Bir İyilik Oyunu: Faili Meçhul Kıyak
Her nesil kendisinden sonra gelen neslin daha umursamaz olduğundan şikayet eder. Herkes dünyanın bir önceki güne göre daha kötüye gittiğini savunur. Yeşilçam filmleri bizlere hayatı hep mutlu sonların olduğu ve iyilerin hep kazandığı acı tatlı bir macera gibi sunmuştur. Büyüklerin sohbetlerinde ‘eskiden kapılar bu kadar kilitlenmez, insanlar bu denli içlerine kapanmaz’dır. Geçip giden her bir dakikanın bir sonrakinden daha güzel olduğunu düşünme sevdası insanoğluna ne zaman bulaşmıştır?
Her şeyin kötüye gittiğini kanıtlama arzusu insanda bir hastalık gibidir. Belki bunun sebebi uğruna mücadele edecek bir amaç yaratma isteğidir belki de birbirimizden fazlasıyla etkilendiğimiz bir sürü psikolojisi hali. Oysa görmesini ve takdir etmesini bilen için dünyada her gün bir sürü güzel olay yaşanıyor. Bunlardan birisi yakın zamanda başlatılmış olan bir iyilik hareketi, asıl adıyla Faili Meçhul Kıyak.
Faili Meçhul Kıyak dünyayı kurtarmıyor, dünyayı kurtaracak asıl şeyin sevgi olduğunu biliyor. İnsanlara içlerindeki yardımseverliği ve insan sevgisini ortaya çıkarmak için çok basit ancak çok da değerli bir araç sağlıyor: bir ufak kartla bir insanı kocaman gülümsetebilmek.
“Üzeri karla kaplanan yandaki arabanın da karlarını temizleyip, sileceğe Faili Meçhul Kıyak kartı koydum.”
— Mehmet K.
Olay çok basit. Buradan Faili Meçhul Kıyak sitesine girip kendinize ücretsiz FMK iyilik kartlarından sipariş ediyorsunuz. Kartların baskısını sponsor olarak Matbuu üstlenmiş, bu yüzden hiçbir masrafınız olmuyor. Kısa sürede adresinize gelen kartlardan her gün üçer-beşer cebinize atıyorsunuz. Çünkü çabuk biteceklerine eminiz. Bundan sonra yapacağınız tek şey ufak iyilikler. Kimse sizin yaptığınızı bilmek zorunda değil, zaten iyiliklerin en güzel kısmı da bu. İlk iyiliğiniz ile de oyun başlamış oluyor. Sizden çıkan kart, iyilik dağıtarak elden ele dolanıyor.
Kartların tasarımı oldukça basit ve iyilik oyununun nasıl ilerleyeceğine dair ufak bir açıklamaya da sahip. Yani yaptığınız şeyin bir iyilik olduğunu ve karşılık beklemediğinizi, başka bir amaç taşımadığını hem anonim oluşunuzdan hem de tasarımdan ve oyunun amacından anlıyor karşınızdaki kişi.
“Pazar günü Kandil olduğu için kandil simidi alıp, komşularımın kartı da üstüne iliştirerek kapılarına bıraktım. sonrasında spora gittim, döndüğümde bir kutu pasta kapımın önünde üzerinde de FMK kartı vardı :))) çok hoş bir duyguymuş.”
— Buse O.
İstatistiklere göre insanlar anonim olarak yaptıkları iyiliklerden daha çok mutlu oluyorlarmış ve zaten anonim olabildiklerinde daha fazla iyilik yapmaya meyilli hale geliyorlarmış. FMK kartları bunun için gerçekten çok güzel düşünülmüş bir uygulama. En güzel yanı da bulaşıcı olması. İyilik yapıp bıraktığınız kartın sizden sonra kaç iyiliğin sebebi olacağını hayal etmesi zevkli. Hem kim bilir, belki bıraktığınız kart dönüp dolaşıp size bir iyilik olarak geri gelir?
Ee ne duruyorsunuz, hadi Ankara’yı FMK kartlarıyla dolduralım!
Yahu, tamam, iyiymiş güzelmiş, diyelim demesine de kartların matbu olması bir yana neden “kıyak” gibi çirkin ya da zamane bir ifade kullanılmış; güzellik, iyilik, hoşluk vb. deseniz incileriniz mi dökülür. Bize de yaranılmıyor değil mi. Gerçi Angara fetişizminin son bayraktarı lavarla’da ne işim varsa benim. La, la
bebe ve Ankara kadar taş düşsün başınıza.