Sinemaya gitmeyi kim sevmez? Ben sevmem, sinema deyince aklımıza AVM’lerin, tekelleşen dağıtım sektörünün ürünü filmleri gösteren, yemek katlarının kokulu kalabalık komşuluğuna sıkıştırılan salonları geliyorsa, sevmem ben o sinemayı.
İzleyeceğiniz filmi sizin yerinize seçen, bu film çok izlenir mantığıyla salonları aynı tarzda yapılmış izlemesi kolay eğlencelik filmlerle dolduran sinema salonları yerine, çoğunluğu Kızılay’da bulunan bağımsız sinemaları (AVM ve şirketler zincirine ait olmayan sinema salonları için bu tabiri kullanmayı seçiyorum) seviyor ve tercih ediyorum. Çoğu bağımsız salon, AVM’lerin çoğalması ve hepsinde sinema salonlarının olması sonucu seyirci kitlesini kaybetmiş ve teker teker kapanmış durumda. Megapol, Ankapol, Mithatpaşa Gösteri Merkezi, On Sineması benim hatırladıklarım. Elimizde kalanlar Metropol, Kızılırmak ve Büyülü Fener.
Büyülü Fener’in Kızılay şubesi açılış tarihi olarak Kızılırmak ve Metropol’e göre en yeni olmakla birlikte benim en çok tercih ettiğim sinema salonu. Konumu, önündeki açık oturma alanı ve telefonla arayıp istediğiniz film için yer ayırtma imkanı ile samimi bir hizmet sunuyor. Son yıllarda film festivallerine ev sahipliği yapıyor olmasıyla da gönülleri fethetmiş durumda. Kızılırmak sinemasının birçok insan tarafından yerinin ayrı tutulmasında da festivallere ev sahipliği yapmış olmasının etkisi olduğunu uzun yıllardır Ankara’da yaşayanlarla konuşarak anlayabilirsiniz.
Festivaller tüm yıl devam etmiyor 2-3 günlük en fazla bir haftalık etkinlikler olarak şehirde perdelerini açıyorlar. Peki festival zamanları dışında ne yapacağız, ne izleyeceğiz? Cevap “Başka Sinema“. 2013 yılında ‘Bize her gün festival’ mottosuyla başlayan rutin sinema deneyiminin dışına çıkarak, festival heyecanını tüm yıla yaymak amacıyla kurulmuş bir sinema oluşumu Başka Sinema. “Canlarım benim iyi ki varlar hiç gitmesinler hep olsunlar”ı bir kenara bırakıyorum ve devam ediyorum. Bu güzel oluşumun da ev sahipliğini Büyülü Fener yapıyor. Bir salonda sabahtan akşama kadar farklı farklı filmler oynuyor ve saatleri her hafta değişiyor. Böylece saatleri uymadığı için festivalde kaçırdığınız filmi Başka Sinema’da kaçırma derdiniz ortadan kalkmış oluyor.
Peki bağımsız sinema nedir? Nasıl sorunlarla başa çıkmaktadır?
”Sinemanın tekelleşmesinden bize ne, bizi etkiliyor mu ki, biz izleyiciyiz salonda ne yayınlanırsa onu izliyoruz, biz ne yapabiliriz ki?” soruları oluştuysa kafanızda cevabı “Kapalı Gişe: Türkiye’de Tekelleşen Film Dağıtımı” belgeselinde.
Belgesel, yazıda anlatmak istediğimiz sorunu sayısal veriler, bağımsız yapımcılar ve yönetmenlerle yaptığı röportajlarla çok güzel ve anlaşılır biçimde ortaya koyuyor.
Türkiye sinema endüstrisinin son on yılda büyük bir atılım gerçekleştirdiğini fakat herhangi bir düzenlemeye tâbi tutulmayan sektördeki bu büyümenin, dağıtımdaki adaletsizliği ve salon sıkıntısını daha da büyüttüğünü öğreniyoruz belgeselde. Tek bir sinema zinciri, pazarın yüzde 50’sinden fazlasını elinde bulundururken, aynı zamanda dağıtım ve yapım süreçlerini de kontrol etmeye başladığına ve bu tekelleşme ortamında bağımsız filmlerin kendilerine yar bulamadığına dikkat çeken belgesel; yapımcılar, yönetmenler, dağıtımcılar ve ekonomistlerle seyircinin seçme özgürlüğüne engel olan bu çarpık ekonominin yarattığı tahribatın izini sürüyor.
Belgeselden aldığımız bilgiler az çok tahmin ettiğimiz gösterim bilgilerinin iç acıtan gerçekliğini yüzümüze vuruyor: ”2015 aralık ayının ilk hafta sonunda tüm Türkiye’deki yaklaşık 2300 sinema salonunun 1700’ünde sadece iki film gösteriliyordu (Düğün Dernek 2 Sünnet ve Ali Baba ve 7 Cüceler). Aynı hafta Venedik Film Festivali’nden jüri özel ödülüyle dönen ve Türkiye’de düzenlenen 22. Adana Altın Koza Film Festivali’nde de En İyi Film dalında birinci olan Emin Alper’in Abluka filmi 25 salonda gösterildiği için şanslı sayılıyordu. Altın Portakal’da En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Yönetmen ödülünü alan Tolga Karaçelik’in Sarmaşık filmi ise 16 salonda kendine yer bulabilmişti.”
Dünya sinemalarındaki dağıtım sektörünün Türkiye’yle karşılaştırmalarına da yer veren belgesel internetten izlenebiliyor. Hafta sonu hangi filmi hangi salonda izleyeceğinize karar vermeden önce belgeseli izlemenizde fayda var.
Yönetmen: Şenay Aydemir , Evrim Kaya , Kaan Müjdeci
Yapımcı: Kaan Müjdeci , Cem Doruk
Görüntü Yönetmeni: Kemalettin Sert