Menu Kapat
Kapat
Ara
Close this search box.

Türkiye’de ilk ve tek: Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi

XPzone Infinia
Getting your Trinity Audio player ready...
Okuma Modu

Hukukun tarihine ışık tutarak ziyaretçilerine hukuk ve adalet kavramlarına dair yeni perspektifler sunmayı amaçlayan, Türkiye’nin ilk ve tek hukuk müzesi Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi’nin hikayesini, dikkat çekici koleksiyonunu ve projelerini Kütüphane ve Müze Müdürü Havva Alkış ile konuştuk.

Merhaba Havva Hanım, müzeden önce sizi tanıyarak başlayabilir miyiz?

Öncelikli olarak, bu fırsatı bize verdiğiniz için teşekkür ederim. Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü’nden mezun oldum. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Disiplinlerarası Müze Eğitimi’nde yüksek lisans yaptım. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi’nde çalıştım. 14 yıldır Türkiye Barolar Birliği’nde Kütüphane ve Müze Müdürü olarak görev yapıyorum.

Esas konumuza gelirsek, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi’nin öyküsü nedir?

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescillenmiş, özel müze statüsünde hizmet veren Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müzesi, ülkemizin ilk ve tek hukuk müzesidir. Müze, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’na bağlı olarak hizmet veriyor. Sloganımız “Hukukun Öyküsünü Keşfet”. Bu sloganla yola çıktığımız müzesinin kuruluş hikayesi 2006 yılında Ankara Barosu’nda başlıyor. 2012 yılında Türkiye Barolar Birliği’ne taşınıyor, 2018’in haziran ayına kadar eserleri toplama, sergileme ve korumayı amaçlıyor. 2018 yılı haziran ve kasım aylarında mevcut müzenin iç mekanında dönüştürme ve yenileme çalışmaları yapılarak eğitime uygun hale getiriliyor, teşhir, tanzim ve müze koleksiyonu yenileniyor. Şu anda müzenin fiziksel alanı, kurumun giriş katında 360 metrekareden oluşuyor ve toplam 465 eser sergileniyor.

Türkiye’de ilk ve tek olan müze koleksiyonunuzun yanı sıra bir hukuk müzesinden ne(ler) öğrenilebileceğini de anlatabilir misiniz?

Koleksiyonunda, düşünce ve uygarlık tarihinin gelişimine paralel olarak hukukun geçirdiği tarihsel dönüşümü görsel olarak yansıtan objeler ve belgeler bulunuyor. Müze envanteri çeşitli dönemlere ait çivi yazısı tabletler, diploma ve ruhsatnameler, hukukçu giysileri, hukuki belgeler, yazı takımları, efemera, filatelik materyal, Osmanlıca hukuk kitapları, fotoğraflar ve heykeller, mitolojiden başlayarak günümüze kadar hukuk dünyasında görsel bir yolculuk sunuyor.

Somut birkaç örnek vermek gerekirse; Cumhuriyet döneminde kullanılan ilk avukat cübbesi, Cumhuriyetin ilk yıllarında mahkeme sayılarını gösteren nadir harita, Ankara Hukuk Mektebi diploması, Osmanlı İmparatorluğu’nda hayvan hakları ile ilgili ilk ferman, ülkemizdeki ilk kadın avukat, dünyada ilk kadın yüksek mahkeme üyesi -ki bu bir Türk- ve daha birçok eser… Sergilenen eserler ait olduğu dönemin toplumsal, ekonomik, siyasi, askeri yapısı, gündelik yaşamı ve kültürü ile ilgili bilgileri de yansıtıyor.

Biz, müze ziyareti sonrasında ziyaretçilerimizin, Asurlar’dan günümüze kadar uzanan süreçte hukukun geçirdiği evrim, hukukta kullanılan objeler ve üretilen belgeler hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyoruz.

Aslında, ziyaretçilerimiz hukuk tarihinin içinde kronolojik olarak yolculuk ederken, kendi hak, hukuk, adalet anlayışlarıyla bağ kurarak bu kavramlarla ilgili yeni bir bakış açısı geliştiriyorlar. Kendi değerlerinin üzerine yeni değerler ekliyorlar. Soyut kavramları somutlaştırıyorlar.

Bunun yanında; avukatların üst meslek örgütü olan Türkiye Barolar Birliği’nin kuruluşundan günümüze kadar geçirdiği gelişim süreci hakkında da genel bir bilgi sağlayarak, avukatlık mesleğinin tarihsel geçmişi konusunda farkındalık yarattığımızı düşünüyoruz.

Takip edebildiğim kadarıyla müzeniz, eğitim ve farkındalık çalışmalarına ayrı bir önem veriyor. Bu kapsamda hangi proje ve etkinlikleri yapıyorsunuz?

Eğitim etkinlikleriyle; çocuklar, gençler ve yetişkinlere yönelik farklı programlarla, toplumda hukuk bilinci oluşturmak ve katılımcıları sanatla buluşturmayı amaçlıyoruz. Yorum ve yaratıcı düşünmenin ön planda olduğu etkinliklerde şimdiye dek, geniş bir alan olan hukuk bağlamında eğitimler yapıldı. Ancak ne yazık ki şu anda müze eğitimleri yapamıyoruz.

Bir diğer kıymetli ve merak ettiğim nokta da hukuk üzerine uzmanlaşmış kütüphaneniz.

2010 yılı nisan ayında kurulmaya başlayan ve 2011 eylül ayından bu yana hizmet veren bir kütüphanemiz var. Temel konusu hukuk bilimi olan kütüphanemizin koleksiyonunda kriminoloji, siyaset bilimi ve tarihi, adli tıp, insan hakları, demokrasi, ekonomi, uluslararası ilişkiler, güvenlik politikaları, sosyoloji, kamu yönetimi, tarih, eğitim, din, felsefe, psikoloji gibi ilgili disiplinlere ait bilgi kaynakları bulunuyor. Ayrıca, hukukçu yazarların roman, şiir, deneme ve anı türündeki edebi eserleri de koleksiyonumuzda yer alıyor.

Ekim 2024 tarihi itibarıyla sisteme kayıtlı yayın sayısı 21.621. Bunun dışında elektronik kitap, dergi ve makalelerin içinde yer aldığı veri tabanı üyeliklerimiz de bulunuyor.

Müzemizde yer alan eserlerle ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak isteyen ziyaretçilerimiz, aynı katta bulunan kütüphanemizden konu ile ilgili kaynaklara erişim sağlayabilir. 

Peki ulusal veya uluslararası işbirlikleriniz var mıdır?

Ülke içerinde müze ve bazı okullarda iş birliğimiz var. Fakat yurt dışı müzelerle iş birliğimiz bulunmuyor.

Son olarak, gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?

Okul dışı öğrenme mekanlarından birisi olan müzelerin toplumsal işlevi müze eğitimleri yoluyla toplumun kültür seviyesinin artışına destek sağlamak. Hukuk müzesi olarak biz bunu bir dönem yoğun bir şekilde gerçekleştirdik. Farkındalıklar yarattık. Ancak bugün eksik kadro nedeniyle eğitimleri yapamamaktayız. En kısa sürede müze eğitimlerine başlamak, soyut olan hukuk kavramları, hukuk kahramanları ve hukuk-sanat ilişkisi konusunda farkındalık yaratmaya devam etmek istiyoruz.

Siz değerli ziyaretçilerimizi müzemizde görmekten ve bilgi vermekten mutluluk duyarız. Bize bu fırsatı verdiğiniz için de ayrıca tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Paylaş:

İlginizi Çekebilir