Bir güzel çiçeğe gittik.
İki güzel insanla… Prof.Dr. Mecit Vural ve Uzman Tuğrul Körüklü Hocalarımla.
İki güzel insanı kısaca tanıtayım…
Mecit Vural
Vural, Anadolu’nun çiçeklerine bir ömür adamış, değerli bir bilim insanı. Öğrencileri de adını çiçeklere vererek en güzel vefa örneklerini veriyorlar. Bir tür ile on iki de cins çiçek adı benim tespit edebildiklerim…
Gazi Üniversitesi’nden emekli. Güya emekli!
Pandemiden değil ama yasaklardan çiçeklere gidemediği için hasta oldu, şimdilerde nerdeyse her gün çiçeklere koşuyor, bakanlık, üniversiteler, yerel yönetimlerle işbirliği içinde, eğitimler veriyor…
Tuğrul Körüklü
Ankara Üniversitesi bünyesindeki Türkiye’nin en büyük herbaryumunun (Herbaryum ANK) sorumlusu. Görevini, tek başına, ilk günkü heyecanla, 25 yıldır yürütüyor. Son zamanlarda Flora Araştırmaları Derneği başkanlığını da yürütüyor.
Bir de herbaryumun önündeki endemiklerle gönülden uğraşıyor. Prof.Dr. Ahmet Emre Yaprak ile 4×4 alan içinde.
Koca alanlarda yol, bina, tarla derken yaşam alanı bırakmadığımız birkaç endemiği tanıtmak, gelecek kuşaklara taşımak için. O minnacık alan içinde ayşalbası, Beypazarı geveni ve Ankara çiğdemi vardı. Bir de paşasoğanı gelmiş. Ne denebilir ki, yüreklerine sağlık. Ayrı bir yazı konusu…
Zariftükrükotu
Bir Ankara endemiği.
Daha yerel indirgeyecek olursak bir Haymana, Yenice endemiği.
Cins olarak Güney Avrupa ve Anadolu’da görülebiliyor ama yazıdaki tür sadece Yenice’de.
Bilim dünyasında bilinen ismiyle, Ornithogalum demirizianum. Zarif mi zarif, güzel mi güzel. Bir o kadar da narin.
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kıstaslarına göre Kritik Tehlikede (CR), yani VAHİM. Tehlike sınırının en sınırında!
Nisan-mayıs aylarında açıyor.
Yeşil şeridi içine yedirmiş, bir dal üzerine sıralanmış bir dizi beyaz çiçek açıyor. En tepedeki ayrıca açılıp saçılarak çiçeğe bambaşka bir güzellik katıp, adeta taç takıyor.
İlk buluş tam bir tesadüf
Uludağ Üniversitesi’nden botanik hocası Prof.Dr. Hulusi Malyer, çiçeklerin peşinde gezerken yorgun düşüyor, dinlenmek için gölgelik bir yer buluyor.
Dinlenirken, hocası Prof.Dr. Tuna Ekim’in bir sözü aklına geliyor: “Nadir çiçekleri kayaların arasında, insanların pek ayak basmadığı yerlerde bulabilirsiniz.”
Kalkıp çevresine bakmaya başlıyor!
Bingo!
O gün, bugün, Ornithogalum demirizianum için bilinen tek habitatı tespit etmiş oluyor.
Ornithogalum demirizianum – Bilim dünyasına tanıtım
Malyer Hoca çiçeği, yabani soğanlarda uzman Prof.Dr. Mehmet Koyuncu ile yayınlıyor, çiçeğin adı zariftükrükotu (Ornithogalum demirizianum) oluyor.
Prof.Dr. Hüsnü Demiriz, 1999 yılında kaybettiğimiz, değerli bir hocamız. Malyer bir anlamda, çiçeğe onun adını vererek bir vefa örneği de sergilemeyi ihmal etmiyor.
Ne yazık ki Malyer’i de koronadan kaybettik… Demiriz ve Malyer… İkisini de minnetle anıyor, rahmet diliyorum.
Paylaşım
Malyer Hoca çiçeğin yerini kabaca tarif ediyor. Bir başka hoca, Prof.Dr. Tuna Uysal aramaya çıkıyor. Tarif kabaca olunca pek zorlanıyor ama sonunda buluyor.
