Getting your Trinity Audio player ready...
|
31 Mart yerel seçimlerinde Etimesgut Belediye Başkanı seçilen Erdal Beşikçioğlu, 6 ay içerisinde hem Kent Tiyatrosu’nu kurdu hem de kurduğu 20 kişilik ekiple Haldun Taner’in Vatan Kurtaran Şaban oyununu sahneledi. Oyunun yönetmeni Erdal Ozan Metin’le hem oyunu hem de Kent Tiyatrosu’nun oluşma sürecini konuştuk.
Etimesgut Kent Tiyatrosu açılarak birçok sanatsevere yeni bir kapı oldu. Siz de bu ekibin bir parçasısınız. Nasıl hissediyorsunuz?
Gurur duyuyorum. Bizim kuşağın adını koyamadı bir önceki kuşak. Oyuncular 40’lı yaşlarına geldi hâlâ “genç” oldular, oyun yazarları “yerli” oldu. Kafasını karıştırdık sanırım biraz bir önceki kuşağın. Tiyatro bundan çok zarar gördü. Dizi ve film sektörü ne kadar gelişse de tiyatroda usta ve çırak ilişkisine mecbursunuz. Size mesleğinin içinde büyümüş ve büyümeye teşne gençleri büyütebilecek önderler gerekiyor. Gerekiyor ki tedrisat bir sonrakine aktarılsın, aktarılırken de güncellensin. Bir tiyatro kurmak insanların çoğunun cesaret edemediği bir şey. Çünkü çok işi var. Sorumluluğu ve iddiası büyük. Mesela dillerimize pelesenk Darülbedayi ve Devlet Tiyatroları vardır. Nasıl kurulduklarını Muhsin Ertuğrullar, Reşat Nuri Güntekinler anlatırlar. Okumaktan imtina ederiz, kuran kurmuştur. Devam ettirmek de tabii ki bir meseledir ama bir şeyi başlatmanın, yaratmanın, taşın altına eline koymanın gururunu yaşamak da her zaman, her yerde olmuyor. Tüm bunlar da ancak, siyasete tercihen girmiş, taşın altına eline koymuş, mecbur olmadan bir şeyler yapmayı tercih etmiş bir önderle mümkündü, Erdal Beşikçioğlu bu yolu bizlere açtı. Biz de üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız. Bir hikayenin, beyaz bir sayfanın ilk harfini yazıyoruz. Heyecanlıyız.
Hızlı kadro oluşumundan sonra neredeyse 6 ay içinde hem tiyatro kuruldu hem de oyun sahnelenmeye başladı. Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?
Girişlerin yapılmasının ardından ertesi gün provalara başladık. Oyuncu ve teknik arkadaşların adapte olmalarına dahi zaman veremedik çünkü bir sözümüz vardı. Sezonu ekim ayında açmak istiyorduk. Hep beraber bu işe koyulmak gerekiyordu. Herkes motive ve seyirci karşısına çıkmak için heyecanlıydı. Tanıma süreci aslında oyuncuların sınavla birlikte gelmelerinden dolayı daha kolay oldu; hepsi birlikte girdiler aşamalara, konuştular, istediler. Dolayısıyla aslında meseleyi anlatmak için çok zaman harcamadık. Herkes canla başla çalıştı, bir yandan da bunun yanında ciddi bir spor programlarını yürüttüler ve tüm süreç boyunca devam edecekler. İyi bir ekip kuruldu, dolayısıyla çok şey bekleniyor. Biz de bu sorumluluğun farkındayız.
Tiyatronun ilk oyunu Vatan Kurtaran Şaban oldu. Bilmeyenler için ne anlatıyor oyun?
Hep söylediğim yerden söyleyeyim: Haldun Taner’in günümüze attığı bir kancadır. 1960’lı yıllardan bugüne atılmış bir haritadır. Kültür ve sanat işlerinin nasıl ikinci hatta üçüncü plana atıldığının oyunudur. “Artistlik yapma”, “Tiyatro yapma” cümlelerinin ironik bir somutlaştırmasıdır. Tapu Kadastro’dan Şaban Bey’in kültür müsteşarı olmasıyla başlar; o büyülü dünyayı anlayamayan Şaban’ın gözlerini kapatmasının hikayesidir. Ancak sanat, gözleri açmaya yemin etmiş bir kavramdır, böyle söylenebilir sanırım.
