Menu Kapat
Kapat
Ara
Close this search box.

Kuzgun’dan Bestekar’a: İki Yeni Mekan Keşfi

Filmekimi
Okuma Modu

Uzun yürüyüşlerin sonunda, arkada naif bir müzik çalarken bir bardak sıcak çay ya da kahve içebileceğim butik bir mekanda buluyorsam kendimi bilirim ki mevsimlerden sonbahardır. Sarı yaprakların kapladığı yollardan geçerken ellerimi cebimde ısıtmışımdır, kendimle konuşurken laf lafı açmıştır. “Bu sefer plansız olacağım, önünden geçerken gözüme tatlı gelen bir yere oturacağım” desem de her seferinde, aklımda mutlaka bir mekan olur ve ister istemez oraya yönlendirir ayaklarım beni. Yine bir kıştan hallice Ankara sonbaharında, özlediğim sokakları derin düşüncelere dalmış arşınlarken şehrin sokaklarına renk katan yeni graffitiler eşliğinde artık hızına yetişilmesi imkansız olan yeni mekanlardan aklımda olan birkaç tanesini deneyimledim. Kuzgun Caddesi’nden Bestekar’a uzanan keşif günümün sonunda aklımda balkabaklı cheesecake ile Kuzgundokuz ve kahve ile Dharma Coffee kaldı.

Kuzgundokuz

Bir gün kendi mekanımı açmaya karar verirsem önümdeki en büyük engel ismine karar verememem olur diye düşünüyorum, hele Moda’da Bir Yer, Yeniköy’e Eski Adet gibi basit gözükse de kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek yaratıcı isimleri gördükçe… Kuzgundokuz da benim için bu adlardan biri oldu. Tabii ki Kuzgun Caddesi 9 numarada. Leziz cheesecakelerin nitelikli Türk kahvesi ile buluştuğu yer olarak tanımlıyorlar kendilerini. İlk görüşte menüsü beni fazlasıyla heyecanlandırdı ama tabii menüdeki tüm cheesecakeler her gün olmuyormuş. Lime soslusu aklımda kalarak balkabaklı cheesecake söyledim. Mevsimin lezzeti balkabağı, cheesecake sosu olarak da gayet lezzetliydi. Arkadaşımdan çatal aldığım süt reçelli de, cheesecake dünyasına yeni bir soluk bana kalırsa. Ben yine de süt reçelini Sığacık kurabiyesinin içinde tercih ederim o ayrı! Kuzgundokuz tam yağmurlu havada sığındığın küçük ve samimi mekan izlenimi verdi bana, bir şans verin derim.

kuzgundokuz, kuzgundokuz cheesecake, ankara cheesecake
Balkabaklı cheesecake

Dharma Coffee

Hindistan seyahatimde dharma kelimesini duyunca aklıma Bestekar’daki bir kahvecinin gelmesi ile dünyanın öbür ucunda olsam bile gerçek bir Ankara sevdalısı kalacağımı bir kez daha anlamıştım. Bir Hindu tapınağını gezerken okuduğum açıklamaların birinde rastlamıştım kelimeye. Mekana ismini veren dharma kelimesinin aslında dinde çok fazla anlamı olsa da, temelde evrenin düzenini sağlayan doğa yasaları olarak tanımlanıyor. Bu yasalardan biri ise hepimizin bildiği karma.

dharma, graffiti
Dharma’nın içerisinde bir duvar.

Dharma’nın anlamı derin, biz Ankara’ya dönelim. Şehirde butik kahvecilere her gün bir yenisi ekleniyor eklenmesine ama hepsinin kahvesinde aynı kaliteyi yakalayamıyorum. Dharma Coffee, İstanbul’da kahvelerini severek içtiğim Montag’dan alıyormuş çekirdeklerini. Siz de benim gibi aslında sütsüz kahve sevmenize rağmen kahvenin lezzetine güvenemeyip az sütlülere yönelenlerdenseniz, burada içiniz rahat olsun. Espresso lungomu afiyetle içtim, taze ve lezzetliydi. Mekanda dikkatimi en çok duvar yazıları çekti. Dışarıdakiler Ankara sokaklarında da sık sık eserlerine rastladığımız karagozuktukaptan ellerinden, içeridekiler ise sulecebe’den. Ben ilk kez rastladığımdan ve ortamın atmosferini bu denli samimileştirdiğinden mekanda duvar resmi fikrini çok sevdim, Dharma’ya tam puan verdim.

dharma, ankara kahve
Dharma’da espresso lungo.

Şehirde hangi tatlı nerede yenir derseniz buraya, civarda başka butik mekan keşfedeyim derseniz buraya tık. Şimdiden afiyet olsun!

Artnova

Paylaş:

İlginizi Çekebilir