Menu Kapat
Kapat
Ara
Close this search box.

Bahadır Tokmak ve Actor Studio’nun yeni oyunu “Çıkın Evimden”

Filmekimi
Okuma Modu

Yazının konusu Ankara’da bir alışveriş merkezindeki en uzun soluklu tiyatro… Tiyatroyu konuşurken, kurucusu Bahadır Tokmak’ı anmadan ve bugünlerde sahnelenmeye başlayan oyunu Çıkın Evimden‘e değinmeden geçmeyeceğiz.

Actor Studio ve Bahadır Tokmak

Actor Studio Ankara’da bir alışveriş merkezinde açılmış en eski tiyatro. Burada dramdan görsel sanatlara çeşitli kurslar veriliyor. Oyunculuk atölyesinin hocaları ve kurslara katılan oyuncularla her sene oyunlar çıkarıyorlar.

Başında, yıllarını tiyatroya vermiş bir sanat emekçisi. Yazıyor, yönetiyor, oynuyor, yetiştiriyor ve yetiştirdikleriyle birlikte sahne alıyor.

Yola Müjdat Gezen Ankara olarak başlamışlardı, o günü dün gibi hatırlıyorum. Uzun süredir kendi ayakları üzerinde…

Bahadır Tokmak, orta ikinci sınıfta başlayan tiyatro aşkı hiç bitmeyen bir sanatçı. Kimlerle, hangi tiyatrolarda çalışmamış ki? Özetle vermek gerekirse, Rahmetli Oğuz Aral ile karikatür, Halk Evleri, Ankara Sanat Tiyatrosu (AST). AST ilk tiyatro eğitimini aldığı yer olmuş, dekorlara yardım ederken jandarma rolünü kapmış! Erkan Yücel ile Ankara Halk Tiyatrosu, Rahmetli Erol Kardeseci ile yıllarca “Sonradan görmeler”de oynama deneyimi…

İstanbulluyken Ankara bir kadınla sevdirmiş kendini.

Rahmetli Tekin Akmansoy İstanbul’a çağırmış. Kaynanalar dizisi için, gitmiş-gelmiş oynamış.

Actor Studio’nun koridoru

Actor Studio’nun uzun koridorunu “Ustalara saygı yürüyüşü” diye anarım.

İlk başta Nejat Uygur Meydanı var, Turgut Özakman’ı anma köşesiyle. Ardından koridor ama adı Erkan Yücel Caddesi. Cadde boyunca yürürken Muhsin Ertuğrul Salonu, Savaş Dinçel Dersliği ve Adile Naşit Sahnesi’nin dizili olduğunu göreceksiniz. Koridor duvarlarının son konukları Engelsiz Fotoğraf Derneği (ENFOD) ile yaptığımız Adım Adım Ankara’nın sergisine çıkan fotoğraflar… Yazıdaki fotoğraflar da etkinliklerimizin koordinatörü Hülya Demet Tatlı’ya ait.

Yolun sonunda genişçe bir alan sizi bekliyor, bir başka unutulmaması gereken ustanın adıyla: İsmail Dümbüllü Meydanı.

“Çıkın Evimden”

Aziz Nesin’in Toros Canavarı isimli eserinden esinlenilerek yazılmış. Yazan, sahneye koyan ve oyuncuları arasında yer alan isim, Bahadır Tokmak.

Duayen tiyatro sanatçısı Tokmak’a son oyununu sordum. “Çıkın Evimden, kara komedi, 2 perde,” diyerek sözlerine başladı:

“Yazın dünyamızın en önemli toplumcu yazarlarından, kara mizahın büyük ustası Aziz Nesin’den esinlenerek kaleme alıp, sahneye koyduğum oyun bilhassa günümüzde toplumsal bir sorun haline gelen, kiracı-ev sahibi ilişkisini eğlenceli bir dille anlatıyor. Oyunumuz seyirciye 70’li yılların dünyasında hoş bir nostaljik yolculuk yaptırırken, o senelerden bu zamana ülkemizde sosyo-ekonomik sorunların hiç bir şekilde değişmediğini de görüyoruz.

