Takas; kelime anlamında alacak, verecek kalmama, ödeşme, sayışma, değişme gibi deyişler yer alsa da, karşılığı aynı değerde olmasa bile gönüllerde değer yaratmanın karşılığı olmayacağını kanıtlayan güzel bir günü daha geride bıraktık.
Artık yeni trend minimalist hayatı tercih eden Japonlar gibi “Less is More” demesek de bizim atalarımızın da ‘Damlaya Damlaya Göl Olur’ ya da ‘Dünya Malı Dünyada Kalır’ (sanırım bu annemin sözüydü) derken bir bildikleri vardı elbet dedik.
Yapılan bir araştırmaya göre yeni nesil artık ev ya da araba almıyormuş. Bunun yerine doğanın ve farklı kültürlerden insan tanımanın tadını çıkarıyorlarmış. Başka şehirler başka uygarlıklar görmek için aylarca aynı kıyafet ile beş parasız gezmek onları daha mutlu ediyormuş.
Artık zaman değişti ve paranın mutluluk getirmediğini anladık. Daha doğrusu gereksiz yere alınan eşyanın mutluluk getirmediği aşikar. İşte Takas’la da tam olarak böyle bir oluşumun sağlam zemini oldu.
Sürekli para verip yenisini almaktansa, ihtiyacımız olmayan ile tam da aradığımız şeyi takas etmek ve bunun keyfini çıkarmak. İşte bu paha biçilemez…
Hayatında takas kültürü ile hiç tanışmamış olanlar da bu etkinlikte bir araya geldi. Amaç sadece takas da değildi. Birileri nostalji rüzgarına takıldı ‘nerde bıraktım kalbimi acaba’ dedi, birileri de ‘3 vakte kadar uzunca bir yolun var’ sözlerine tav olup hayallere daldı.
Kimileri şallarını takas etti, kimileri de çantalarını. Kimileri de anılarını bir tatlı gülücük karşılığında hibe etti. Kimisi kek yapıp geldi, bir layk’a bir dilim kek verdi (bu arada kek enfesti). Kimisi de kahve falı becerisini iyi bir monta değişti.
Güldük, eğlendik, aynı titreşimlerde bulunduk, aynı frekansa merhaba dedik ama yetti mi? Hayır. Gönlümüzün, sevincimizin ve neşemizin bir mahsulü olsun bize fazla geleni verelim, ihtiyacı olan alsın dedik. Baktık ki soğuktan burnumuz düşecek; Kakule‘nin sıcacık mekanında sıcacık kahvesini içip Wake Up akımının farklı müzik anlayışı ile de Bairam ettik.
Ve Ankara’mız bir gün daha güzelleşti. Darısı dünyamız için güzellikler yapmaya…