Şehirde festival mevsimi! 18–28 Nisan tarihleri arasında yapılacak 30. Ankara Uluslararası Film Festivali‘nin en özel bölümlerinden biri Ulusal Uzun Yarışma. Türkiye’den uzun metraj filmlerin yarıştığı bu kısımda Tolga Karaçelik başkanlığındaki seçici kurul; Cem Erciyes, Ebru Ceylan, Tolga Tekin ve Tülin Özen’den oluşuyor. Biz sinemaseverler için bu seçkinin özelliği sonraları izleme şansı bulamayacağımız filmleri festivalde yakalayacak olmak. Ulusal Uzun Yarışma kapsamında yer alan 11 film şöyle:
Babamın Kemikleri
24 Nisan Çarşamba 14:00 (Film ekibinin katılımıyla)
Babamın Kemikleri, yıllar sonra memleketine geri dönen bir adamın hikayesi. Buraya kadar çok farklı bir hikaye gibi görünmese de filmin baş kahramanı Ömer, çocukken yaşadığı utanç verici bir olay nedeniyle köye dönmemeye yeminlidir. Hayatının son günlerini yaşayan annesinin vasiyeti Ömer için bir geri dönüş yolculuğu başlatır. Tokat, Turhal’da çekilen filmin başrolünde Cem Davran var. Yönetmen Özkan Çelik’i ödüller aldığı Muska filminden de hatırlayabilirsiniz. Babamın Kemikleri, naif, dingin ancak vurucu bir film.
Görülmüştür
24 Nisan Çarşamba 19:00 (Film ekibinin katılımıyla)
İstanbul’da bir cezaevi. Görevi mahkumlara gelen mektupları okumak, yasaklı kelimeleri sansürlemek ve “görülmüştür” mührü basmak olan bir adam. Günlerini hızlı çekime alsak Zakir’in hayatında hiçbir şey değişmeyecek: Uyan, evden çık, cezaevine git, mektup oku, mühür bas, cezaevinden çık, eve git, uyu… Ancak bir gün Zakir’in hayatı mektuplardan birinin içinden çıkan fotoğrafla değişir. Başrollerde Saadet Işıl Aksoy ile Berkay Ateş; yönetmen koltuğundaysa ilk uzun metraj filmiyle Serhat Karaaslan var. Görülmüştür, Cannes havasını içine bolca çekmiş bir yapım. Yönetmen Karaaslan, senaryoyu Cannes Film Festivali’ndeki bir programda bulunduğu 6 ay içerisinde geliştirdi.
Güven
22 Nisan Pazartesi 14:00 (Film ekibinin katılımıyla)
“Güven saf bir şeydir, epey de güçsüzdür-düşünülmemiş bir şeydir, kendiliğinden olur: vardır ya da yoktur,” der Oruç Aruoba. Güven, dışarıdan baktığınızda sıradan bir ailenin hikayesi. Meryem ve Ali’nin hikâyesi. Ancak Meryem’in eski kocası Ferit’in geri dönmesiyle işler değişiyor. Minnet duygusu ve aşk acısının birbirine karıştırdığı bir hikâyeye dönüşüyor Güven. Bülent Çolak, Serkan Keskin, Feride Çetin oyuncular arasında. Yönetmen koltuğunda Sefa Öztürk var.
Güvercin Hırsızları
22 Nisan Pazartesi 16:30 (Film ekibinin katılımıyla)
Küçük bir ilçede yaşayan bu insanlar, güvercinlerle yakından ilgili. Yetenekli, güzel güvercinleri oldukça yüksek fiyata satıyorlar. Güvercin Hırsızları, hayali en iyi güvercine sahip olmak olan Mahmut’un ve arkadaşı İsmail’in hikâyesi. Daha doğrusu, çaldığı güvercinlerle arkadaşının hayalini gerçekleştirmeye çalışan bir çocuğun hikayesi. Yönetmen koltuğunda Osman Nail Doğan var.
İçerdekiler
25 Nisan Perşembe 14:00 (Film ekibinin katılımıyla)
Kadrosu sağlam bir film: Caner Cindoruk, Settar Tanrıöğen, Gizem Soysaldı başrollerde. İçerdekiler, Melih Cevdet Anday’ın aynı isimli oyununun beyazperde uyarlaması. Film bizi darbe dönemine götürüyor. 185 günlük psikolojik bir savaşa tanık oluyoruz. Yönetmen koltuğunda Hüseyin Karabey var. Seyirci için zor ancak oldukça vurucu bir film. Festivalin kaçırılmaması gerekenlerinden.
