Ankara’yı sevmek veya sevmemek için bin bir türlü bahane üretilebilir. Bunun için çok yaratıcı olmaya da gerek yok aslında. Önceden de bahsettiğimiz gibi, Ankara başkadır, bir süre sonra kendinizi öyle bir sever halde bulursunuz ki, kopamaz hale gelirsiniz. İşte nedenleri;
1) Ankara’da okumuşsunuzdur.
Hayatınızın başladığı noktada hikayeniz de burada başlıyorsa, yani okumak için bu şehre geldiyseniz Ankara’yı seversiniz.
2) Haliyle ilk kez burada gerçek aşkı tatmışsınızdır.
Şu durumda, yaşayan bir canlıysanız, bir kalbiniz varsa zaten otomatikman Ankara’ya da aşık oluyorsunuz.
3) Cansız/hareketsiz derler; bilirsiniz ki yalandır.

Bir Çankaya dolmuş tavanı. Cansız veya renksiz diyenler rica ediyorum bir adım öne çıkabilirler mi?
4) Çok kültürlü kozmopolit bir yapıya sahiptir. Yozgat’tan göç almışlığı vardır.
Hatta Çorum’dan bile göç almışlığı vardır. Çankırı’dan bile…
5) İyilik yapıp gökyüzüne savurursunuz.

”Denizi yok” bahanesi bir şehri sevmemek için yeterli bir durum olmadığı gibi ”Denizi var” gerekçesi de sevmek için yeterli değildir.
6) Trafik kelimesi ”tıkanıklık” kelimesini çağrıştırmaz.
Keçiören Fatih Köprüsü, Eskişehir Yolu, Kennedy Caddesi, Köşkten Bulvar’a inen yol, Sıhhiye Köprüsü, Kızılay-Dikimevi yolu gibi lokasyonlar birer istisnadır, zaten en çok birer saat tıkanırlar, bu da kaideyi bozmaz.
7) Simidi pekmezlidir ama tuzlu tadar.
8) Toplu taşıma saatleri tamamen uyku düzenimiz ve sağlığımız için ayarlanmıştır…

Saat 23:30’a kadar herkes evde olsun, yatsın uyusun arkadaşım.
9) Behzat Ç. Ankaralıdır.

10) Pahalı değildir.
Ucuzdur. Kiralar diğer metropoller gibi cep yakmaz, bir mekana gittiğinizde ortalama hesaplar ödeyip çıkarsınız. Öğrenci dostudur.
11) Aceleniz yoktur, şehir hayatı hızlı akmaz. Bu durum kişiliğinize de bir ”sülalesi rahat”lık verir.
12) Ankara’nın kesinlikle ”Kitap oku ve tiyatroya git!” diye baskı yapan bir havası vardır.
13) Kolektif aktiviteler yapmak için ideal şehirdir. Ankara’da sergiye bile 10 kişi gidilir.
14) Eğlencenin merkezidir, her köşe başında bir oyun havası çalar.
https://www.youtube.com/watch?v=ZJiI1_9GwVQ
15) İnsan ilişkileri bambaşka bir önem taşır.
Alternatifsizlikten ileri geldiği düşüncesi geçerli olsa da, ne olursa olsun kötü bir etki değildir bu. Ankara. Connecting people.
16) Büyük şehirde yaşadığınızı hissettirir ama kaotik bir hali de yoktur.
Her şey elinizin altındadır. Yormaz.
17) Türkiye’nin en iyi kar yağan şehridir.
18) Al Kara Gençlerbirliği, Ankara sevdalısı Ankaragücü.
Her ikisi de Ankara’nın ateşli taraftar gruplarına sahip takımlardır. Takımlarına gönülden bağlılıkları Ankara’yı sevmek için tek başına yeterlidir. Ankara’yı bir de o taraftar gruplarından dinlemek gerekir.
19) Türkiye’nin önemli tiyatro sanatçıları Ankaralı okullardan çıkmıştır.
20) Türkiye’nin merkezindedir, her yere yakındır.
Konya’ya, Kayseri’ye, Kırşehir’e, Çorum’a çok rahat ulaşırsınız buradan.
21) Siyasetten kaçamazsınız ve bu bir süre sonra zevk verebilir.
Biber gazının atıldığı yere koşmak, Yüksel Caddesi’nden bir hışımla yükselen sloganı duyup durumu kanıksamış olmaktan mütevellit kafayı çevirip şöyle bi’ bakmamak ve tüm devlet erkânıyla dip dibe yaşamak.
22) Değerli müzik gruplarının önemli bir kısmının doğduğu yerdir.
ve daha niceleri.
23) Aspava
24) Hüznün en iyi yaşandığı şehirdir.
Çünkü melankoli halinde odak noktanızı yöneltebileceğiniz daha iyi veya yeni bir şey bulmanız kolay olmaz. Bulduğunuz o yeni şey de gerçek kurtuluş yoludur, geçici olmaz. Yani Ankara’da acı dibine kadar yaşanır. Kurtulunca da tertemiz kurtulursunuz.