Pusu'laFestivalSinemaTasarım

27 Yıllık Bir Festival Geleneği: Behiç Ak ve Çizgileriyle Gezici Festival

Kimi şeyler diğeri ile özdeşleşir ve onsuz var olamayacakmış gibi hissettirir. Hint filmleri danssız, İstanbul sokakları kedisiz, Latin Amerika edebiyatı Marquez’siz, Hulusi Kentmen pala bıyıksız anılamayacağı gibi Gezici Festival afişleri de Behiç Ak’sız düşünülemez. İlk defa 28 yıl önce yola çıkan Gezici Festival’in afişlerini o günden bugüne değin Behiç Ak tasarlamış, dolayısıyla festivalin ruhu Ak’ın çizgileri ile bütünleşmiştir.

Ercan Kesal’ın aynı anda doktor, senarist, oyuncu ve yazar olmasına şaşırdığımız gibi Behiç Ak da mimar, oyun ve çocuk kitabı yazarı, çizer, sanat yönetmeni kimlikleriyle bizi şaşırtıyor. Aynı zamanda da bir kedi sever. Cumhuriyet gazetesinde modern insanın gündelik hallerini eleştirel ve mizahi açıdan ele aldığı “Kim Kime Dum Duma” isimli bir köşeye sahip. Aynı anda bu kadar çok işle uğraşmasını ise “Sanat insanı şaşırtmaktır” diyerek açıklıyor. Daha basit açıklaması ise rutinden kaçma isteği.

Yani sen edebiyatçıysan git edebiyat yap, tiyatro yazarıysan git tiyatro yaz gibi şeyler yok. Beni tiyatro yazarı olarak bir yere davet ettiklerinde cv’mi değiştiriyorum. En üste oyun yazarı yazıyorum, diğerlerini aşağıya koyuyorum. Karikatürist olarak davet ettiklerinde, karikatüristi üste koyup diğerlerini aşağıya koyuyorum. Yani; bu basit bir teknik hareket.

 

Behiç Ak’ın Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden

Kendisine şimdiye dek, yazdığı oyunlar ve çocuk kitapları ile karikatürleri sorulmuş hep. Gezici Festival’e 27 yıldır görsel anlamda katkı sağlıyor olmasına değinen ise oldukça az. Behiç Ak’ın geçmişten bugüne festival için hazırladığı afişlerde karakteristik çizgilerinin izini takip ettiğimizde ortaya yıllardır devamlılık sağlayan, bir yanıyla net ancak bir yanıyla da sürprizli desenler çıkıyor.

Öncelikle ilk afişten itibaren vurgulanan bir nokta festivalin “gezici” olması ile doğrudan alakalı. Behiç Ak afişlerde hareketi her zaman vurguluyor. Bu hareket bazen tekerleklerle, bazen de koşan, uçan, sallanan insanlar veya kağıttan uçaklar, kuşlar başta olmak üzere çeşitli hayvanlarla aktarılıyor. Afişlere hakim olan iki his tatlı bir telaş ve sakarlığı çağrıştıran bir karmaşa bana göre. Her ikisinin de kapısı heyecana çıkıyor.

Soldan sağa 1,2 ve 3’üncü Gezici Festival afişleri

Afişlerin diğer bir ortak noktası ise renkler. Canlı renklerin kullanıldığı afişlerde arka plan her zaman tek renk ve Behiç Ak istisnalar ile beraber çoğunlukla mavi, yeşil, turuncu veya sarıyı kullanıyor. Festivalin ilk 11 yılında arka plan renkliyken figürler çoğunlukla beyaz. 12’nci festival itibarıyla Behiç Ak’ın insanları da renklendirdiğini görüyoruz.

Soldan sağa sırasıyla 4,5 ve 6’ncı Gezici Festival afişleri.

27 senedir afişten hiç eksik olmayan tek detay ise kedi. Bazen benekli, bazen bembeyaz, bazen çizgili, bazen ise pembe bir kedi afişlerin bazen kenarından bazen ortasından, kah boşlukta kah bir insanın omzunda sürekli bize gülümsüyor. Afişlerde yıllardır yer alan diğer başlıca unsurlar hep gülümseyen insanlar, kameralar ve film şeritleri. İnsanların elindeki kameraların kendilerine değil de karşıya dönük olması ise bence en güzel ayrıntı. Behiç Ak yer yer sinema aşkını ve sevgililik müessesesinde beraber sinemaya gitmenin inkar edilemez o inşa edici rolünü de afişlerinde yansıtmış.

Soldan sağa sırasıyla 7, 8 ve 9’uncu Gezici Festival afişleri.

Ak’ın artık gelenekselleşmiş figürlerine Festivalin 19’uncu senesinde bir defalık istisna ile farklı bir figür ekleniyor. Festivali yolculuğu sırasında hiç yalnız bırakmayan Tuncel Kurtiz’in vefat etmesinin ardından o sene kendisi afişin sağ alt köşesinde kırmızı fularıyla bizlere bakıyor.

Soldan sağa sırasıyla 17, 18 ve 19’uncu Gezici Festival afişleri.

Festivalin bu seneki afişinde son iki yılda hayatımızda yer edinmeye başlayan elektrikli scooter ve onu süren maskeli insanlar var. Kedi, kuşlar ve film makaraları sene de afişteler. Tüm afişlere şöyle bir geriden baktığımızda gördüğümüz ise 27 senedir heyecanla ve tatlı bir telaşla koşturan insanlar oluyor. Seneye maskelere ihtiyacımız kalmamış bir şekilde bu senenin afişine bakarken “ne zor günlerdi, iyi ki bitti” diyebilmeyi umuyorum.

Festivalin bugüne kadarki tüm afişlerine buradan ulaşabilirsiniz. Lavarla’nın basın sponsorları arasında yer alarak destek verdiği 27. Gezici Festival’in programına buradan ulaşabilirsiniz.

Seren Erciyas
Editör, Lavarla'nın kurucu ortağı ve genel koordinatörü.

Bir Cevap Yazın




Etkinlik

34. Ankara Film Festivali başlıyor

Ankara’yı sinemayla buluşturmak ve Türk sinemasının geleceğini şekillendirecek yeni isimleri keşfetmek amacıyla Mahmut Tali İzgören ve Aziz Nesin öncülüğündeki Bilim ve Sanat, Bilar AŞ ve...