John Lennon, 9 Ekim’de Liverpool’da dünyaya geldi. Ünlü olmak istiyordu ama ünlü olmanın nasıl bir şey olduğuna dair hiçbir fikri yoktu. “İyi insan” olmak konusunda ise özel bir çabası yoktu.
Imagine all the people, living for today
Paul McCartney, tanıştığı insanlar “Neler yapıyorsun?” diye sorduğunda, “Beste yapıyorum, şarkı yazıyorum.” dediğini fakat bir sonraki sorunun, “Hangi takımı tutuyorsun?” olduğunu söylüyor. John Lennon’la aynı konuşmayı yaptıklarında ise Lennon şöyle cevap veriyor: “Ben de beste yapıyorum.” Böylece Paul McCartney ve John Lennon çok güçlü bir takımın ilk adımlarını atıyor. Sonraları aralarına, ekibin ruhani tarafı George Harrison ve sessiz, sakin, yetenekli çocuğu Ringo Starr katılınca takım tamamlanıyor: The Beatles.
“Arkadaşlarınızla birlikte yapabileceğiniz en iyi şey nedir?” sorusunun cevabı olarak tanımlıyorlar The Beatles kendini.
Imagine there’s no countries, nothing to kill or die for
Dünyayı kötülüklerden arındırmak istemekle, aşık olmak aynı temele dayanıyor olmalı. İkisi de biraz uçuk, ikisi de biraz gerçekten uzak, ikisi de biraz yapabileceklerinizin sınırlarının sizi aştığı durumlar…
“The Beatles” isimli biyografik kitabın yazarı Hunter Davies, bir gazeteci. Bir gün Yoko Ono isimli bir kadın ona telefon ediyor. Bir proje için gazetecileri çıplak fotoğraflamak istediğini söylüyor. Davies, sırf bu davet ona çok acayip geldiği için, gazeteci merakıyla gidiyor. Hunter Davies, bu şekilde Yoko Ono’yla John Lennon’dan önce tanışıyor. Yıllar sonra The Beatles’ın stüdyo kayıtlarından birine uğradığında Lennon’ın yanında Ono’yu görüyor. Bildiğiniz gibi John Lennon, 1980’de bir hayranı tarafından vurulana kadar da yanında hep Yoko Ono vardı.
Imagine no possessions
John Lennon ve Yoko Ono aşkı müzik dünyasının en tartışmalı konularından biri. Yoko Ono nasıl bir kadın, nasıl bir aşık, bunlar tartışılır belki ama tartışmasız bir gerçek var ki Yoko Ono sağlam bir aktivist.
John Lennon, Yoko Ono’yla tanıştığı dönemlerde “ünlü olmaktan” gerçek anlamda bunalmıştı. Ve Yoko Ono, biraz değişik, biraz bu dünyanın dışında bir kadın olduğu için Lennon’ın ne derece ünlü olduğunun farkında bile değildi. Onu, John olarak tanıdı. İlk defa Lennon olmayan John, eksik kalan “John” yönlerine Yoko Ono sayesinde bir şeyler ekledi: Dünyayı güzelleştirmek için çabalamak, insan hakları konusunda duyarlı olmak, herkes için eşit yaşam hakkı talep etmek ve barış istemek…
And no religion, too
Imagine, 1971 yılında yazıldı. Şarkının en can alıcı sözü: ”And no religion, too”… Elbette ki bu sözler birilerini rahatsız etti. World Church, sözlerin “one religion” olarak değiştirilmesini istedi ancak John Lennon, şarkının ruhuna ters düşeceği için kabul etmedi. 2012 Londra Olimpiyatları’nda Imagine’ın sözlerini Türkçeye çeviren TRT spikeri “no religion too” cümlesini “dinler de olmasın” diye çevirmekten kaçındı ve sessiz kalmayı tercih etti.
Imagine all the people, living life in peace
John Lennon, 8 Aralık 1980’de Mark David Chapman isimli bir hayranı tarafından evinin önünde öldürüldü. Chapman, bir Beatles hayranıydı ve “Beatles, İsa’dan daha popüler.” açıklamasına çok sinirlenmişti. Dini ritüellere katıldığı grupta bir gün bir espri yapıldı: “Imagine, imagine John Lennon was dead.” Ve Mark David Chapman, John Lennon’ı öldürmeyi aklına koydu. Her şey hazırdı. 5 el ateş etmeden yalnızca 6 saat önce bir hayranı olarak yaklaştı yanına ve John Lennon’dan imza aldı. Yalnızca 6 saat sonra tak-tak-tak-tak-tak!
Geride barışa dair hayaller kurarken içimizden söylediğimiz şarkılar kaldı.