Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM), Rahmi M. Koç Müzesi Ankara işbirliğiyle 16 Eylül’e kadar “Tarihi Dokumak: Bir Kentin Gizemi, Sof Sergisi” Ankara’da! Ankara keçisi ve sof üretimi hakkında bilgi edinebileceğiniz bu sergi, aslında Türkiye halkı olarak ne fırsatları kaçırdığımızı ve neler kaybettiğimizi de gözler önüne seriyor. Eğer uygun pazarlama stratejileri izlenmiş olsaydı Ankara keçisinin tiftiğinden üretilen sof kumaşının uluslararası pazarda sahip olacağı yeri hayal etmeden duramıyor insan sergiyi gezerken.
Ankara Keçisi, yüzyıllar boyu Ankara’da yaşayan kıymetli bir hayvan. Osmanlı döneminde bu kıymetli hayvanların Orta Anadolu sınırları dışına çıkarılması yasak, gerekçesi ise başka coğrafyaların Ankara Keçisinin yetiştirme şartlarını sağlayamaması. Osmanlı zamanında yurt dışına yasal olmayan yollardan çıkarılmasına rağmen bakımı sağlanamamış. Bunun sebebi olarak Orta Anadolu’nun aromatik otları ve bu hayvanların meşe yapraklarına olan düşkünlüğü; aynı zamanda Orta Anadolu iklimine uyumlu olan bu hayvanın başka yerlere uyum sağlayamaması gösteriliyor. Ankara keçisinden elde edilen iplik, yurt dışında diamond fiber yani pırlanta iplik olarak biliniyormuş. Yasal olmayan yollarla dahi olsa yetiştirilme ısrarı da bu yüzden. Zira bu çabalar sonuç bulmuş ve 19. yüzyıl itibariyle Ankara Keçisi Avusturalya, Güney Afrika ve ABD gibi dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilmeye başlanmış. Hatta bu bölgelerde nasıl yetiştirilmesi gerektiği bilgilerini içeren çeşitli kaynaklar da mevcut.
Ankara’nın önemli değerlerinden biri olan Ankara Keçisi ve Sof üretimi ne yazık ki önemini kaybetmekte (esasında kaybetmiş de). Evvelden Ankara Keçisinin tüylerinden elde edilen ipliklerle dokunan sof kumaşı ticareti, önce yerini ipliklerin ticaretine bırakmış. Sonralarıysa Ankara keçisinin dünyanın çeşitli yerlerinde yetiştirilmeye başlanmasıyla üretim yok denecek seviyelere inmiş. Buna etki eden en önemli faktörlerden biriyse Ankara’daki Rum nüfusun azalması olarak gösteriliyor. Bu da esasında beni hüzünlendiren bir diğer faktör. Keşke bazı değerlerimize ve her şeyden evvel insanlığımıza sahip çıkmak için çok geç kalmış olmasak.
Sergide bir diğer dikkat çeken detay ise 18. yüzyılda Hollandalı bir tüccar tarafından yaptırılan Ankara tablosu. Eser alımı en zor müzelerden olan Rijkmuseum’dan getirtilen Ankara tablosunun aslında uzun bir süre için Halep manzarası olduğu düşünülmüş ancak 1972’de Prof. Dr. Semavi Eyice tablonun Ankara manzarası olduğunu ortaya çıkarmış. Bunu ispatlayan detay ise tablonun sağ alt köşesindeki tiftik keçileriymiş.
Ankara keçisi ve tiftik üretimi yanında sof kumaşı, ipliğin nasıl elde edildiği, boyandığı ve üretim hakkında tüm detayları öğrenebileceğiniz Sof Sergisi 16 Eylül’e kadar siz değerli ziyaretçilerini bekliyor.
Yer: Ankara Rahmi M. Koç Müzesi
Necatibey Mahallesi, Depo Sokak
No: 1 Altındağ – Ankara Tel: 312 309 68 00
Ziyaret Saatleri:
Salı – Cuma Günleri
10:00 – 17:00
Cumartesi – Pazar ve Bayram Günleri
10:00-18:00 (1 Ekim – 31 Mart)
10:00-19:00 (1 Nisan – 30 Eylül)
Müze Pazartesi günleri kapalıdır.
Özel Günler
Dini Bayramların arife ve birinci günü ile her yıl 31 Aralık ve 1 Ocak günleri müze kapalıdır.