Yaz aylarının bitmesiyle beraber sanatseverler için en güzel mevsim olan tiyatro mevsimi başladı. Ankara Devlet Tiyatrosu perdeleri açtı, özel tiyatrolar çoğaldı. Ankara’da bu sezon da soğuk ayları sanatla geçirmeniz için yakın zamanda izlediğim oyunlardan tavsiye ettiklerimi ve eleştirilerimi sizlerle paylaşacağım.
Ferhangi Şeyler
Bir oyun düşünün ki 1987’den beri aralıksız olarak oynansın ve biletleri hala alınsın. Ferhangi Şeyler; Haldun Taner’in çırağı, kavuğun da son sahibi Ferhan Şensoy tarafından oynanan tek kişilik bir mizah gösterisi. Oyunun kemik yapısı dışında belirli bir metni, hatta standart bir süresi bile yok. Kimilerinin denk geldiği oyun 3 saate yakın dahi sürebilirken siz 1.5 saatlik bir oyun da izleyebilirsiniz. Oyun gündelik olgular üzerine kurulu; özellikle siyasi göndermelerden ve politika eleştirilerinden besleniyor. İkinci yarıda ise Ferhan Şensoy gazete kupüründen haberler okuyarak bunları kendi tarzında yorumluyor. Ustanın gönderileri hem düşündürüyor hem de güldürüyor. Ankara’da şu sıralar oyunu sık sık Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bulabilirsiniz. Ferhangi Şeyler, artık Ferhan Şensoy’un yaşlandığı yönünde eleştiriler alsa da büyük usta hala hayattayken oyunu muhakkak izlemelisiniz.
Bir Baba Hamlet
Kendilerini ‘heveslerinden oyun yapmak üzere yola çıkmış iki cüretkar oyuncu’ olarak tanımlayan Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu, Shakespeare’in başyapıtı Hamlet’i oynamak üzere sahnede buluşuyor. Oyun boyunca Hamlet’in oynanması için ortam yaratmaya çalışan bir aktör ve şarkı söyleme hevesiyle dolup taşan bir oyuncunun atışmalarını izliyoruz. Bu atışmalar sonrasında ‘Hamlet’ bugüne kadar 8 ödül alan ‘Bir Baba Hamlet’e dönüşüyor. 2 perde yaklaşık 2 saatlik oyunda bol bol gülecek, özellikle de taklitlere bayılacaksınız. “Çürümüş bir şeyler var Danimarka Krallığı’nda” diyerek aslında özümüze ayna tutulduğunu da hissedeceksiniz.
Kontrabas
Kontrabas, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun tek kişilik oyunlarının en güzellerinden biri. Tek perdelik kısa bir oyun olmasına rağmen etkisinin fazla olduğunu düşünüyorum. Bir müzisyenin anlatı tarzında sunduğu oyun; kontrabas üzerinden bireyi, toplumu, hiyerarşiyi, müziği ve daha birçok şeyi anlatıyor. Olcay Akın Kavuzlu kendisinin mezuniyet ve Devlet Tiyatrolarına giriş parçası olan oyununu muazzam ses tonu ve oyunculuğuyla tek başına ayakta tutuyor. Aslında oyuna tek kişilik demek de bir nebze haksızlık; Kontrabas’ın baş rolde olduğunu unutmamak lazım.
Profesyonel
Aslen İstanbul Devlet Tiyatrosu’na ait Profesyonel oyununu Ankara Devlet Tiyatrosu’nun genel programında gördüğümüzde birçoğumuz çok heyecanlandık, biliyorum. Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler’in oynadığı bu muazzam oyuna bilet alabilmek için gişelerde uzun sıralar, internette açılmayan koltuklar göreceksiniz. Yugoslavya’daki büyük dönüşümün sosyal, toplumsal ve politik birçok etkisini anlatan oyun, kara komedi türünde tek perdelik 2 saat süren bir gösteri. Bilet bulma imkanınız olursa kaçırmayın, mutlaka izleyin.
Bir Delinin Hatıra Defteri
Gogol’un muazzam eseri Bir Delinin Hatıra Defteri, yıllardır Devlet Tiyatroları’nda ve özel tiyatrolarda birçok oyuncu tarafından oynanıyor. Ben size izleyip hayran kaldığım Erdal Beşikçioğlu performansından bahsedeceğim. Eskiden bilet bulmak neredeyse imkansızken şimdi takipte kalarak daha kolay bilet bulabiliyorsunuz. Tatbikat Sahnesi’nde sergilenen oyun başladığında Erdal Beşikçioğlu’nun çoktan sahnede var olduğunun şaşkınlığıyla oyunun içine sürüklenmeye başlıyorsunuz. Oyun bir devlet memuru olan Popriçin’in memurluğu, bulunduğu hiyerarşiye olan isyanı, duyduğu aşk üzerinden deliliğe sürüklenişini anlatıyor. Metnin sahneye uyarlanmış halini Erdal Bey’in ağzından dinlemeye başladıkça metne, diyaloglara hayran kalıyorsunuz. Beşikçioğlu’nun performansının ne kadar iyi olduğundan bahsetmeye gerek dahi yok sanırım.
Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını
Tiyatro izleyicisinin zevklerinin farklı olduğuna inanarak ve saygı göstererek bu sezon beni en hayal kırıklığına uğratan bu oyundan da sizlere bahsetmek istiyorum. Çoğunuzun katılacağı üzere oyunun adı o kadar güzel ve ilgi çekici ki heyecanla prömiyere bilet aldım. Müzikal tarzda bir aşk hikayesini anlatan bu oyunda; konu bütünlüğünün olmayışını, dağınık anlatım tarzını ve rahatsız edici şekilde eril anlatım dilini hiç beğenmediğimi belirtmek istiyorum. Hayranı olduğum Ankara Devlet Tiyatrosu’nda daha iyi oyunlar görebilmek ümidiyle.
Özel tiyatroların oyunlarını Lavarla Etkinlik Takviminden takip edebilirsiniz.