Yolu bir şekilde Ankara’ya düşen veya Ankara’da yeni bir hayat kuranlar için Lavarla ekibi olarak küçük bir liste hazırladık. Ankaralıların en çok gitmeyi sevdikleri ve Ankara’yı Ankara yapan yerleri özetlemeye çalıştık. Bu listede olması gereken daha çok yer var farkındayız ama ilk başta gidilmesi gereken yerleri yazdık, yorumlarda ekleme yapabilirsiniz. Şimdi arkanıza yaslanın ve küçük Ankara turunun keyfini çıkarın;
1) ANITKABİR
Olmazsa olmazımızdır Anıtkabir. Cumhuriyetimizi bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlandığı yerdir. Şehrimizin sembollerinden biridir. Özellikle 29 ekim ve 10 Kasım tarihlerinde Anıtkabir’e hiç gitmediyseniz kesinlikle gitmenizi öneririz.
2) ANKARA KALESİ
Altındağ İlçesinde bulunan tarihi bir kaledir. Yapılış tarihi tam olarak bilinmemektedir fakat MÖ 2. Yüzyıl başında Galatlar’ın Ankara’ya yerleşmeleri sırasında da kalenin var olduğu tespit edilmiştir. Günümüze kadar Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı gibi bir çok imparatorluk döneminde çeşitli onarımlardan geçmiştir.
3) ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ
Altındağ ilçesinde bulunmaktadır. Ankara’da, Anadolu’nun arkeolojik eserlerini sergileyen ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bir müzedir. Başlangıçta sadece Hitit dönemine ait eserlerin sergilendiği müze, daha sonra diğer uygarlıklara ait eserlerle zenginleşmiş ve Hitit Müzesi olmaktan çıkıp, Anadolu Medeniyetleri Müzesi haline gelmiştir. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bu müzede, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar Anadolu arkeolojisi sergilenmektedir. Bu duruma gelmesinde Atatürk’ün tarih, kültür ve müzelere verdiği önem etkili olmuştur.
4) KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ
1920-1924 yılları arasında ilk TBMM faaliyetlerinin gerçekleştirildiği binadır. Ulus meydanında bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli kararların alındığı merkezdir. Atatürk’ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 1981 yılında “Kurtuluş Savaşı Müzesi” adıyla yeniden ziyarete açılmıştır. Kurtuluş Savaşı Müzesi geniş bir koleksiyon sahibidir. Yalnızca doğal olarak yapının eski halinden aldığı eserler de sergilenmekteyken aynı zamanda kongrelerin hatıratı da yapı içerisinde teşhir edilmektedir. Diğer yandan Lozan Antlaşması ve Sevr Antlaşması’na ait belgeler, çeşitli devlet büyüğü hediyeleri ve dönemin ruhunu anlatan yazışma ve haberleşme araçları yapı içerisinde sergilenmektedir.
5) MOGAN ve EYMİR GÖLLERİ
Mogan Gölü veya bilinen adıyla “Gölbaşı”, Ankara’nın 25 km güneyinde Gölbaşı ilçesinde bir göldür.
Eymir Gölü ise ODTÜ ile özdeşleşen ve Mogan Gölü’ne çok yakın bir diğer göldür. Bu iki göl birbirine bağlantılıdır ve bol yağış olan mevsimlerde zaman zaman birleşmektedirler. Gerek Mogan gerek Eymir Gölleri Ankaralılar için hafta sonunda doğaya kaçmak için mükemmel yerlerdir ve denizi olmayan şehrimize ilaç gibi gelmektedirler.
6) HACI BAYRAM VELİ CAMİİ
Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan tarihi bir camidir. Yapılış tarihi 1427-1428 olarak bilinmektedir. Adını bahçesindeki Hacı Bayram Türbesi’nden alır. Mihrap duvarına bitişik olan türbe, 1429 yılında yapılmıştır. Kare planlı, sekizgen tamburlu türbenin üzeri kurşun kubbe ile örtülüdür. Caminin günümüzdeki mimari yapısı 17. ve 18. yüzyıl camilerinin karakterlerini taşımaktadır. Uzunlamasına dikdörtgen bir plana sahip yapı, taş kaideli, tuğla duvarlı ve kiremit çatılıdır. Fotoğraf sanatı ile ilgilenenlerin de sık sık gittiği yerlerdendir.
