Menu Kapat
Kapat
Ara
Close this search box.

Röportaj | 163 – Durakta Kalalım!

XPzone Infinia
Okuma Modu
  1. 163 kimdir, nedir , necidir?

Doruk: Davulda Onat, bas gitarda Mehmet, solo gitarda Yamaç ve ritm gitar ile vokalde ben varım.

Yamaç: Çayyolu’ndan çıkma bir grubuz. Ankara’nın dışında sayılabiliriz birazcık. Yaş   ortalamamız 17 ve ismini aldığımız otobüs hattıyla Noxus’a gelip gidiyoruz. Geçenlerde bir albüm çıkardık, onunla beraber de yolculuğa başladık.Kısaca indie yapmaya ve yeni indie akımına ayak uydurmaya çalışıyoruz.Şimdilik rock/pop-rock eksenli denilebilir müziğimize. Ama indie yapmaya dönük bir tarafımız var ve diğer albümlerde umarım öyle bir sound ortaya çıkaracağız.

  1. Öğrenim hayatınızın müziğinize ket vurduğunu düşünüyor musunuz?

 Onat:  Böyle bir durumla karşılaştığımı söyleyemem açıkçası.Her şeyi programlar doğrultusunda ilerlettik. Grupça ne zaman prova yapacağımızı ve ne zaman ders çalışacağımızı iyi bildik bence.Özetle benim açımdan bir sorun yaratmadığını söyleyebilirim.

Yamaç: Benim açımdan da bir problem yok, ailelerimiz de desteklediği için…Zaten hepimiz müzik okuyacağız. Bu sebeple de müzikle ders arasındaki dengeyi ve ilişkiyi iyi kurabiliyoruz. Eskiden içime kapanıktım ve beni daha sosyal biri haline getirdi müzik.Benlik de sıkıntı yok bu anlamda ama MC(Mehmet) için… Bu sene sınavı var ve İstanbul’a gidecek. Biz de seneye üniversiteyi kazanırsak hep beraber İstanbul’a geçeceğiz.

Mehmet: Bu sene sınava hazırlandım ve benim yüzümden aksayan durumlar olmadı değil.Onun dışında ben de planlı işler yapmaya çalışıyorum ki aksamasın hiçbir şey… Şimdilik iyi gidiyor gibi aslında. Öyle yani J

Doruk:  Müzikle derslerin beraber yürümeyeceğine dair bir anlayış hakim maalesef.Kesinlikle böyle olduğunu düşünmüyorum çünkü ikisine de ayırılacak bol bol vakit var aslında. Okula ardından da provaya gidiyorsun ve çıkışta evine gidip ders çalışabiliyorsun.Müzik yüzünden derslerimin aksadığı bir durum yaşamadım.

Mehmet: Motive ediyor zaten müzik.Özellikle sınav senemde olduğum için daha yoğun hissettim bunu. Ben bizimkilerden farklı olarak mühendislik okumak istiyorum. Kendi amfilerimi ve pedallarımı yapmak gibi bir hayalim var ve bu yüzden mühendislik okumak istiyorum.

 163

 Seneye Mehmetin olmaması nasıl etkileyecek?

 Onat : Arada o gelir,arada biz gideriz.Bizim bağlantımız hiçbir şekilde kopmaz. Konserleri düşünerek çözüm ürettik aslında ; el birliğiyle MC’yi getireceğiz ya da biz onun yanına gideceğiz. İstanbul’da da konserler ayarlayacağız.

Yamaç: İnternet üzerinden  20-30 şarkı yapıp, konserler öncesi 3-4 gün stüdyoya girerek çözebileceğimizi düşünüyoruz.

  1. Kısmi bir cevap alsak da  planlar nedir tam olarak?

 YamaçZeytinli elemelerine girdik ve garip bir şekilde başarılı olduk.Oradan albüm teklifleri aldık. Şimdilik en büyük hedefimiz Zeytinli’de iyi çalmak yani.Ben gidemedim fakat arkadaşlar bütün grupları ağızları açık dinlemişler. Biz de öyle bir etki yaratmak istiyoruz. Ama en yakın planımız bugünkü konseri sağ salim atlatmak J

 Doruk: Orada çıkmayı çok istemiştik. Keşif sahnesini en önde izledik ve Onat’la biz de çıkalım diye konuştuk kendi aramızda.Bu sene oldu Onun dışında her zaman yeni şarkılar, yeni albümler yapmayı istiyoruz zaten. Bir de Ankara dışına açılma planımız var.Temmuz’da Eskişehir’e gidebilme durumu var, gitmeyi de çok istiyoruz.

