Başkent Kültür Yolu Festivali çerçevesinde düzenlenen etkinliklere bakınca Ankara’daki potansiyel karşısında şaşırmamak elde değil:
5.000’den fazla sanatçı.
200’e yakın akademisyen.
500’den fazla etkinlik.
4.7 kilometrede.
Ankara meydan sıkıntılı bir başkent. Her türlü sıkıntıya rağmen meydancıkları var. İkisi bugünkü yazının mekanları.
Ulus Zafer Anıtı ile Hacı Bayram Veli Camisi’ne giden yolda. 34 ressam, iki grup halinde, canlı performans gerçekleştirecek. Ressamların Ulus’ta halkla buluşması, üstelik gün boyu ve günlerce…
Ulus Zafer Anıtı Meydanı
Krippel’in harika eseri Zafer Anıtı. Ankara’nın simgelerinden. Durağın adını “Heykel” yapacak kadar önemsenen…
Adil Ocak, Akdoğan Topaçoğlu, Alaybey Karaoğlu, Durmuş Ali Akça, Efgan Beyaz, Hüseyin Şahbudak, Kadir Şişginoğlu, Önder Aydın ve Saadet Gözde (ilk grup).
Ahmet Burak Halıcı, Ali Düzgün, Gültekin Serbest, Güzin Arısoy, Himmet Gümrah, Işık Çuhacıoğlu, Mehtap Bingöl ve Sera Uzel, Ulus Zafer Anıtı’ndaki sanatçılar.
Hacı Bayram Veli Camisi Meydanı
Hacı Bayram Veli. Adıyla anılan caminin inşası sırasında, başka dinin ibadethanesinin tuğlasına kıyamayacak kadar bilge. Camisi, meydanı ve çevresi tarihi dokusunu yitirse de değerinden bir şey kaybetmeyen kutsal mekan.
İşte, Hacı Bayram Veli Camisi’ne giden yoldaki sanatçılar: Ayşe Seda Meral, Halil Coşkun, İsmail Ateş, Mehmet Ali Doğan, Mustafa Salim Aktuğ, Mustafa Tuğrul Velidedeoğlu, Sinan Dağ ile Şükran ve Hasan Pekmezci (ilk grup).
Bağdat Demircioğlu, Baran Kamiloğlu, Celal Binzet, Derya Yıldız, Hüseyin Elmas, İzzettin Gül, Nur Gökbulut ve Özge Gökbulut Özdemir (ikinci grup).
Ressam Mehmet Ali Doğan
Festival sırasında buluştuk, hedefe ulaşma yönünde çok olumlu bakıyordu ve gerçekten çok heyecanlıydı: “Bu projenin profesyonel sanatçıları halk ile buluşturan ve ülkemiz sanatına üst düzeyde ivme kazandıracak bir etkinlik olmasını amaçladık.”
Doğan, meydanda yaptığımız sohbette sözü, Ankara’nın büyük eksiği, modern sanatlar müzesine getirdi:
“ARTMEYDAN, kıymetli sanatçıların özel atölyelerinden çıkarak, halkla iç içe eserlerini üretmesiyle, bire bir iletişim kurmalarıyla ilgili. Üretilen eserlerin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı güzel sanatlar liseleri, ortaokul ve liselerde uygun duvarlarında sergilenmesini, olmadı Ankara’da henüz olmayan Modern Sanatlar Müzesi’nin altyapısını oluşturmasını umuyoruz.”
Ressam Önder Aydın
Aydın, festivale ilişkin düşüncelerinden ve bu sırada yaşadıklarından söz etti: “Geniş kapsamlı, broşürünün tamamını okuyamadım. Çok çalıştay yapıyoruz ama hayatlarında böyle bir çalışma görmemiş pek çok kişiyle buluşuyoruz. ‘Ya bir fotoğraf getirsem kaça yaparsınız?’ ilk soruydu. ‘Boyalarını kaça satıyorsun?’ diye sordu bir delikanlı.
Yoğun ilgi var ve bu bizi çok mutlu ediyor.”
Ressam Şükran Pekmezci
Pekmezci de etkilenmişti: “Beni en çok etkileyen halkla iç içe olmamız.” Çocukların bu alanda çok ilgili olduklarını, ne yapabileceklerini sorduklarını aktarıyor. “Sorular soruyorlar, etkileniyorlar.”
“Ben de resim yapabilir miyim?” diye sormuş biri.
“Elbette!” yanıtını almış, fırçayı da eline almış. Giderken de eklemiş:
“Rüyalarımda da bu gelini oynatıcam!”
Bilmeyenler için Şükran Pekmezci’nin gelin-damatları pek meşhurdur.
Ressam Hasan Pekmezci
Hasan Hoca’ya, “Yurt Gezileri Resimlerini hatırladım,” dedim, fikrini sordum.
“Atatürk, Resim Heykel Müzesi’ni müzeyi kuruyor. Tablolara bakıyorlar, hep İstanbul manzaraları. Sanatçılar Anadolu’yu, Anadolu da sanatçısını tanısın istiyor. Akademiyi görevlendiriyor. Van, Diyarbakır, Artvin, Çorum’a. Refia Edren Çıray, kadın ressam örneğin, Ordu’ya gidiyor. 1940’lar. İkinci Dünya Savaşı’nın yokluk yılları. Sanat konferansları veriyor, yerel gazeteler yazıyor.”
Yurt Gezileri Resimleri
Bedri Rahmi Eyüboğlu (1938 Edirne ve 1942 Çorum), Refik Epikman (1939 Hatay ve 1942 Ankara) veya Abidin Dino (1939 Balıkesir) gibi ünlü ressamlarımızın yanında, Çıray’dan (1941 Ordu) başka Melahat Ekinci (1940 Aydın ve 1943 Bilecik) ve Sabiha Bozcalı da (1939 Zonguldak) Anadolu’ya giden kadın ressamlar. Cumhuriyetin Anadolu’yu resimle, ressamlarla tanıştırması projesi.
Sanırım Ressam Mehmet Ali Doğan tam da bunu, bir anlamda Ulus çapında yapmak istemiş aslında. Konuştuğumuz sanatçılarının heyecanı, istenenin gerçekleştiği yönünde bir fikir veriyor.
Etkinlikler
Festivalde ne, nerede takip etmek oldukça güç. Etkinliklerin, örneğin sergilerin kataloglarıyla, söyleşilerin kayıtları festival sonrasında paylaşılacak olursa bunca çabadan kalıcı yarar elde etmek mümkün görünüyor.
Aradığınızı her zaman bulamama gibi erişim sorunları olsa da resmi internet sayfası en pratik adreslerden. Yine Lavarla Etkinlik Takvimi‘nde de mekan mekan etkinlikleri bulabilirsiniz.
Sadece festival programına göz atmak bile memleketin çok zengin güzelliklere sahip olduğu fikrinde birleşmek için yeterli. Bu zengin ve güzel memleket, konserlerin yasaklanmaları gibi haberlerle değil, dileyelim hep kültür ve sanat etkinlikleriyle beslensin.
O halde devamı gelmeli!
Yenileri düzenlendikçe deneyim kazanılacak, bu muhakkak. Etkinlikler tüm kent, bölge hatta ülke gibi daha geniş alanlara ve uzun zamanlara yayılacak. Sonuçta yararlanan sayısı daha da artacak.
Durmak yok!