Ankara’nın çiçeği burnunda eğitim kurumlarından Sineset Akademi, hem tiyatro hem sinema alanında öğrenci yetiştirmeyi amaçlayan çok yönlü bir eğitim kurumu. Sineset Akademi’nin macerası; ülkemizdeki zor zamanlara inat, her daim hayallerinin peşinde koşan, yaratmanın güzelliğini bilen, bir eksiği kapatmaya, bir değişiklik yaratmaya inanan iki sanatseverin, Ankara’ya farklı değerler katmak için yola çıkmalarıyla başlamış.
Senaryo yazarlığı, kamera önü oyunculuğu, konservatuvara hazırlık, seslendirme-dublaj, çocuk drama, kısa film atölyesi, sahne makyajı gibi birçok farklı alanda eğitim veren Sineset Akademi, 2010 yılında kurulan Sineset Film‘in en taze üyesi aslında. Kendilerine, sürekli farklı alanlar ekleyerek büyüyen bu aile birçok ihtiyaca hizmet veriyor Ankara’da.
Sineset Akademi, eğitim kadrosunda da alanında kendini kanıtlamış çok değerli isimlere ve genç eğitimcilere sahip. Kursiyerlerine iyi bir eğitim vermenin yanında, uygulama alanı da sunmayı amaç edinen Sineset Akademi, farklı etkinlikler ve ücretsiz gösterimler de düzenliyor.
Gölge
Benim Sineset Akademi’yle tanışmam ise Gölge adlı oyunlarıyla oldu. Yağmurlu ve soğuk bir nisan akşamında izlediğim oyun, haftada bir kere seyirciyle, Sineset Akademi’nin kendi sahnesinde buluşuyor.
Tek kişilik bir oyun olan Gölge, bir kadın hikayesi. Harun Güzeloğlu’na ait metin, Sineset Akademi’nin eğitmen kadrosu’nda da yer alan, oyuncu ve yönetmen Özgün Çoban rejisiyle sahneleniyor. 1 saat süren oyunda kahramanımıza hayat veren isim, Ankara’nın günlük dizisi Beni Affet’in çok sevilen Sevgi’si İlkay Kayku.
Gölge, kocası kariyer basamaklarını hızlıca tırmamanan bir kadının geri planda kalışını anlatıyor. Kendi kariyerini, kocası için ikinci plana atan kadın şimdi olduğu konumdan pişmandır. Kocasının bir gölgesi haline gelen kadının; arkadaşları, komşusu, mahalle sakinleri hatta annesi bile ilk önce kocasını sormaktadır ona.
Bir durum hikayesi olan oyunda, kadının bir gün içindeki hesaplaşmasına tanık oluyoruz. Kendisiyle girdiği bu çatışmada farklı ruh hallerine bürünüyor. Kızgınlığının, kırgınlığının, öfkesinin ve üzüntüsünün birbirinin içine geçtiği, nutella kavanozundan medet umduğu sonrasında rakı kadehlerine sarıldığı, suçlayıcı fakat nihayetinde sorunu çözücü bir hesaplaşma bu.
Bir evin oturma odasını, çıkıp giriliyor gibi gösterilen mutfağı, eşyalarıyla çok güzel yansıtmış oyun. Gerçekten de seyirci olarak o evde tam karşısında, kahramanın yaşadığı bütün hezeyanlarını kendi içinizde hissediyorsunuz. İyi işlenmiş bir karakter, ne yaptığını bilen bir yönetmen ve ışıldayan bir oyunculuk bir araya gelmiş. İlkay Kayku pişmanlık ve bezginlik içindeki bu kadını sahnede var ediyor. Sineset Akademi’nin küçük ve kullanışlı sahnesinde gözlerinin içine bakabiliyorsunuz İlkay Kayku’nun. Gördüğünüz müthiş bir enerji, çevik bir beden ve akan bir oyunculuk.
Metinde, toplumdaki kadının yerini işleyen çok iyi yakalanmış noktalar, günümüzde sürekli karşımıza çıkan güzel kesişimler var. Zaman zaman “Ha işte bu.” dedirtiyor ve gülümsetiyor oyun. Fakat tüm bunların yanında metin fazlaca düz. Monologlar şeklinde ilerlemesi farklı şeyler görmeyi bekleyen seyirci için biraz hayal kırıklığı yaratıyor.
Gölge’yi özel kılan, beni sahneye çok hakim bir oyuncuyla tanıştırmış olması. Böylesine güzel bir oyunculuk izlemek gerçekten büyük bir keyifti. Hem Sineset Akademi’yle de yollarımız kesişmiş oldu. Siz de tanışmak için çok beklemeyin. Programlarını buradan takip edebilirsiniz.
İyi keşifler ve iyi seyirler dilerim.
Adres: Güvenevler Mahallesi. Cinnah Cad. Alaçam Sk. No:9/3 Çankaya/Ankara
Bilgi: [email protected]
İletişim: 0 312 428 77 77