Onat : Daha farklı bir kitleye hitap etmek de istiyoruz ek olarak.

      4 .   Bu gruplar sayesinde müziğe başladık. diyebileceğiniz birileri var mıdır?

Doruk : Benim için en önemli iki grup Red Hot Chili Peppers ve Green Day    sanırım.Sürekli dinlediğim gruplar zaten ve sahnede durmayan, akan performansları bana hep ilham vermiştir.

Onat:  Aslında çok küçük yaştan beri annemin de zorlamasıyla davul dersi alıyordum. Bir konser videosu izlerken Lars çok ilgimi çekti. Severek davul çalmamı Metallica sağladı diyebilirim. Zaman geçtikçe, davulda ilerledikçe fikirlerim çok değişti tabi. Şuanda davuldan zevk almamı sağlayan kişi Can Tüzün diyebilirim.

Yamaç: Doruk’la eskiden beri arkadaşız zaten. Aynı derse giriyorduk gitar için.O yüzden benzer zevklere sahibiz diyebilirim. En etkileyen isim de Red Hot Chili Peppers’ın eski gitaristi John Frusciante. Ondan esinlendiğim çok şey var.Grupta da şarkıları o yaptığı için… Şarkı olarak da “Dani California” olabilir.”Otherside” da çok dinlemişimdir gerçi. Ama bizim Doruk’la  müziğe başlamamızı “Guitar Hero” sağladı. Her gün gidiyorduk ve bir gün sanal ortamda çalacağımıza gerçekten çalıp para kazanalım diye düşündük.

Mehmet:  Benimki biraz drama enstrümanı gibi duruyor. Küçük yaşta bas gitar çalınca annen anlamaz, baban anlamaz… Komşu gelir; “Bir şey çalsana yavrum.” falan der, çalamazsın. Aslında böyle başlamıştım, müzikle de alakam yoktu açıkçası. Zamanla geliştirdim, Serdar Hoca sağolsun ilerlememe çok yardımcı oldu. Gelişirken de büyük müzisyenlere bakmaya başladım.Red Hot Chili Peppers’ın bascısından etkilenmiştim.Green Day’i ve Red Hot’ı grupça sevmemiz büyük şans.

         

  1. Boş” albümü tekliklere göre daha depresif bir görünümde. Dinleyiciniz de benzer bir yorumda bulundu mu?

Onat:  Bunlar Yamaç’ın eskiden yazdığı şarkılardı zaten. Bir yerde otururken sözlere baktık ve en çok beğendiklerimizi, bir şey katıp büyütebileceklerimizi besteleştirelim dedik. Provada denedik ve en güzel olanları ayıkladık.Onlardan da 5 şarkı çıkmış oldu. Bunlar da depresif olanlar oldu. Aslında ruh halimize çok bağlı değil yani, tamamen şansa. Millet depresif daha çok seviyor herhalde, ilgilerini epey çekti.

Doruk :   Karar verip depresif bir albüm yapalım demedik gerçekten.Depresif de demeyeyim de, daha modu düşük bir albüm yapalım demedik. Yaptıklarımızdan bunlar çıktı.

Yamaç:  Şarkıları ben yazdım ve iç dünyam gökkuşaklarıyla, yıldızlarla dolu değil. İlerki albümlerde daha farklı tarzlar deneyip daha farklı şeyler yazmak istiyoruz ama bu albümde böyle oldu. Ama bu depresif müziklerin birleştiği bir albüm oldu. Yoksa eğlenceli bir sürü şarkımız var, çıkmayı bekliyorlar. Zeytinli elemelerini de kendimize ait iki şarkıyla (Şarap ve Boş) kazanmamız çok sevindirdi bizi.

Mehmet: (Pizza yediği için cevap veremedi.)