7) KUĞULU PARK, SEĞMENLER PARKI ve GENÇLİK PARKI
Seğmenler Park’ı belkide Ankara’nın en düzenli ve temiz parklarından biridir. Tunalı caddesine çok yakın olan bu park özellikle yaz aylarında doğa hasreti çekenlerin buluşma noktasıdır. Yaz aylarında Ankara’da iseniz, kamp sandalyelerinizi kapın ve Seğmenler’de gün batımını izlemeye gidin!
Tunalı Hilmi Caddesi’nin Karum Alışveriş merkezine yakın olan tarafında bulunan bir parktır. Kuğulu Park hakkında çok şey yazılabilir. (Bu yazımızdaki gibi.) Kuğulu Park Ankaralılar için bir semboldür, akşam saatlerinde çayınızı alıp kuğuları izlemenin tadı bir başkadır.
Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan tarihi parktır, Cumhuriyetin ilk yıllarında bataklıklarla kaplı olan 28 hektar büyüklüğündeki arazide kurulmuştur. İlk projede, Ankara ikliminde yaşayabilecek kuşlar için bahçe, açık hava halk tiyatrosu, çocuk bahçesi, labirent, yüzme havuzu ve atlı gezintiler için 2200 metrelik bir gezi yolu bulunmaktaydı. 1951 yılında gösteri için gelen İtalyan oyun parkı Lunapark’ın benzeri, Gençlik Parkı içinde kuruldu. Şu anda yeni lunapark aletleri gelen lunaparkta özellikle 150 metrelik dönme dolap ve 45 metrelik asansör çok dikkat çekmektedir. Hafta sonları için güzel bir alternatiftir Gençlik Park’ı.
8)ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ
1925 yılında Ankara’nın batısında, kendisine armağan edilmiş arazi üstünde Atatürk’ün talimatı ile kurulan ve Türk tarımına öncülük eden çiftliktir. Ankara’nın en büyük yeşil alanı olan çiftlik arazisi içinde Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki evin bir benzeri, tarihi Karadeniz Havuzu ve Devlet Mezarlığı gibi ziyaret alanları bulunur.
9) ULUCANLAR CEZAEVİ MÜZESİ
Ulucanlar Cezaevi’nin yapılış tarihi, cumhuriyetin ilk yıllarına dayanıyor. 1925 yılında inşa edilen cezaevinin geçmişi, Türk siyasi hayatından kesitler sunuyor adeta. “Umumi Hapishane” olarak inşa edilen Ulucanlar Cezaevi, ne yazık ki Cumhuriyet tarihinin en karanlık sayfalarına tanıklık ediyor. Açık kaldığı 81 yıl boyunca adı infazlarla, işkenceyle, acıyla anılan Ulucanlar Cezaevi, tüm bu gerçekleri ile bugün bambaşka bir görev üstleniyor. Bir kaç yıl öncesine kadar sadece mahkumların girdiği Ulucanlar Cezaevi, tüm geçmişi ile artık yeni ziyaretçilerini ağırlıyor. Ulucanlar Cezaevi üstlendiği yeni misyon ile birlikte özgünlüğünü de ziyaretçilerine fazlası ile hissettiriyor. Hangi köşesine giderseniz gidin, Ulucanlar Cezaevinde ziyaretçileri farklı bir anı, farklı bir hikaye, 81 yıllık bir tarih karşılıyor. Bütün yaşanmışlıkları ile birlikte şimdi bambaşka bir yüzle ziyaretçilerini ağırlayan Ulucanlar Cezaevi, bizleri Türkiye’nin yakın tarihi ile birlikte kendi içsel yolculuğumuza da çıkarıyor.
10) CERMODERN
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından eski vagon tamirhaneleri ve cer atölyelerinin restorasyonuyla ve Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (Türsab) desteğiyle hayata geçen Cer Modern, Ankara’nın sanatsal ve kültürel bir vitrini olmasının yanında çok yönlü ve farklı sanat disiplinlerini bir arada sanat izleyicisiyle buluşturarak kültürel ve sanatsal üretimin gelişmesine katkıda bulunuyor, ulusal ve uluslararası sanat etkinliklerinin ve eserlerinin sergilenmesine olanak sağlıyor.
