Pusu'laEtkinlikTiyatro

Ankara Devlet Tiyatroları’nda Sezon Sonu

15 Mayıs itibariyle, Devlet Tiyatroları’nda perde kapandı, seyirciye Ekim ayını beklemek kaldı. Ankara Devlet Tiyatroları’nda 2016 – 2017 sezonunda, ilk kez sahneye konulan Moby Dick, Rumuz Goncagül gibi oyunların yanında, önceki senelerden devam edenler, turne için gelen Profesyonel, Lysistrata gibileri olmak üzere 47 oyun sahnelendi. Her biri aylarca süren çalışmaların, oyuncusuyla ışıkçısıyla, yönetmeniyle kostüm tasarımcısıyla zorlu emeklerin, ince işlerin ürünüydü. Seyrettik, kiminin tadı damağımızda bir burukluk bıraktı, kiminde ellerimiz alkışlamaktan kıpkırmızı oldu, kiminde sessizce ve biraz da can sıkıntısıyla kalktık koltuklarımızdan.

Sevgili Gülce aylık olarak yazdığı yazılarda hem özel tiyatrolardan hem de Ankara Devlet Tiyatroları’ndan genellikle üçer oyuna performanslar, akış, çağrışımlar gibi birçok yönü ile kapsamlı olarak yer veriyor. Ben ise bu yazıda iki noktaya, dekorlara ve ışığa odaklanarak, amatör bir inceleme girişimi ile seyrettiklerime dair kişisel notlar düşmek, Ankara Devlet Tiyatroları’nda geçtiğimiz sezona böyle veda etmek hevesindeyim. Başlamadan, bazı sahnelerin kullanımı açısından farklar olabileceği için, hangi oyunu hangi sahnede izlediğimi de ayrıca belirteceğim.

1 – Annemin Son Çılgınlıkları / Şinasi Sahnesi

Sahnenin arkasına gerilmiş perde üzerinde, işlenen mevsim ve ruh hallerine göre değişim gösteren ışıklandırma; kapı, bank, sokak lambası, ağaç gibi bütün parçaların tekerlekli olması; bu sayede dekorların sahne geçişlerinde ayrı bir mizansen oluşturması; seyirciyi daha ilk beş dakikadan tesiri altına alıyordu. Her bir eşyada verilen ayrıntılar, oyunun ülkesini ilk bakışta anlaşılır kılıyordu. Bazı bölümlerde başvurulan gölge oyunları da anlatımın derinliğini genişletiyor, verilmek istenen hissin izleyiciye daha iyi geçmesini sağlıyordu.

Işık Tasarımı: Kerem Çetinel, Dekor Tasarım: Murat Şimşek, Dekor Sorumlusu: Veysel Özaslan

2 – Rumuz Goncagül / Şinasi Sahnesi

Dekorun sabit gövdesini sahnenin sağından ve solundan yükselip, ortada birleşen iki merdiven oluşturuyordu. Sahnelere göre Gülsün’ün, annesinin ve pansiyonerlerinin yaşadığı ev, Gülsün’ün gittiği randevuların gerçekleştiği iç ve dış mekanlar arasındaki farklar, koltuk, masa, tabureler gibi ayrıntılarla işleniyordu. Hem ışık hem de dekor açısından eksik bir yön ya da yanlış olmasa da, daha iyisinin olabileceği de akla gelmiyor değildi. Şahsen kusur olarak gördüğüm nokta, Gülsün’lerin evlerinde geçen bölümlerde, pansiyoner Sıtkı’nın odası, soldaki merdivenin ilk basamağı üzerine konulan bir masa ile ayırt edilmek istenmişti, ama bunun fazla kolay ve göz zevki açısından rahatsız edici bir çözüm olduğunu düşünüyorum.

Işık Tasarımı: Osman Uzgören, Dekor Tasarım: Hakan Dündar, Dekor Sorumlusu: İnfar Tamöz

3 – Kuğunun Şarkısı “Bir Evlenme Teklifi” / Oda Tiyatrosu

Oyunun sürprizli giriş çıkışlarına uygun olarak, karanlık ve biraz kalabalık, loş bir dekor hazırlanmıştı. Ayrıca Çehov metinlerinin geçmişe özlemle, yeterince yaşanmamış hayatlarla olan kederli bağlantısı eğimli ahşap zemine, gömme dolaplara, askılara, askılardaki maskelere kadar sinmişti. Her şey yerli yerindeydi, geriye sadece oyuncu performanslarına kendini bırakmak kalıyordu.

Işık Tasarımı: Çetin Atay, Dekor Tasarımı: Sertel Çetiner, Dekor Sorumlusu: Mahmut Şanlı

4 – Yeraltından Notlar / Ziraat Sahnesi

Bu sezonun kapalı gişe oyunlarından Yeraltından Notlar, sadece oyuncularının yetenekleriyle değil, aynı zamanda uyarlanış biçimine uygun olarak hazırlanan dekor, ışık ve gölge ile sağlanan canlılık harikuladeydi. Mizansen içinde mizansen olarak kurgulanan sahnelerde, dekorların çift yönlü kullanımı, masa sandalye şemsiye üçlüsünün bir anda at arabasına evrilmesi, büyüleyici ve metnin kasvetini alıp, neşelendiren etkili düzenlemelerdi. Oyunun seyri içerisinde, çeşitli eşyaların uçlarından, sivri köşelerinden geçirilen ip, bu şekilde ipin bir örümcek ağı gibi örülmesi, ayrı bir alt metin oluşturuyordu. Kullanılan kukla tasarımlarının güzelliğinden bahsetmeden de edemeyeceğim, Ayten Öğütçü çok iyi iş çıkarmış.