  1. Lavarla klasiği ; Bu aralar dinlediğiniz amatör veya yarı profesyonel gruplar var mıdır?

YamaçYeni çıkan akımı çok seviyoruz. Yüzyüzeyken Konuşuruz, Son Feci Bisiklet, Yok Öyle Kararlı Şeyler, Büyük Ev Ablukada ve benzeri grupları dinliyoruz genelde. Noxus’ta çaldığımız için amatör gruplarla da içli dışlıyız. Nadas’ı beğeniyorum bu anlamda. Bir de yurt dışına açılmış veya oradan çıkmış gruplar var;  In Hoodies, She Past Away ve Away Days…

Onat:  Çok keşfedilmemiş müzikler bulunca mutlu oluyorum. Mesela Evdeki Saat benim çok hoşuma gidiyor. Gevende’yi de çok seviyorum.

Doruk: Son zamanlarda en çok dinlediğim müzisyen Can Güngör. İlginç ve kaliteli bir müziği var. Sözlerinin de çok iyi olduğunu düşünüyorum. Okula giderken,dönerken en azından bir şarkısını kesin dinliyorum. Bir de geçenlerde The Ringo Jets’i dinledim ve çok beğendim.

Mehmet: Adamlar, Son Feci Bisiklet ve Can Güngör diyebilirim ben de.

 

  1. Kayıt süreci nasıldı? Çıkan sonuçtan memnun musunuz?

Onat:  Benim için biraz zorlu geçti. Hatta baya da sıkıntı çıkarttım. Tankut abimizi çok seviyoruz bu arada, ona da selamlar. Bir gün içerisinde beşini birden çaldım ve epey yoruldum. O kayıtlar çok hoşuma gitmedi ve bir kere daha girdim kayıda. Tam olarak istediğim sonucu aldım.

Mehmet: Öncelikle albümü konserlerimizden kazandığımız paralarla çıkarttık.Bu sebeple manevi değeri büyük bizim için. Kayıt esnasında da Onat’a bağlıydım ve beraber kaydettik. Benim için çok iyiydi ve rahattı da. Çiğ köfte yedik bol bol J

Yamaç: Gitarları iki günde kaydettim. Efekt kullandığımız ve amfiden ton çektiğimiz için biraz uzun sürdü. Ama kayıt aşamasında ben çok eğleniyorum, o yüzden sıkıntılı diyemem. Albümden de kayıt sürecinden de memnunum yani. Boş’un kayıtlarında hepimiz ağlıyorduk, epey duygulandık. Bir de kayıttan sonra kokoreç yiyeceğiz diye sözümüz vardı,  o da güzel oldu.

Doruk :  Kayıtlar çok samimi bir ortamda alındı. Daha önceki iki tekliğimizi de Teras Stüdyoları’nda kaydetmiştik zaten ve alışkın olduğumuz bir yer. Vokal olduğum için en son ben girdim kayıda. Back vokal düşünmediğimiz için tek zor kısmı oydu. İnsan’ın kayıtlarında yorgunluktan öldüm, çok dik bir şarkı çünkü. Onun dışında, Boş’u kaydederken kendimden geçtim, hatırlamıyorum kayıtları. Kayıt bittiğinde uyandım gibi oldu.Vokal kaydetmeyi bir yandan seviyorum, bir yandan da hiç sevmiyorum. Kendi sesimi duymak garip bir his.

  1. Gruba gelen olumlu ve olumsuz eleştirilerden favorilerinizi alsak?

Onat:  Bir konserimize yabancı bir kadın gelmişti ve en hevesli olduğumuz konserlerden biri, çok da çalışmıştık. Konser arasında dışarı çıktık ve milletle muhabbet ediyoruz, kadın geldi yanımıza. Çin’de bir okulda burs ayarlayabileceğinden bahsetti bizim için. Bundan sonra da olumlu şeyler bekliyoruz tabi. Kadın gömmeye başladı bizi. Sol elimin zayıf olduğunu falan söyledi ve çok moralim bozuldu. İkinci yarıda çalmasam mı diye çaldım.Benim için en kötüsü buydu.

Mehmet: Bana eleştiri gelmiyor, bilmiyorum bası mı duymuyorlar artık.Arkadaşlar iyi çaldın diyorlar genelde. Model’in vokali Fatma baya olumlu eleştiri yaptı. Doruk’u epey övdü.

