Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.
09Kasım(Kasım 9)11:0008Aralık(Aralık 8)20:00İkilem ve DengeCerModern11:00 - (Aralık 8) 20:00
Etkinlik Detayları
“Nedir insanı insan yapan? Soyut düşünebilmesi mi? Yaratabilmesi mi? Âşık olabilme yeteneği mi? Umudu – umutsuzluğu mu? Evrendeki varlığı ve hiçliği mi? Yalnızlığı mı? Yaşadığı çevreyi yok edişi mi? Yoksa
Etkinlik Detayları
“Nedir insanı insan yapan? Soyut düşünebilmesi mi? Yaratabilmesi mi? Âşık olabilme yeteneği mi? Umudu – umutsuzluğu mu? Evrendeki varlığı ve hiçliği mi? Yalnızlığı mı? Yaşadığı çevreyi yok edişi mi? Yoksa onu doğasına göre düzenleme girişimi mi? Yıkımı mı, yapımı mı? Belirsizlikleri, çelişkileri mi?
Dünyada yaşayan canlıların neredeyse yarısı asrın sonuna kadar yok olabilir ve bunun en büyük nedeni insan. Bu kitlesel yok oluş, 65 milyon yıl önce bir asteroidin dünyaya çarpması sonucunda dinozorların ve daha başka birçok canlının yok olmasına rakip olabilecek nitelikte. Bir yandan kitlesel yok oluşun tam ortasındayken, bir yandan da savaşların insanlığı kasıp kavurduğu bir yüzyılda nedir insanı insan yapan? İnsan ruhunun dengesini, karmaşıklığını, çelişkisini sanatında inceleyen, çalışmalarının odak noktası yapan Ercan Arslan, resmi, daha geniş anlamda sanatı, kendi sanatını, daha çok felsefenin konusu olan bu sorularla gerçekleştirirken, onu varoluşçu bir ressam olarak görebilir miyiz?
Bu sorunun yanıtı, sanıyorum, resmin varlıksal bir olgu olarak sanatçının yaşamında kapladığı yer ile ilgilidir. Varoluş, bireyin çırılçıplak, yaşamla ölüm arasındaki sınırda, tüm sorunsalıyla, kendini gizlisiz saklısız bir aynanın önünde görmesi ise,(böyle tanımlıyor Ferit Edgü Varoluş’u) birçok varoluşçu yazınsal eserden daha varoluşçudur Ercan Arslan’ın resimleri. Günlük yaşamın gerçekliği, beraberinde getirdiği kişisel ve toplumsal sorunlarla birlikte düşünen insanın çıkmazı, bu resimlerde, hikâyeler ve imgeler olarak değil, varlık sancısı içinde duyumsayışlar ve düşünceler olarak çıkıyor karşımıza.
Sanatçı bu sergideki resimleri, boşluklar, kutuplaşmalar, belirsizlikler kavramları üzerinden sorgulanan çelişkileri, kullanılan malzemelerin karakteristik özellikleri çerçevesinde, farklı boyutlardaki eserlerin harmonisi – disharmonisi üzerinden bir araya getiriyor. Çalışmalarını Berlin’de sürdüren Ercan Arslan, Zaman-Mekan olmaksızın insan doğasının özünü resmin kendi dünyası, kendi kuralları içinde sorguluyor. Resimlerdeki boş alanlar, renklerin kutuplaşması, kompozisyondaki denge/dengesizlik, dekonstruktif figürler izleyicinin düşünen gözünde farklı ruh hallerine denk gelebilir. Brancusi, sanat düşünceleri dile getirmez, düşünceler doğurur, der. Bu resimler de yeni çelişkili düşünceler doğurmak istiyor, tıpkı doğadaki insan yaşamının kendisi gibi.” – Burak Fidan
Sanatçı Ercan Arslan’ın “Ambiguous Polarities / İkilem ve Denge” adlı sergisi hem görsel hem de felsefi anlamda derinlikli bir yolculuğa davet ediyor. Sergi 8 Aralık 2024’e kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.