Merhabalar, seride bu defa Ankara’ya daha kapsamlı bir çerçeveden bakıyoruz. Biliyoruz ki Ankara sadece cumhuriyetimizin başkenti değil, aynı zamanda köklü bir geçmişe ve doğal güzelliklere ev sahipliği yapan bir coğrafya. Bu değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Sayın Bekir Ödemiş ve ekibinin öncelikli görevlerinden biri. Röportajımızda, Sayın Ödemiş ve ekibinin bu konudaki çalışmalarını ve hedeflerini daha yakından tanıyacak, Ankara’nın zengin kültürel ve doğal mirasına kısa bir yolculuk gerçekleştireceksiniz.
Merhabalar Bekir Bey, öncelikle sizi kendi dilinizden tanıyarak başlayabilir miyiz?
1959 yılında Nevşehir Ürgüp’te doğdum ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden jeoloji mühendisi olarak mezun oldum. Kamu Yönetimi Uzmanı unvanını Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi’nde aldım. Ayrıca inşaat projelerinde mühendis yönetici olarak görev aldım.
Ankara, Gölbaşı Belediye Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim ve çeşitli belediye birliklerinde çalıştım. Ardından Ürgüp Belediye Başkanlığı yaptım ve pek çok ödül kazandım.
Eğitim konusunda da aktif olarak rol aldım ve CHP Parti Okulu ve Yerel Yönetimler Birimi’nde eğitmenlik yapıyorum. Topluma hizmet etmeyi ve başarılarımla katkı sağlamayı her zaman ön planda tutuyorum.
Başında olduğunuz daire ile ilgili konulara gelecek olursak, bize biraz görev ve yetki alanınızdan bahsedebilir misiniz? Ankara’da nelerden ve nerelerden sorumlusunuz?
Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi, 1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 10, 11, ve 57. maddelerine göre İl Özel İdareleri, Büyükşehir Belediyeleri ve Bakanlıkça izin verilen belediyeler bünyesinde taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili işlemler ve uygulamaları yürütmek ve denetimlerini yapmak üzere verilen yetkiye dayandırılarak Aralık 2014’te kurulmuştur. Ankara il sınırları içerisindeki somut ve somut olmayan kültürel mirastan ve kent merkezinde özellikle Ulus Tarihi Kent Merkezi’nden sorumludur.
Temelde şu görevleri yerine getiren bir belediye birimidir: koruma amaçlı imar planları hazırlamak, onay ve uygulama süreçlerini denetlemek; koruma kurullarının onayladığı rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerine ilişkin uygulamaları denetlemek, kullanma izin belgesi düzenlemek, kültür ve tabiat varlıkları ile tarihi dokunun ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanların ve işlevlerinin korunmasına yönelik programları hazırlamak, bu amaçla yapılacak uygulamalara ilişkin işlemleri yürütmek.
Aynı zamanda bu çalışmaları ve kurgulanan gelecek vizyonunu ilgili özel kuruluşlar, kamu ve sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, vakıflar, dernekler, Ankaralı araştırmacılar ve kentle ilgili her kesimle paylaşmanın araçlarını üretmek ve içeriğini hazırlamaktır. Bu sayılan kesimlerden gelecek talep ve öngörüleri kendi çalışmalarına yansıtmak üzere kurumsal iletişim çalışmaları yürütür.
Aslında Ankara dediğimizde sadece Cumhuriyet veya bir Osmanlı katmanından bahsetmiyoruz, aksine antik çağlardan günümüze farklı kültürlere ev sahipliği yapmış zengin bir coğrafya burası. Ancak sizce bu çok katmanlılığı kentin olağan yaşantısında yeterince hissedebiliyor muyuz?
