Bu aralar gülmekte baya zorlanır olduk. Gülmenin, güldürmenin bizde ata sporu olduğunu da düşünürsek şu an ki durumumuz içler acısı. Aslında herkes komik, herkesin anlatacak hikayeleri var ancak bunu çıkıp sahnede anlatmak, stand up yapabilmek ve herkese hitap edebilmek oldukça riskli, kabul edelim. Evde komik olmakla sahnede komik olabilmek arasında dağlar var. İşte bu riski göze almış -iyi ki de almış- bir ekip var Ankara’da. Ne şanslıyız ki şu sıralar sadece Ankara’dalar.
“2015 yılında Tunalı Hilmi’de amatör ruhla kurulmuş bir komedi topluluğuyuz. Televizyon sahteliğinden bir hayli uzakta, buram buram sansür kokan anlayışa inat, komedyenlere, komedyen adaylarına sahneye çıkma fırsatı tanımakla beraber, sahneye çıkan arkadaşlarımıza özgürce kendilerini ifade edebilme şansı tanıyoruz. Seyircilerimizin desteğiyle önce Ankara’nın, sonra da Türkiye’nin en eğlenceli topluluklarından biri olma yolunda komik, eğlenceli fakat emin adımlarla ilerliyoruz,” diye tanımlıyorlar kendilerini.
Elbette bir anda ortaya çıkmadılar. Arkasında uzun bir zaman dilimi ve yaşanmış maceralar var. Ekibi bir araya getiren Emek Deniz Demirci’nin yolu bir şekilde Amerika’ya düştükten sonra bolca comedy clublara gidiyor New York’ta. Tam da bir Türk gibi “Ya ben bu işi Türkiye’ ye gidince yaparım,” diyor ama bir farkla, Emek gerçekten girişimci bir adam. Uzun bir süre New Jersey’de yaşıyor. Sahne sanatlarından hiçbir zaman uzaklaşmıyor hatta New York Türk-Amerikan Sanat Topluluğunu kuruyorlar. Brodway’de 4 tane müzikal sahneye koyuyorlar. Haldun Dormen gibi büyük isimler Türkiye’den kalkıp Brodway’e gidiyor. Yani sahne tozunu bir hayli yutuyor. Bir süre sonra stand-up yapma isteğiyle ülkeye dönüyor.
Önce çıkaracak kimseyi bulamamış annesini çıkarmış, babasını çıkarmış, arkadaşlarını çıkarmış, kendi çıkmış. “Pideciden marangoza kadar komik olduğunu düşündüğüm herkesi sahneye çıkarttım” diyor. Zaman içerisinde şu anki ekip yavaş yavaş oluşmaya başlamış. Ekip birbirinden yetenekli ve dolu adamlardan oluşuyor. Yani tek iddiaları komik olmak değil. Opener olarak sahneye çıkan Ahmet Bilal Özbek Ankara Üniversitesi’nde araştırma görevlisi. İkinci olarak sahneye çıkan Ozan Ali Korkut’un ismini duyanlar vardır mutlaka, namı değer üfleyen adam. Dansçı tiyatro sanatçısı ve bir de üstüne stand up yapıyor. Ekibe ilk katılanlardan Emrecan Odabaşı ise üniversite öğrencisi ve burada bir kayırma yapmak zorundayım biz en çok ona güldük. Önceleri bir barda gösteri yapmaya başlamışlar, sonraları yolları Globica ile kesişmiş ve bir süredir burada gösteri yapıyorlar. Güzel kahve ve stand up ile dolu bir akşam… Şu sıralar daha ne isteriz bilmiyorum.
Emek Deniz Demirci’nin bir araya getirdiği stand up’a gönül vermiş 4 adam sahnede hikayelerini anlatıyor, bizi güldürüyor, eğlenceli bir akşam geçirmemizi sağlıyor. Sahne programlarını Instagram ve Facebook adreslerinden takip edebilirsiniz.