Günlük yaşamınızda kitap okumaya ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Her gün birkaç sayfa, haftada bir gün ya da ayda yılda bir; belki bir yolculukta veya sahil kenarında… Her ne kadar daha çok kitap okumak çoğumuzun hayat hedefleri arasında üst sıralarda yer alsa da, vakit bulmak hayatın keşmekeşi içerisinde epey zor oluyor. Bu durumun önüne geçmeyi hedefleyen bir projeden bahsedeceğim: The First 15. Üstelik pandemi sürecinde uygulamak da epey kolay.
The First 15: Her Gün 15 Dakika
“The First 15” yani “İlk 15 Dakikada Oku” projesi, Amerika Birleşik Devletleri’nden geliyor. Swindoll, Janzen, Hawk & Loyd, LLC isimli bir yeminli mali müşavirlik firması tarafindan başlatılmış. Projenin amacı, çalışanlara gündelik hayatlarında kitap okumak için bir zaman dilimi yaratmak. Hedef, kişisel gelişimin sürdürülebilirliği.

Projenin kurucuları olan Chet ve Rod Buchman, projenin amacını çalışanlarının eğitimine, kişisel gelişimine katkı sağlamak, yoğun iş gününün başlangıcında enerji dolmalarını sağlamak ve zihinlerini tazelemek olarak tanımlıyorlar. Mesleki gelişim, liderlik kabiliyetinin geliştirilmesi ve kişisel potansiyelin yukarı taşınması için kitap okumanın gereğine inanıyorlar. Bireylerin günlük hayatlarında bunu yapmak için vakit bulmakta sıkıntı yaşadıklarının farkındalar. Onlar da, çalışma saatlerinin ilk 15 dakikasını tüm ofis çapında kitap okumaya ayırmanın bu sorunu çözebileceğini fark etmişler.
The First 15 Proje Adımları
Peki The First 15 nasıl uygulanıyor? Gelin, adımlarına beraber bakalım!
1. Adım: Kütüphane
Öncelikle ofiste bir kütüphane kuruluyor. Buraya yerleştirilen kitaplar kişisel gelişim ile ilgili. Mesleğe dair özel becerileri geliştirmek de hedeflenebilir elbette. Ancak projedeki kitaplar direkt olarak işe dair değiller. Örneğin yeminli mali müşavirler için vergi ile ilgili bir kitap yok kitaplıkta. Liderlik kabiliyeti, zaman yönetimi, takım çalışması gibi becerilere yönelik kaynaklar var. İsteyenler kitapları okumaya devam etmek için eve götürebiliyor. İsteyenler ise kütüphaneye geri bırakabiliyor.
2. Adım: Okuma
İkinci adım okumak. Katılımcılar her gün mesailerinin ilk 15 dakikasında kitap okuyorlar. Okurken gerçek kitaplar kullanmaları gerek. Yani e-kitaplar ya da bilgisayardan okumak yok. Bunun nedeni ise teknolojinin dikkat dağıtıcılığı. Bilgisayarı açmadan, e-postaları kontrol etmeden, takvimi ya da yapılacaklar listesini güncellemeden ilk iş kitap okumak!
3. Adım: İşbirliği
Program elbette gönüllülük esasına dayalı. Ancak tüm ofisin okuyan kişilere saygı göstermesi gerek. Bu nedenle kitap okuma sürecinde asmak üzere “Şu Anda Okunuyor” tabelaları geliştirmişler. Bu sayede okumayan ve direkt çalışmaya başlayan kişiler, yanlışlıkla o anda okuyan çalışma arkadaşlarının dikkatlerini dağıtmıyorlar.
4. Adım: Takip
Davranış geliştirme ile ilgili araştırmalar gösteriyor ki, bireyler bir davranışı edinmeye çalışırken onu takip etmeleri, teşvik edici bir etki yaratıyor. The First 15 de bunu kullanmış. Çalışanların kaç kitap okuduklarını takip etmelerine yardımcı olacak bir internet sayfası yaratılmış. Böylece çalışanlar şirket içerisinde kaç sayfa okudular, hangi kitapları okudular, başka hangi çalışanlar bu kitapları okudu gibi bilgilere ulaşabiliyor. Bunu yapmak aslında basit bir Google dokümanı ya da kağıt kalemle bile mümkün.
5. Adım: Güncelleme
Programdaki firmalar belli bir süre sonra kütüphanelerini güncelliyor. Bu şekilde çalışanlar da sürekli aynı üç beş kitabı okumak zorunda kalmıyor. Bu sayede sürekli sayıları artan kişisel gelişim kitapları da takip ediliyor.
The First 15: Faydaları
The First 15, uygulamada oldukça olumlu sonuçlar vermiş. Uygulamanın somut faydalarına bakmak belki sizi de bu projeyi kendi iş yerinizde kullanmaya ikna edebilir!
- Öncelikle hiç kitap okumayan, okumaya vakit bulamayan çalışanlar, proje sayesinde okumak için kendilerine vakit yaratılıyor. Projenin yaratıcıları, çalışanlarının ev hayatını kontrol edemeyeceklerini ama onlara biraz olsun okumaları için para verebileceklerini düşünmüşler.
- Bunun yanı sıra, sosyal ya da teknik olmayan becerileri geliştirmek için bir fırsat yaratılıyor. Aslında bu, çalışanlar için ömürlük bir katkı. Sonuçta hem o şirket içerisinde bu yetenekleri kullanabilirler, hem de kariyerlerinin ilerleyen zamanlarında.
- Read First 15, ofislerde daha mutlu bir atmosfer yaratıyor. Sabah saatlerinde işe başlamak pek çok kişi için zaten zordur. Ofislere gidildiği dönemde ilk 15 dakika hep çay kahveyle, sohbetle geçiyor. İnsanlar işe gelir gelmez hemen adapte olamayabiliyorlar. Evde çalışırken ise bu süreç dikkat dağıtıcı unsurların fazlalığı nedeni ile daha zor bir hale gelebiliyor. Bu proje ile adaptasyon süreci de kolaylaşıyor.
- Ayrıca çalışanlar aynı kitapları okuyacakları için okudukları şeyler hakkında konuşabiliyorlar, bu da onları birbirlerine daha yakın bir hale getiriyor.
COVID-19 döneminde evden çalışıyorsanız, bu uygulamayı kendi evinizde başlatabilirsiniz. Her gün iş bilgisayarınızı açmadan önce 15 dakika kitap okumak, kolaylıkla uygulanabilir bir öneri. İş arkadaşlarınızla aynı kitapları sipariş edip okumak, işle beraber gelen sosyal ilişkilerin zayıfladığı şu dönemde harika bir ortaklık yaratacaktır. Kendi küçük kitap kulübünüzü kurabilir, ofise döndüğünüzde de bunu devam ettirebilirsiniz.
Kapak görseli: Öykü Göğer
Proje ile ilgili detaylı bilgiye resmi internet sayfasından ulaşabilirsiniz.
Henüz okumadıysanız: Sofrada Yerini Bulamamak: No Seat at the Table