Yıllar sonra Mecit Hoca ile gittik, biz de bir türlü bulamadık! Uysal’dan tarif aldık, biraz daha uğraştık ve sonunda bulduk!
Endemiklerdeki ilk göz ağrım!
Dün! Yazının hazırlandığı gün anlamında… Bu kez Tuğrul Hoca’yı da aldık yanımıza ve çiçeği kolayca bulduk. Bi mutlu olduk ki sormayın!
5 yıl sonra bir kez daha gördüm, yine bayıldım! Biliyor musunuz, bir tek Haymana, Yenice’de ve sadece fotoğraftaki dar alanda yaşıyor, sayısı yüzlerle ifade ediliyor.
Düşünsenize geldik ve yok, bulmadık! Bu, çiçeğin burada tükenmesi, yeryüzünde başka bir yerde kalmaması anlamına geliyor.
Önce yerinde korunsa, sonra çoğaltılsa…
Rahatça üzerinde araştırmalar yapılsa.
Güzelliğini doya doya paylaşma bir yana, kim bilir ne hastalıklara deva…
Yeniceliler
Yenicelilerle, idare-güvenlik-yerel, el el verip korunması için ilk adımlar atıldı… Yenice’ye en kısa sürede tanıtım panoları asılacak, önce Yenicelilerin sonra gelenin gidenin çiçeği bilmesi sağlanacak.
Biri koparmaya kalkarsa, herkes tanıyacak, güvenlik güçlerine haber verilebilecek, cezası da en ağır şekilde arkasından gelecek.
Tanımazsanız, kamyonla götürürler, haberiniz olmaz. Çoğaltırlar.
Çiçek, ‘ille de vatanım’ der ve çoğaltmayı beceremezlerse, gelir gider toplarlar, hatta üç kuruş verip size toplatırlar!
İşe bilimi katar, işlerler, size de dünya paralara satarlar.
Umudumuzu yitirmememiz bu yüzden
Bir yanda binlerce ağacı yakanlar, diğer yanda bir çiçeği yaşatmaya çalışanlar…
Bakın! Çiçek tanınsın, bilinsin diye dün itibarıyla kimler işe girişti, girişecek
Yukarıda saydıklarım, sayamadıklarım ve aşağıda sayacaklarım… İşte! Umudumuzu yitirmememiz bu yüzden.
Enver Yurttaş
Belediye Başkan Yardımcısı. Yeniceli. Öğrenir öğrenmez çiçekle buluştu, biz dönüş yolundayken çiçeğin fotoğraflarını gönderdi. Okullarla eğitim çalışmaları başlatmak üzere heyecanla işe girişti bile. Ayrıca, Yenice’nin dört yanına resimli tabelalar asmak için sabırsızlıkla bekliyor.
Ziya Akdoğan
Çiçeği izleyen hocalarla yıllar önce çalışan, bence yereldeki çiçeğe ilk sahip çıkan. Bir-iki yere daha bakacak. Belki de çiçeğin yetiştiği yeni alanlar tespit edecek. Hulusi Gürpınar için Sevgi Çiçeğinin Babası demiştim, sanırım Zariftükrükotu’nun Babası da Ziya Akdoğan olacak.
Jandarma. Karakol komutanından uzmanlarına, artık haberdarlar. Çiçeğe yan bakmanızı tavsiye etmiyorum!
Dr. Hakan Arslantürk
Meslektaşım, kadim dost. Doktorun Oteli’nin koordinatörü. Geldiğimizi öğrenince Yurttaş dâhil, ilgili güzel insanların numaralarını verdi, iletişimimizi mümkün kıldı. Kurucuları Kalp Damar Cerrahı Fatih Mehmet Yorulmaz, Kadın Doğum Uzmanı Emine Sernur Yorulmaz, Genel Müdür Ali Cenk Yorulmaz, Müdür İfakat Pınarbaşı ve güleryüzlü çalışanlarıyla Otel, ayrı bir yazı konusu. Çiçeğin tanıtımında onlar da gönülden yer alacaklar.