Ankara’nın bu çok katmanlı yapısının hemen tüm dönem izleri konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak çalışmalar yürütüyoruz. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Gordion ve Anadolu’nun Ortaçağ dönemi ahşap hipostil camileri arasında olan Arslanhane Camisi için hazırlanan alan yönetim planlarının yürütülmesinde, Daire Başkanlığımız bünyesinde kurduğumuz UNESCO Komisyonu olarak sorumluluk sahibiyiz. Beştepe Tümülüsü kazı çalışmaları ve farklı bölgelerde yüzey araştırmalarına verdiğimiz destekten Ankara Arkeoparkı projesinin hayata geçmesine; Ankara Roma Tiyatrosu’nun restorasyonundan Ankara Kalesi’ndeki Osmanlı dönemi konut dokusunun sağlıklaştırılmasına; Cumhuriyet döneminin yarışmalarla elde edilen Ulus İşhanı ve Anafartalar Çarşısı’na, farklı dönem katmanlarının hemen tümüne ilişkin, “seferberlik” diyebileceğim, bugüne kadar ihmal edilmiş bölge ve konularda çalışmalar yürütüyoruz.
Halihazırda devam eden pek çok projeniz var ancak özellikle Hallaçlı Mehmet Ağa Konağı, Roma Tiyatrosu ve Ankara Kalesi, sanırım medyada en öne çıkanları. Biraz önce değindiğimiz kentin çok katmanlılığına da somut bir örnek olarak, her biri birbirinden farklı dönemlere ve kültürlere ait bu mekanlardaki çalışmalarınızı aktarabilir misiniz?
Cumhuriyetimizin ve Ankara’nın başkent oluşunun 100. yılı onuruna, kentin tarihi ve kültürel katmanı için önemli projeleri bu yıl içinde tamamlayıp kente kazandırmak üzere çalışmaların sonuna yaklaştık. Ankara Kalesi’nin eteklerinde yer alan, kentin Roma dönemi katmanı için yeni bir kazanım ve kentli için prestijli bir kültürel etkinlik alanı olacak 2 bin yıllık Ankara Roma Tiyatrosu’nun restorasyon ve aydınlatma çalışmaları tamamlandı.
Tiyatronun hemen yanındaki, yaklaşık 17 bin metrekarelik bir alanda Ankara Arkeopark çalışmalarını bu yıl içinde açmak üzere çalışmaların sonuna gelindi. Arkeopark alanında bilimsel yöntemlerle arkeolojik kazılar yürütülüyor. Bu kazılar, alan ziyarete açıldıktan sonra da izlenebilir biçimde sürdürülecek.
Arkeopark karşısındaki, Bentderesi’nde dolmuş duraklarının bulunduğu alan, dolmuş duraklarının yapımı tamamlanmak üzere olan Ulus Kültür Merkezi, Kapalı Çarşı ve Dolmuş Durakları binasına taşınması sonrasında, yeşil bir rekreasyon alanına dönüştürülecek.
Ankara’nın Roma dönemi katmanında yürüttüğümüz bir diğer çalışma, Anafartalar Caddesi üzerinde Zincirli Cami’nin yanında yer alan, iki bin yıllık Roma Yolu’na ilişkin. Cardo Maximus olarak bilinen, Roma kentinin ana caddesi için rölöve, restitüsyon verestorasyon projesi hazırlandı, ihalesi yapıldı. Kısa süre sonra da uygulamalar başlayacak.
“Kentimizin tacı” Ankara Kalesi, Galatlar, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde sürekli iskan görerek günümüze ulaşmıştır. İçkale bölgesinde 77’si tescilli, 171’i tescilsiz, toplam 248 yapı bulunur. Buraya ilişki üç etaplı sokak sağlıklaştırma çalışmaların ilk iki etabı tamamlandı. Çalışmaların üçüncü ve son etabıyla ilgili rölöve, restitüsyon ve restorasyon proje çalışmaları tamamlandı, ihalesi yapıldı ve uygulamaları da başlayacak. Geleneksel konut dokusunun özgünlüğü korunarak yapılan bu çalışma, konutta yaşam hali devam ederken mülk sahiplerinden hiçbir bedel talep edilmeksizin yürütülüyor. Proje tamamlandığında, bu kapsamda 200’ün üzerinde konut ve kamusal yapı, Kale’nin geleneksel dokusu ve mimari kimliğine uygun şekilde sağlıklılaştırılmış ve yeniden canlandırılmış olacak. Ayrıca bu proje 2022 Tarihi Kentler Birliği Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamaları Özendirme Yarışması Uygulama Ödülüne layık görüldü.
