Nehirden gelen hoş esinti, gündüz sıcaklığının bıraktığı yorgunluğu hafifletiyor. Denizden dönen tekneler nehrin sularına son danslarını yaptırırken suyun asıl sahibi olan diğer canlılar ise artık yalnız bırakılmayı bekliyor. Dalyan’da ağaçların ve nehrin yeşili ile turuncu göğün birbirine karıştığı bu akşamüstünde hissedilen tek şey huzur… Tarih ve doğa bir arada… Kral mezarları yaklaşık 3 bin yıldır olduğu gibi yukarıdan insanoğluna bakıyor. Adeta zamanın acımasızlığı karşısındaki acizliğimizi yüzümüze vuruyor. Dalyan’da renkler gibi zamanlar da birbirine karışmışken fonda Bülent Ortaçgil’in “Dalyan Deltası” şarkısı çalıyor. “Dalyan deltası/Kafam biraz karışıktır oldum olası/Neden bilinmez…/Karşımız deniz/Yardım et yoksa gidemeyiz/Kıyıda bir saz gibi yalnızlık olmaz/Dalyan deltası/Yaşamın ta kendisi/Düğümdür dokusu/Öyle kolay çözülmez…”
Muğla-Ortaca’ya bağlı Dalyan, Kaunos antik kentine bitişik, Akdeniz ile Köyceğiz Gölü’nü birleştiren ana nehir kanalı kıyısında kurulmuş. Deltayı besleyen su kaynakları ağırlıklı olarak Köyceğiz çevresindeki doğal kaynaklardan ve Köyceğiz Gölü’ne dökülen Yuvarlakçay, Namnam Çayı ve Dalaman Çayı’nın arıklarından oluşuyor. Dalyan nehrinin Akdeniz’e ulaştığı İztuzu Kumsalı, Caretta Caretta cinsi deniz kaplumbağalarına da ev sahipliği yapan nadir kumsallardan birisi. Dalyan nehrindeki doğal habitat içerisinde ayrıca Nil kaplumbağaları, mavi yengeçler ve farklı çeşitte balık da yaşıyor. Dalyan her yıl özellikle deniz mevsiminde binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor.
Sık sık ziyaret ettiğimiz ve artık her yerini neredeyse avucumuzun içi gibi bildiğimiz Dalyan, yıllar önce bize dostlarımız Hülya ve Mark’ı kazandırdı. Dalyan’ın güzelliklerini görüp de bağlanmamak mümkün değil. Dostlarımız Dalyan sevgilerini daha da öteye taşıyarak 2012’de beldeye yerleşme kararı aldılar. Biz ise hala yerleşme hayallerimizi beslemekle yetiniyoruz. Dalyan’daki gönüllü çevreci oluşum Nehir Serserileri ile tanışmamız da Mark’ın bu oluşumda aktif olarak görev alması ile oldu. “River Bums” adıyla bilinen ve “Nehir Serserileri” ismini de kabul eden bu çevreci grubu yakından tanıyalım.
Her şey 2012 yılı ağustos ayında başlamış. Hollanda’dan gelerek Dalyan’a yerleşen Maria Jonker ve eşi Co Jonker sazlıkların arasında ve nehirde çok fazla çöp olduğunu fark etmişler. Arkadaşlarıyla birlikte en azından bu çöplerin bir kısmını toplamaya karar vermişler. Dalyan’da tekne turları düzenleyen Kardak Turizm’e giderek 1-2 saatliğine mazotu olan bir tekne verebilirlerse çöp toplayabileceklerini söylemişler. Kardak Turizm’in mazotuyla birlikte verdiği kaptanlı tekne sayesinde nehir ve sazlıklardan 3 saat içinde 12 büyük torba çöp toplanmış. Bu şaşırtıcı deneyimin ardından Maria sosyal medya üzerinden bir grup kurarak çöp toplama işini rutine dönüştürme teklifinde bulunmuş. Bu teklife Dalyan’da kendisiyle birlikte yerleşik düzende bulunan yabancılardan 8-10 kişi olumlu yanıt vermiş ve River Bums kurulmuş. Mark ise ekibe 2013 yılında katılmış.