Doruk: Şanslıyım galiba, hiç kötü eleştiri almadım.Ya da aldım da hatırlamak mı istemiyorum, bilemedim. Ha gerçi şey var; geçen hafta parkta oturup gitar çalarken bir adam geldi yanımıza.Önceden çaldığımız bir okuldanmış. Vasat olduğumuzu söyledi, biraz üzmüştü bizi.

Yamaç : Ben de olumlu bir şey söyleyeyim öyleyse ; İskender Paydaş’ın bir bakış atıp beğendim demesi bizi inanılmaz mutlu etti.

  1. Albüme klip gelecek mi?

YamaçPara bulursak düşünüyoruz.Bu konserden düşündüğümüz miktarı kazanırsak Şarap’a ya da Boş’a klip çekebiliriz. Şarap için değişik fikirlerimiz var.

Doruk: Klip hepimiz için önemli. Albümde daha önemli olduğunu düşündüğümüz şarkıları görsellerle desteklemeyi istiyoruz.

  1. Ankaranın rock kültürü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Doruk: Türkiye’de en iyi seyirci Ankara’da olabilir.Gerçekten değer veren ve değer verdiğini hissettiren bir seyirci var burada. Bu sadece müzik için de değil. Mesela tiyatronun da en iyi seyircisi Ankara’dadır. İstanbul’a göre daha az mekan var ama buradaki mekanlar verebilecekleri emeği veriyorlar. Eskiden Limon, sonra Manhattan, şimdilerde Noxus…Böyle mekanlar her zaman canlı tutuyor bu kültürü.

Onat: Genellikle ünlü gruplar Ankara’dan çıkıyor. Bunun bir etmeni de seyirci bence.Bizim seyirci kitlemiz de çok eğleniyor ve biz de onlarla beraber çok eğleniyoruz. Onlar olmasa bizim için de güzel geçmez kesinlikle.Özetlersek, buradaki rock kültürünü ve kitleyi seviyorum.

Yamaç: Biraz gelişmesi gerektiğini düşünsem de iyi gruplara ve iyi sahnelere sahip bir şehir Ankara. Buradan çıkan şeyler belli bir kalitede veya onun üstünde oluyor genelde. Ve sürekli de çıkmaya devam ediyor.

Mehmet: Aşağı yukarı aynı düşünüyorum arkadaşlarla. Konserlerde bizi yalnız bırakmayan arkadaşlarımız var ve bu bizi motive ediyor. Buradaki mekan sahipleri de küstah değiller ve olabildiğince gruba yer veriyorlar, şans tanıyorlar.Özellikle Cenap Polat’a teşekkür ederiz, bize tüm imkanlarını sundu.

  1. Dinleyeninize mesaj bırakmak ister misiniz?

Doruk:  Şu zamana kadar çıkardığımız yedi şarkıda ve konserlerde bize çok destek oldular.Hepsine çok teşekkür ediyoruz en başta. Daha güzel projelerimiz de var.Onlar da bizimle yürürlerse çok fazla şeyi beraberce başaracağız.

Onat: Dinleyen herkese çok teşekkür ediyoruz. Bizi yayan, dinlenmemizi sağlayan onlar. Özellikle yakın arkadaşlarımız çok uğraşıyorlar bu konuda.Bu şekilde büyüdüğümüzü düşünüyorum ve hepsine teşekkür borçluyum.

Mehmet: Takip eden herkes yanımızda olduğunu hissettirdi. Onlardan küçük bir ricam da bize iyi-kötü eleştirilerini iletmeleri. Gelişen bir grubuz ve buna ihtiyaç hissediyoruz.Daha yapacağımız çok şey var. Bir de bu ülkede çok sağlam olup henüz bilinmeyen çok fazla grup var. Onların hak ettiği yerlere ulaşmalarını çok istiyorum ve bunu sağlayacak olan da dinleyecek olan insanlar.

Yamaç: Türkiye’de müziğin daha fazla dinlenmesi gerekiyor. İsteyen arabesk de dinleyebilir ama kaliteli olanını dinlemesi çok daha önemli.Müzik insanın ruhunu besleyen bir şey ve bu yüzden mümkün olduğunca dinlenmesi, kaliteli olanının tüketilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Röportaj: Arın Altay

Paylaş:

İlginizi Çekebilir