Ankara Kalesi, tarihi surların dokusuna uygun ve kentin farklı noktalarından görünürlüğünü artıracak şekilde tasarlanmış bir aydınlatma projesi ile ulusal ve yerel özel günlerde özel bir aydınlatma ile ışıklandırılıyor. Bötlece kale, geceleri de parlayan bir kentsel simge haline dönüşmüş olacak. Ankara Kalesi kuzey surlarının eskiden Roma bendinin bulunduğu yere kadar olan kısmı, Arkeopark Projesi çalışmaları kapsamında güçlendiriliyor ve onarım çalışmaları gerçekleştiriliyor. Kale surlarının tamamında ilgili kurumlarla işbirliği içinde çalışmalar yürütmek istiyoruz.
İlçelerdeki çalışmalarımızdan Hallaçlı Konağı, kamuoyunun ilgisini çeken bir çalışmamız oldu. Gölbaşı ilçemizin Hallaçlı Mahallesi’nde bulunan 1929 tarihli ve birinci ulusal mimarlık dönemi yapısı olan bu konak karma teknikle inşa edilen özgün bir yapı. Özgün nitelikleri korunarak restore edilmekte olan konak, sosyal içerikli yeni işleviyle kısa süre sonra ziyarete açılacak.
Bir de kişisel soru sormak isterim. Sizce Ankara’nın kültürel ve doğal zenginlikleri arasında öne çıkan alanlar nelerdir? Örneğin şehirde en çok nereye gitmekten hoşlanırsınız?
Ulus çok katmanlı bir alan. Çok eski çağlardan başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar uzanan bir tarihi var. Bu alanda, Müslüman, Ermeni ve Yahudi mahallelerin de izlerini görmek mümkün. Bu sebeple Yahudi Mahallesi benim ziyaret etmekten ve sokaklarında dolaşmaktan çok mutlu olduğum bir yer.
Ankara’nın yitirdiğimiz veya kaybolmaya yüz tutmuş değerleri hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Bu kapsamda projeleriniz var mıdır?
Bellek Ankara projesi, Ulus tarihi kentsel mekanında, Ankara’nın mekansal ve toplumsal değerlerinin belgelenmesi ve böylelikle kentliler tarafından tanınır olmalarının sağlanması amacıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent, ODTÜ ve Hacettepe Üniversiteleri ile birlikte yürüttüğü bir proje. Ulus bölgesini merkezine alan projede, somut ve somut olmayan kültürel mirasımız ortaya konarak, yeni dönem çalışmalarımızda yol gösterici olması hedeflendi.
Biraz da Ankaralılara yönelik yaptıklarınızdan bahsedelim derim. Kültürel miras aidiyeti ve bilincine yönelik ne tür çalışmalarınız var? Özellikle de gençlere yönelik neler yapıyorsunuz?
Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi olarak birçok farklı düzeye seslenen programlar kurguladık ve belli aralıklarla bunları sürdürmeye gerçek bir önem veriyoruz. Ankara Miras Kültür Elçileri Eğitim Programı, Ankara’nın çeşitli bölgelerinden gelen 8-11 yaş arasındaki ilkokul öğrencilerine yönelik, Tohumluk Vakfı Başkanı ve Sanatçı Pınar Ayhan ile Çekül Vakfı Ankara Temsilciliği üyelerinden Mimar Faruk Soydemir destekleriyle düzenlenmektedir. Eğitim programı sonunda çocuklara kültürel mirasına sahip çıkan ve onları gelecek nesillere aktaran bir “Kültür Elçisi” olarak görev alacaklarına dair sertifikaları verilmektedir.