Maria öncülüğündeki yabancılardan oluşan ekip her hafta belediyeden aldıkları battal boy çöp torbaları, Kardak Turizm’in mazot desteği ve gruba tahsis ettiği kaptanlı tekneyle çöpleri toplamaya başlamışlar. Her perşembe yapılan etkinlikte katılımcılar giderek artmış ve doğayı koruma motivasyonu ile amaçlarını severek gerçekleştirmişler. İngilizler, İskoçlar, Hollandalılar ve Almanlardan oluşan ekip herkesten takdir görse de onları mutsuz eden tek şey Mark’ın eşi Hülya ve başka birkaç kişi dışında yerelden fazla katılım olmamasıymış. Bu durum 2019 yılına kadar devam etmiş. Dalyan’ın metropollerden aldığı göç Covid salgını sebebiyle daha da artınca çevre bilinci yüksek ve doğayı korumaya gönüllü insanların sayısı çoğalmış ve Nehir Serserilerine katılım da yavaş yavaş artmaya başlamış. Şu anda yaklaşık 40 kişilik ekibin yarısı Türklerden yarısı yabancılardan oluşuyor.
Kardak Turizm’in desteğiyle başlayan ve 2,5 sene süren birlikteliğin ardından teknesi olan belde sakinlerinden kaptan Niyazi İnce yardım işini devralmış. Beş sene boyunca belediyeden mazot desteği alarak kendi teknesiyle her hafta gönüllülere katılmış. Beş senenin sonunda Belediyeden alınan güzel haberle de Nehir Serserilerinin tarihinde önemli bir yer tutan Niyazi Kaptan artık emekli olmaya karar vermiş. Ortaca Belediyesi, Nehir Serserileri için istedikleri zaman kullanabilecekleri ve tamamen çevre dostu, sessiz, pancar motoru olmayan bir tekne yaptırmış. Bu yeşil teknedeki güneş enerjisi panelleri motor için elektrik üretiyor. Nehir Serserileri son bir yıldır Ortaca Belediyesinin kendilerine tahsis ettiği on kişilik tekne sayesinde çok daha mutlular.
Nehir Serserileri temizlik günlerinde eğer gönüllülerin sayısı fazla olursa kendi aralarında bölünerek Maria ve Mark’ın koordinesinde farklı bölgelere ayrılıyorlar. Böylece Dalyan Nehrinin yanı sıra plajlar, orman, arıklar ve sokaklar da temizlenebiliyor. 9 yılda 5 bin 500 battal boy torba çöp toplanmış. Bu, tahminen 55 ton çöpe tekabül ediyor. Plastik atıklardan, traktör lastiklerine, poşet, şişe, maske ve klozetlere kadar her türden çöp çıkıyor. Peki bu kadar toplanmasına rağmen çöpler neden azalmıyor?