Işık Tasarımı: Osman Uzgören, Dekor Tasarımı: Kerim Çetinel, Dekor Sorumlusu: Ender Ünver

5 – Moby Dick / Akün Sahnesi

O kadar çok emek vardı ki bu dekorda, her bir tahtası, çivisi değerliydi. Hem gemi, hem gemi güvertesi, meyhane gibi birçok işlevi gören hareketli ve çift yönlü büyük parçalar, oyunun seyri içinde ayrı bir canlılık oluşturmuştu. Seyirci daha ilk başta bu dekor ile cezbedilip, denizlerin deryaların içine çekiliyor, uzaktan duyulan sesler ve ışık değişimleri ile geldiğini belli eden albino balinanın peşine, hep beraber düşülmesi sağlanıyordu.

Işık Tasarımı: Osman Uzgören, Dekor Tasarım: Hakan Dündar, Dekor Sorumluları: Hüseyin Kutum, Serdar Kızılırmak, Ferruh Tezsüren

6 – IV. Murat / Büyük Tiyatro

Bu yazı içerisinde övülmeyecek tek dekora sahip oyundu. Benim izlediğim akşam, padişah tahtının arkasına indirilmesi gereken plan, tam yerine kondurulamamış, havada birkaç dakika kalmış, bir sağa bir sola gidip gelmişti. Sahnede ne sarayın ihtişamı vardı, ne de azametli bir padişahın izleri. IV. Murat tek kişilik yaylı bir yatakta yatıyordu.

Işık Tasarımı: Zeynel Işık, Dekor Tasarımı: Güven Öktem, Dekor Sorumlusu: Metin Benli

7- Profesyonel / Şinasi Sahnesi

İyi ki İstanbul’dan gelmişler Ankara Devlet Tiyatroları’na, bu tür metinleri sevenlere seyri doyumsuz bir iş ortaya koydular, yıllardır yaptıkları gibi. Dekorun, bavullardan çıkan eşyaların, havaya atılan şemsiyelerin, isimleri deri kaplamasının üzerine kazınmış kitapların, mobilyaların her biri yerli yerinde, şahaneydi. Yugoslavya’da, bir odanın içine hapsolmuş, geçmişle yüzleşiyordunuz.

Işık Tasarımı: Önder Arık, Dekor Tasarımı: Nuretttin Özkön

8 – Lysistrata / Küçük Tiyatro

Sivas DT oyunu beş günlüğüne Küçük Tiyatro’yu şenlendirmişti. Antik metin, modern eklemelerle uyarlanmış, keyifli ve ritmi yüksek bir seyir sunulmuştu. Dekorun ana gövdesi, iki katlı metalik bir daire şeklinde inşa edilmişti ve hareketliydi. Bazı dans sahneleri için direkler, zincirler, dişli kasnaklar. Kısacası dekor, zaman zaman giriş yapan punk rock müziğe uygundu, ancak tüm aksiyonun gerçekleştiği yer olarak, tapınak izleniminden büsbütün uzaktı.

Işık Tasarımı: Zeynel Işık, Dekor Tasarımı: Hasan Yavuz, Dekor Sorumlusu: İlhan Gülden, Mustafa Erdiler

9- Woyzeck / Küçük Tiyatro

Yine Ankara Devlet Tiyatroları’na turneye gelen oyunlardandı, Woyzeck. Distopik kurguya uygun olarak, şehir kanalizasyon atıklarının döküldüğü yere benzer, yarım bir daireden sahneye giriş çıkış yapılıyordu. Post-apokaliptik bir zaman dilimde, çöplerin atıkların içinde geçen bir yaşam tasvir edilmişti. Oyunun ruhuna uygun loş ışıklandırma, gece kulübü sahnelerinde canlanıyordu. Seyircide uyandırılmak etki başarılı bir şekilde ortaya konulmuştu.

Işık Tasarımı: Osman Uzgören, Dekor Tasarımı: Murat Gülmez, Dekor Sorumlusu: Hurşit Akdağ, Nuri Yavuz

Bitirirken

Ankara Devlet Tiyatroları’nda bir sezonun öznel yansımasını aktarmaya çalıştım, büyük küçük katkısı olan, seyreden herkesin emeğine sağlık.


Kullanılan görseller ve oyun bilgileri için bkz:
DT Ankara Programı

NN
okur, düşler, borgessever | Lavarla Editörü | nureddinturk@lavarla.com

    Bir Cevap Yazın


    Lavarla Aylık Bülten Etkinlik

    Lavarla Mart Bülteni

    İlkbaharın resmi habercisi mart ayından herkese merhabalar! Ramazan, seçim curcunası derken yine garip bir aya giriş yapıyoruz. Normal şartlar altında etkinliklerin azalması gerekirken bu ayın...

    Ankaralı kadın komedyenler Etkinlik

    Ankaralı kadın komedyenler

    18 Ocak Perşembe akşamı IF Tepe Prime’da beş kadın komedyen stand-up yaparak hem tabuları yıktı hem de bu aralar en çok ihtiyacımız olan şeyi, gülmemizi...

    Lavarla Aylık Bülten Etkinlik

    Lavarla Şubat Bülteni

    Herkese yılın ikinci ayından merhabalar! Öncelikle birkaç günlük gecikmeden ötürü kusura bakmayın lütfen. Bundan kaynaklı 10 civarı etkinliği bültenden çıkarmak durumunda kaldık ne yazık ki....