Sistem eleştirisi barındıran hicivli bir metin. Bir kurum tiyatrosunda böyle bir oyunun sahnelenmesi biraz ilginç değil mi? Neden bu metni seçtiniz?
Özellikle bu sorunun gramerinde yer alan “bir kurum” bölümünden cevap vermek isterim; kurumlar Türkiye’de biraz farklı anlaşılıyor. Sanki kaskatı, duygusuz, ketum, büyük ve değişmez binalar olarak görülüyorlar. Halbuki henüz öğrencilik zamanlarımdan beri kurum tiyatrolarında yer almış biri olarak kurumların, insanlardan ayrı düşünülemeyeceğine neredeyse eminim. Yani bir kurumun alışkanlıklarını hukuk belirler, teamüllerini ise insanlar. Eğer bir işleyişte sorun varsa hukuk bunu yeniler, günceller. Teamüllerde sorun varsa da bunu sorumluluk alan insanlar değiştirir. “Burası belediye”, “Burası devlet tiyatrosu”, “Burası şurası” gibi cümleler hep biraz güldürmüştür beni, sanki o alışkanlığı insanlar oluşturmamış gibi. Sorunun başından aldığım kerteriz de bu aslında; evet, Etimesgut Kent Tiyatrosu bir kurumdur ve genel sanat yönetmenimizin vizyonu doğrultusunda alışkanlıklar edinecektir. Vatan Kurtaran Şaban, geçmişe bugünden bakabilmeyi; Haldun Taner gibi bir ustayla bir tiyatronun ilk oyununu gerçekleştirmeyi amaçladığımız için çok önemli bizim için; tiyatronun bugünü yakalama zorunluluğu ve ödevinin farkındayız. Haldun Taner resmen ve kesin olarak, bize bir hediye bırakmış.
Oyun metnini seçerken kurum tiyatrosu olduğunuz hissine kapıldığınız oldu mu? Birçok kişi kurum tiyatrosunda çalıştığı zaman sansüre uğrayabiliyor.
Prömiyerde de buna benzer bir şey söylemiştim. Birileri için başkanını övüyor gibi anlaşılabilir ama bir hikaye anlatıcısı olmanın dürüstlüğüyle söylüyorum: Behzat Ç. sürecinde küçücük bir çocuktum ve televizyonda anlatılmayan anlatılıyordu, Bir Delinin Hatıra Defteri kapalı gişe oynarken Devlet Tiyatroları’nın marka değeri daha da artıyordu. Tatbikat Sahnesi kurulduğunda biz gençler orada deneyim kazanarak büyüdük, hatırlıyorum; kapıda bilet de keserdim, sahne de dilerdim, kalebodur da taşırdım. Erdal Hoca, bizim kuşağın, bizim kuşağın tiyatrocularının özellikle hep bir şekilde hayatında oldu ama uzaktan ama yakından. Biz sanatçılarız ve sanat yapıyoruz, seyircimizle aynı zamanda ve aynı şeyi yaşamak zorundayız. Sanat ve özelinde tiyatro bir güneş gözlüğü değil, aksine ve aksine; gerçekten aksine.
Ankara’da Ankara Devlet Tiyatrosu dışında alternatif sahneler ve oyunlar var. Fakat Kent Tiyatrosu olarak yeni bir soluk katacağınızı tahmin ediyorum. Kent Tiyatrosu’yla sizin beklentiniz nedir?
Kimliği olan bir tiyatro olacaktır Kent Tiyatrosu. Ankara ve Türkiye’deki tiyatroya bir bütün olarak bakıyoruz. Tiyatro tarihimizin dönemimize düşen zaman dilimine üzerimize düşen katkıyı vereceğimizden şüphem yok.
Son yıllarda İstanbul dışındaki tiyatro toplulukları Afife Tiyatro Ödülleri’nde ciddi söz sahibi oluyor. Kent Tiyatrosu’nun bu anlamda hedefleri neler? Mesela Afife Ödülleri’ne katılmak gibi bir düşünceniz var mı? Ya da Ankara dışında sahneleme gibi bir planınız?
Turneler planlıyoruz. Kısa zamanda Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na konuk olacağız. Başka turne planlarımız da var. Afife Ödülleri ülkemizin gözbebeklerinden. Jürilerimizin ve seyircilerimizin takdiridir. Biz işimizi seviyor ve yapmaya devam etmekten başka bir şey düşünmüyoruz.