Sorunların başında Köyceğiz Gölü’ne dökülen çaylara (Dalaman Çayı, Yuvarlak Çay ve Namnam Çayı) çevre köylerde yaşayanların çöplerini atması ve bunların Dalyan Nehri’ne karışması geliyor. Turizm sezonlarında artan nüfusun ürettiği çöpler ve atıklar da büyük ölçekte kirlilik yaratıyor. Bunların yanı sıra Dalyan’ın her tarafında yüzlerce büyük arık var. Çiftçiler bu arıkları yaz aylarında fazla yağmur yağmadığı için kıştan suyla dolduruyorlar. Yazın da tarım alanlarında bu arıklar sayesinde sulama yapabiliyorlar. Ancak arıkların içleri hep çöple dolu oluyor. Kış aylarında yağmur artınca da taşan arıklar tüm pisliği nehre boşaltıyorlar. Nehir Serserileri geçtiğimiz haftalarda belediyeden iş makinalarıyla bu derin ve tehlikeli arıklardan bazılarının boşaltılması için yardım istemiş. Niyetler iyi olsa da ilçe ve büyükşehir belediyeleri arasındaki bazı yetki anlaşmazlıkları ve yeterli tedbir alınmadan işe girişilmesi sebebiyle arıktaki sazlar ve diğer pisliklerin bir kısmı ne yazık ki nehre karışmış. Bu da Dalyan Nehri’nde yaşayan balıklar ve diğer canlılar için tehlike oluşturan bir durum. Bazen belediyeler arası yaşanan sıkıntılar çevreye de olumsuz yansıyabiliyor. Bu olumsuz durum daha sonra düzeltilmiş ve nehre karışan sazlar ve pislikler temizlenmiş.
Çöplerin azalmamasının bir başka ve en büyük nedeni ise çevre bilincinin tam olarak yerleşmemiş olması yani eğitimsizlik. Eğitim konusuyla ilgili de Mark ve Maria’nın girişimleri olmuş. Bu süreci Mark şöyle anlatıyor: “Sokağa, nehre, plaja, arıklara çöp atan insanlar genellikle eğitimsiz. Bu çöplerin özellikle de plastiklerin doğaya ne kadar zarar verdiğinin aslında farkında değiller. Biz Maria ile 5-6 yıl önce ilkokullara gidip çocuklara eğitim verelim diye düşündük. Zaten emekli bir öğretmen olan Maria konuyla ilgili çok güzel sunumlar hazırladı. Bende bu sunumlarla pandemiden önce birkaç okulda 8, 9 ve 10 yaş grubu çocuklara eğitimler verdim. İnanılmaz güzel geçti ve hem çocuklardan hem de öğretmenler ve velilerden çok olumlu tepkiler aldık. Bunun üzerine bizde, eğitimleri geliştirip genişleterek Ortaca’nın tüm okullarına gitme düşüncesi oluştu. Görüşmeler yaptık ve olumlu karşılandı. Maria ile birlikte tüm okullar ve tüm yaş grupları için planlamalar yapıp proje oluşturduk. Fakat bilemediğimiz bir sebeple proje kabul edilmedi. Yine de vazgeçmiş değiliz. İnsanların doğayı koruması ve bilinçlendirilmesi için, eğitimlerin olması için uğraşmaya devam edeceğiz.”
Nehir Serserileri her perşembe 10.00-14.00 saatleri arasında Dalyan Nehri, Köyceğiz Gölü, Sülüngür Gölü, Alagöl, İztuzu Plajı, Karaçulha Ormanı, arıklar ve Dalyan sokaklarında yani ulaşabilecekleri her yerde atılan çöpleri topluyorlar. Doğayı korumaları ve katkılarından dolayı 2019 yılında Ortaca Belediyesi tarafından ödüllendirilmişler ve herkes onları seviyor. Ancak yine de fazlaca desteğe ihtiyaçları var. Verebileceğiniz en büyük destek biraz zaman ayırarak onlara katılmak. Her hafta herkes gelmek zorunda değil tabi. Birkaç saat olsa bile yeter. Kim ne kadar yardıma gelebilirse… Bazen tatil için gelen gönüllüler sadece bir kereliğine temizliğe katılabiliyorlar. Önemli olan, doğayı koruyabilmek için birlik olabilmek, herkes için, dünyamız için güzel bir şeyler yapabilmek. Dalyan’a giderseniz eğer size sunduğu güzelliklerin tadını çıkarın ama birkaç saatliğine de olsa siz de onun için güzel bir şey yapın. Emin olun Nehir Serserileri bu konuda size gereken yardımı yapacaktır.
Nehir Serserileri ile dalyanlı hesabı üzerinden iletişime geçebilirsiniz.