Kardeşler
24 Nisan Çarşamba 16:30 (Film ekibinin katılımıyla)
Yarışmanın en sarsıcı filmlerinden biri Kardeşler. Vurulan bir kız kardeş, cinayeti işleyen bir ağabey ve yaşı nedeniyle cezası da az olacağı için suçu üstlenen ufak kardeş. Hapisteki yıllar bir şekilde geçiyor da vicdan azabı hiç geçmiyor. Ömür Atay’ın yönettiği filmde Yiğit Ege Yazar, Caner Şahin, Gözde Mutluer yer alıyor.
Nebula
24 Nisan Çarşamba 16:30 (Film ekibinin katılımıyla)
Seçkinin en dikkat çekenlerinden biri Nebula. Küçük bir çocukken dünyayı bambaşka algılıyoruz. Başkahramanınız Hay da artık sadece iskeletten ibaret olan bir ölü bedenden ısrarla kurtulmaya çalışan yetişkinleri bir türlü anlayamıyor. Ölüm ve yaşamın birlikte olduğu sarsıcı bir film Nebula. Tarık Aktaş, Nebula’yla Locarno Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ödülünü aldı.
Saf
23 Nisan Salı 19:00 (Film ekibinin katılımıyla)
Görülmüştür‘ün ardından Saadet Işıl Aksoy bir filmle daha yarışmada. Saf, kentsel dönüşümün yaşandığı bir mahallede değişen ilişkileri anlatıyor. Film, bizi Fikirtepe’de bir gecekondu mahallesine götürüyor. “Kentlerimiz dönüşüyor. Peki ya biz? Evlerimiz, yaşadığımız alanlar dönüşürken bizler sadece seyirci miyiz?” diye soruyor, Saf. Yönetmen Ali Vatansever’in El Yazısı‘ndan sonraki ikinci uzun metraj filmi.
Son Çıkış
23 Nisan Salı 14:00 (Film ekibinin katılımıyla)
Hepimiz gibi işten güçten yorulmuş, sakin bir Akdeniz kasabasına yerleşmenin hayalini kuran Tahsin’in hikâyesi. Yalnız hiçbir şey kolay olmayacak. İstanbul’dan ayrılmanın kabusa döndüğü bir hikayeyi anlatan Son Çıkış filminin yönetmen koltuğunda Ramin Matin oturuyor. Yarışmanın diğer filmlerinden farklı olarak Son Çıkış‘ta hem dram hem komedi hakim. Dünya Prömiyerini Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde yapan Son Kaçış‘ı izleyen herkes bir diğerine tavsiye ediyor.
Suç Unsuru
23 Nisan Salı 16:30 (Film ekibinin katılımıyla)
Yarışmanın polisiye türde komedi filmi Suç Unsuru. Bülent Çolak başrolde. Aynı evde yaşayan iki yakın arkadaşın şüpheli olarak gözaltına alınması ve yaşanan soruşturma sürecini anlatıyor. Güzel vakit geçirmek garantili yapımlardan biri. Bir de film, yönetmen ve ekibinin başına gelen gerçek bir hikâyeden uyarlama.
Yuva
22 Nisan Pazartesi 19:00 (Film ekibinin katılımıyla)
Seçkinin dikkat çeken filmlerinden biri de Yuva. Bir Emre Yeksan filmi. Yönetmeni, Körfez’le hatırlayacaksınız. Yuva, şehri terk edip ormanda yaşamayı seçen bir adamın hikayesi. Çekimleri İğneada’da şahane bir doğa manzarasında yapılan film, prömiyerini de 75. Venedik Film Festivali’nde yaptı. Ormanı seçen bu adam şehre geri getirilmeye çalışıldığında, doğa da sesini çıkaracak. Yuva, görülmesi gerekenler arasında.
30. Ankara Uluslararası Film Festivali’nin “yakaladınız yakaladınız” filmlerinin biletlerine şuradan ulaşabilir. Yerli ve yabancı filmlerden oluşan festival özel seçkimize de göz atabilirsiniz.
İyi seyirler!