Güzellik tıpkı bilgi gibi bir yere dokunup ona bulaştığı zaman anlamlı. Bir müzik enstrümanına, bir yemeğe, bir çocuğa, bir kediye, bir duvara… Düşler Akademisi Kaş, çoktandır ziyaret etmek istediğim bir yerdi. Buranın özelliği şu ya da bu nedenle toplumsal süreçlerin dışında bırakılan bireylerin ücretsiz katılımı ile alternatif bir kamp ortamında çeşitli sanat, spor ve eğlence aktivitelerine dayalı çalışmalar yapmak. Akademide her şey gönüllülük esasına dayalı. Herkes kendinden bir renk, bir güzellik katıyor. Tıpkı yurt dışından gelen bir gönüllünün ardında hediye olarak bıraktığı Küçük Prens illüstrasyonu gibi.
Çünkü burada herkesin yapabileceği bir şey var! İster ofiste çalış, ister çamaşır katla ya da ister atölye lideri olarak çocuklarla dans et; gün sonunda bu huzurlu yerde başına gelecek olan, çayın kahven eşliğinde yıldızları izlemek olacak.
Düşler Akademisi Kaş, 2014 yılında Kaş’ın Çukurbağ köyünde eski ilkokul ve çevresindeki on dört dönümlük arazinin yeniden yapılandırılması ile faaliyete geçmiş olup, Türkiye’de kapılarını herkese ayırım yapmaksızın açan, güvenli ve engelsiz bir yaşam alanı olma unvanına sahip.
Düşler Akademisi Kaş çatısı altında geniş bir kütüphane, bir ofis, çeşitli parkurlara elverişli geniş bir bahçe, katılımcıların ve gönüllülerin kaldığı odaların bulunduğu ek bina, mutfak ve yemek alanı, tarım ve kompost alanı, egzersiz köşesi, iş teknik odası, çeşitli sanat dallarından gösterilerin yapıldığı bir amfi tiyatro bulunuyor. Ayrıca, ilkokul ve tarım– etnografik eser müzeleri, herkes için tasarım ve evrensel mimari birimleri de akademi bünyesinde yer alıyor. Bunların dışında başta Alternative Camp ve Kızlar Atakta olmak üzere, Alternatif Yaşam Derneği’nin bazı projelerine ve MUME (Mehmet Uluğ Müzik Evi), Ekolojik Yaşam (The Tarla) gibi birimlerine de ev sahipliği yapıyor.
Her yıl çeşitli vakıflara kapılarını açan akademi bu yıl sezon açılışı olan temmuz ayında Down Sendromlu bir grubu ağırlamış. Benim orada olduğum tarihlerde ise PKU (Fenilketonüri) Aile Derneği’nden gençler vardı. Kalabalık bir grup olarak gelen ekipten sorumlu Ahmet bey ile konuştuğumuzda her yıl farklı gençlerden oluşan bir ekiple düzenli olarak akademide kamplara katıldıklarını ve yapılan aktivitelerin çocukların kişisel gelişim sürecine katkısının büyük olduğunu ifade etti. Gerçekten de orada bulunduğum kısa sürede gözlemlediğim en net şey her bir çocuğun ne kadar mutlu ve huzurlu göründüğü idi.
Aşağıda akademinin sayfasından aldığım günlük örnek programı paylaşıyorum:
Nedense bu yazıyı yazarken aklıma hep Kahvaltı Kulübü (The Breakfast Club) filmindeki dans sahnesi ve orada çalan şarkının sözleri geldi:
“…Yalnız değilsin
Neler hissettiğini öğrenirsin
Yanında hüznünü azaltacak biri olur
Yalnız değiliz
Çünkü bir kez açtın mı içini
Çok da farklı değiliz birbirimizden”
Akademi ve gönüllülük hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz Düşler Akademisi Kaş web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.