Çankaya’da oturduğumuz zamanlarda en yakın sinema Atakule’deydi bizim için. Her karne günü güzel bir animasyon seçilir, sinema sonrasında kalan harçlıklarla en alt kattaki oyun salonu ‘Dreamland’ da fişleri toplar küçük hediyeler alır geri eve dönerdik. Atakule’ye gelip giderken arkasına gizlenmiş, dibi görünmeyen bir park hep dikkatimi çekerdi ama hiç girmemiştim. Pek giren çıkanın görülmediği, korkutucu bir park olarak kalmış aklımda.
Yıllar sonra merakımdan bu parka gitmek için yola çıktım. Çankaya Caddesi ve Cinnah Caddesi arasındaki o park Ankara’nın Botanik Parkıydı. İçeri girdikçe fark ettim ki yalnız değilim. Etrafta birçok konsolosluk bulunmasından dolayı yabancı aileler tadını çıkartıyor buranın. Biraz daha aşağıda bulunan Seğmenler Parkına göre yaş ortalaması yüksek ama sessiz ve sakinliği arayanlar için ideal bir yer. Fotoğraf çekenlerin sayısı ise hayli fazla malum düğün zamanı.
65 bin m² bir alan üzerinde kurulu parkta; bir havuz, çocuk bahçesi ve şuan harabe durumda bir çiçek serası bulunuyor. Eskiden bu havuzun içinde büyük kırmızı balıkların olduğu, çiçek serasının ise rengarenk olduğuna dair söylentiler olsa da biz kaçırdık, elimizde olsa da düzeltebilsek.
Piknik masalarının aralarına Ankara’nın nadir çalınmayan heykelleri saklanmış bu güzel parka. Ben farkına geç vardım fakat bu gizli yeşilliğin keyfini çıkartanlar hayli çok. Toplu taşıma ile ulaşılabileceği gibi, araba ile gelenler için kenarında ücretsiz bir park yeri mevcut.
Düşünüldüğü gibi korkutucu olmayan Botanik Park, sessiz sakin vakit geçirmek isteyenler için Ankara’nın kıymetli parklarından birisi, bizden söylemesi…
Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın!
Başlık Görseli: Ersan Atar / Instagram
Heykel Görseli: www.mehmetakinci.com.tr