Belki birçoğumuz farkında değiliz ama Ankara park konusunda oldukça cömert bir şehir. Özellikle son dönemde gerek ekonomik koşullar gerek koronavirüs büyük şehirlerde yaşayanların parklara olan ilgisini artırdı. Bu da haliyle bizleri, yakınımızdaki parkları daha sık ziyaret etmeye alıştırdı. Yazılacak oldukça fazla park var ancak bu yazıdaki odak nokta, sandalyenizi alıp oturduğunuzda kendinizi mutlu hissetme ihtimalinizin yüksek olduğu parklar. Hadi başlayalım.
1. 30 Ağustos Zafer Parkı
Aşti’nin karşında bulunan park uzun süre atıl durumdaydı ancak 2019 yılında yenilenerek tekrar açıldı. Oldukça büyük bir alana sahip. İçerisinde yürüyüş yolları, bisiklet yolları, kafeterya mevcut. Son zamanlarda özellikle hafta sonları oldukça kalabalık oluyor. Hafta içleri ise sessiz, sakin bir park. Parkın dışında otoparkı da mevcut.
2. Uğur Mumcu Parkı (Çansera)
Eskiler parkı Çansera olarak bilse de Çankaya Belediyesi’nin son değişikliğine göre doğru adı Uğur Mumcu Parkı. Çukurambar Mahallesi’nde bulunan park, son dönemde oldukça popüler. Büyük ve düz bir yeşil alan üzerine kurulu olan parkın içerisinde toprak yürüyüş yolu, basketbol sahası, kafeterya, ufak bir ekolojik gölet ve ponny park gibi birçok alternatif var. Gelen kitle, genel olarak koltuğunu, yiyeceğini, içeceğini kendisi getirip çimlerde oturmayı tercih ediyor. Özellikle hafta sonları ve hafta içi mesai sonrası oldukça kalabalık oluyor. Araçlar için otopark mevcut ancak kalabalık saatlerde otoparkta yer bulmak oldukça zor.
3. Kurtuluş Parkı
İsminden de anlaşıldığı gibi Kurtuluş Mahallesi’nde (yeni adı Fidanlık Mahallesi) bulunan park, Ankara’nın en eski parklarından. Önemli bir karar almadan önce yürünmesi gereken rotalardan birisi olan Kızılay-Cebeci hattının üzerinde bulunuyor 🙂 Düz ve yeşil bir alana kurulu olan parkta yürüyüş yolları, kafeteryalar, spor alanları fazlasıyla mevcut. Genel olarak günün her saatinde kalabalık bir park. Her yaştan her grup insan görmeniz mümkün. Parkın kendine ait bir otoparkı yok. Özellikle sonbahar aylarında dökülen yapraklarla birlikte yürüyüş yapıp dinlenmek oldukça keyifli.
4. Botanik Parkı
Park, biz Ankaralıları gördüğünde tebessüm ettiren Atakule’nin hemen yanında bulunuyor. Nispeten engebeli bir alana kurulan park, vadi şeklinde olduğundan şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için oldukça ideal. Bol ağaçlı bir park olduğundan gölgelik alanı bol. Özellikle sandalyenizi, kahvenizi alıp bir şeyler okumak için favori parkınız olabilir. Kendisine ait otoparkı da mevcut.
Not: Behzat Ç. dizisinde ekibin sık sık toplandığı “kafes” olan cam sera da Botanik Parkı’nda bulunuyor.
5. Dikmen Vadisi Parkı
Yine yeşilin her tonunu yansıtması ve bitki çeşitliliği açısından Ankara’nın en güzel parklarından biri de Dikmen Vadisi Parkı. Vadi şeklinde oldukça geniş bir alana yayılıyor. Bir ucundan diğer ucuna yürümesi oldukça keyifli ancak inişli çıkışlı alanlar olması nedeniyle koşu için çok elverişli değil. Düğün fotoğrafı çektirenlerle sıkça karşılaşmanız muhtemel. Ayrıca parkın altında 2. Dünya Savaşı zamanında yapılmış bir sığınak bulunuyor. İçerisinde bir şeyler yiyip içmek için kafeteryalar ve kendisine ait otoparkı mevcut.
6. Meclis Parkı (Milli Egemenlik Parkı)
Asıl ismi Milli Egemenlik parkı ancak Türkiye Büyük Millet Meclisinin hemen yanında olduğundan Meclis parkı olarak biliniyor. Aslında çoğumuz Kızılay’dan Tunalı’ya veya tam tersi istikamette yürürken görmüşüzdür. Genellikle kaykay ve paten sporuyla ilgilenenler tarafından tercih edilen park, bulvarın hareketliliği ve gürültüsünden kaçmak için oldukça ideal. Hatta nedenini bilmediğim şekilde konumuna kıyasla fazla yoğunluğu olan bir park değil. Bu yüzden sandalyenizi alıp oturmak için oldukça ideal. Ayrancı tarafındaki butik kahvecilerden taze çekilmiş kahvenizi alıp parkın tadını çıkarabilirsiniz. Güvenlik Caddesi ve etrafındaki sokaklarda aracınıza yer bulmanız mümkün.
7. Portakal Çiçeği Parkı
Aziziye Mahallesi’nde bulunan park, yine bir vadi şeklinde. Bulunduğu konum itibariyle huzur ve sessizlik arayanlar için oldukça uygun. Bir şeyler okumak için Botanik Parkı’ndan sonraki favoriniz olabilir.
8. Seymenler Parkı
Ankara’da olup da bilmeyenimiz yoktur sanırım. Yine de kabaca konum verecek olursak Tunalı Hilmi Caddesi’nin üst tarafında bulunan park, Ankara’nın en eski parklarından biri. Açıkça söylemek gerekirse artan popülerliği ile birlikte gelen insan kalitesinde yaşanan düşüş, parkın çehresini oldukça kötü etkilemiş durumda. Yüksek sesli müzik dinleyenler, köpeklerini tasmasız gezdirenler, alkolü fazla kaçıranlar gibi birçok olumsuz durumla karşılaşmanız mümkün. Eski halini düşününce şu anki hali insanın keyfini kaçırıyor. Yine de hafta içi erken saatlerde parkın üst tarafları oldukça huzurlu ve keyif almaya müsait. Buradaki püf noktası hafta sonu akşam saatlerinde gelmemek.
Yazar: Uğurcan Özçelik
Kapak fotoğrafı: seyyahdefteri.com
Yeri gelmişken sizleri buradan Flanörün Seymenler Parkı Yürüyüşü‘ne alalım.