Bu yıl 16. yaşını kutlayan Tiyatro Actor Studio’nun Panora AVM’deki kendi salonunda, oyunumuz her cuma ve cumartesi, saat 20.00’de seyircisini bekliyor.

Sevgi ve dostlukla…”

Nostaljik yolculuk

Tokmak “nostaljik yolculuk” diyor ya hani, yolculuk ışıklar sönüp, oyun başlarken başlıyor!

Dekor 70’li yılların bir evi, evin en önemli dekoruysa eski model bir televizyon, üzerinde ekranına dek inen nakış işi örtüsü. Belli bir yaşın üzerindekilerin çok iyi hatırlayacağı o tığ işi, göz nuru örtüler… Hanımların çeyizlerinde önemli yer tutarlardı. Divan veya kanepe yastığı, sehpa, koltuk, koltuk üçlüyse 3 tane ve dekordaki gibi televizyonun üstündeydiler. Dörtgen olurlar ama bir ucu aşağı sallandırılarak kullanıldıklarından karşıdan üçgenmiş gibi görünürler. Bizim evde de hatırlarım, çocukluğumdan. Sanırım örtüsü olmasa eksik kalıyordu ev eşyaları.

Bir de televizyon! Dekordaki gibi üzerinde örtüsüyle kullanılan… Yayınlar bugünkü gibi 24 saat nerede, akşamdan akşama başlar, gece yarısına doğru sona ererdi. Açılış ve kapanışta İstiklal Marşı ve ardından haberler olurdu. Başka eğlencesi olmayan komşular, başlarda televizyon yaygın olmadığından evlerde toplaşır, ikram edilen çaylar eşliğinde, açılıştan kapanışa hep birlikte seyrederdi. Oyun boyunca o günlerin izlerini görmek mümkün. Yani nostaljik yolculuk, oyunun düşündürücü temasının yanı başında kaçınılmaz olarak yerini alıyor. Televizyon oyun boyunca açılıp, kapanıyor. Her açılışında özenle seçilmiş haberler veya şarkılar dinliyorsunuz, tamamı gerçek. İster istemez eski günlere gidiyorsunuz.

Toros Canavarı, Aziz Nesin’in kara mizah tarzında yazdığı toplumsal eleştirilerinin en bilinenlerinden. Nesin Usta senaryo, dekor ve şarkılarla Çıkın Evimden oyunuyla sahnede yaşıyor.

Teknik kadro ve oyuncular

Oyunculuğu ve kendine özgü danslarıyla sahneyi tek başına kaplayan ve yapımı üstlenen Kadir Kağan Bayram, yönetimde Tokmak’ın yardımcıları Emre Çakrak ve Yunus Emre Tekin ile kostüm tasarımlarını yapan Esra Çakrak aynı zamanda Çıkın Evimden’in oyuncuları arasında yer alıyor ve bir anlamda özel tiyatroların ne emeklerle oyun sahnelediğini örneklendiriyorlar.

Kadir Kağan Bayram aktardı:

“Evet, ben oyundaki en kötü karakterim, hani eski Türk filmlerinin Erol Taş’ı gibi ama rolümü çok seviyorum. Bir bütünün parçası olmak benim için gurur verici. Başta eğlenceli geçen bu keyifli oyun çok dramatik bitiyor ya, bu beni çok etkiliyor. Hele oyun bitiminde seyircinin ayakta alkışlaması yok mu, iyi ki bu sahnedeyim dediğim an oluyor.”

Bugünü hiç aklınızdan çıkarmadan geçmişe gideceğiniz, gülerken düşüncelere dalacağınız oyunun afişini de paylaşalım.

Artnova

Paylaş:

İlginizi Çekebilir