Ankara Miras Şantiye Gezileri, Ankara’nın tarihi dokusunda yürütülen ve kentlinin ilgisini çeken koruma ve restorasyon uygulamalarını şeffaf biçimde kentliyle buluşturmak üzere hazırlanmıştır. 2022 yılının yaz aylarında düzenlenmeye başlanan program kapsamında, Arkeopark Ankara, Roma Tiyatrosu ve Ankara Kalesi’nde yürütülen çalışmaları kentlilere açıyoruz.
Tüm bu çalışmalarınızı sadece belediye olarak gerçekleştirmiyorsunuzdur sanırım. Ankara Büyükşehir Belediyesi dışında kimlerle, nasıl çalışıyorsunuz?
Farklı kurumlarla iş birliğine önem veriyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi Akademik Kurulu, bu dönemin başından beri özellikle kültürel miras çalışmalarımızda bize gönüllü destek sunuyor. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi gibi üniversiteler ile yaptığımız protokoller ile eğitim ve araştırma çalışmaları; Koç Üniversitesi VEKAM, Rahmi M. Koç Müzesi ve Erimtan Müzesi gibi kültürel miras kurum ve müzeleri ile hizmet içi ve kamuya açık programlar; TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası gibi meslek odaları ile katılımcı planlama toplantıları ile Ankara’yı odağına alan her kesimle ortak çalışmalar yürütüyoruz.
Elbette ki kültür ve turizm el ele giden ve birbirini besleyen iki alan. Bu açıdan baktığımızda Ankara’nın gerek yurt içi gerek yurt dışı turizm olanakları nelerdir? Bu olanaklar yeterince değerlendiriliyor mu?
Ankara uzun yıllar turizm açısından unutulan bir şehir oldu. Biz artık bu imajı kırmak istiyoruz. Roma dönemi yapılarını ayağa kaldırarak ve Ankara Kalesinde yaptığımız sokak sağlıklaştırma çalışmalarıyla kent merkezinde bir turizm alanı yaratmaya çalışıyoruz.
Sohbetimiz daha çok kültür ağırlıklı ancak sorumluluk alanlarınızdan doğayı da unutmamak gerek. Tüm bu çalışmalarınızda doğal miras nerede konumlanıyor?
Ankara kent merkezindeki örneğin Abdi İpekçi Parkı, Kurtuluş Parkı, Güvenpark gibi Cumhuriyet dönemi planlı kent parklarında ilgili Daire Başkanlıklarımızla iş birliği içinde, özgün plan, durum ve kullanımlarına uygun bakım, onarım, yenilemeler yapmaktayız.
Türkiye’nin ilk jeoparkı olma özelliği taşıyan 2000 m2’lik Kızılcahamam-Çamlıdere Jeoparkı için Ankara Valiliği, UNESCO ve ilçe belediyeleriyle koordineli biçimde yürütmek üzere bir çalışma yürütüyoruz. “Ankara’nın Doğal Varlıklarını Koruma ve Jeoturizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi Projesi Protokolü” imzalandı. Proje ile Ankara il sınırları içerisindeki jeopark alanlarının tespiti ve jeolojik turizme açılması hedeflenmektedir.
Son olarak, bir de geri dönüşleri merak etmekteyim. Ankaralılardan veya kentin ziyaretçilerinden nasıl yorumlar alıyorsunuz? Ne tür talepler geliyor?
Kentlilerden aldığımız geri dönüşler, kültürel mirasın korunmasına toplumun giderek artan ilgisini göstermektekle birlikte Belediyemizin de bu alanda yürüttüğü çalışmaların fark edilir olduğu yönündedir.
Röportajımıza vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim Bekir Bey.