Her şeyin en başında Tokyo’da düzenlenmeye başlanan, bugün dünya üzerinde 1000’den fazla kentte yaratıcı insanları buluşturan farklı disiplinleri bir araya getiren uluslararası bir etkinliktir.
Pecha Kucha, Türkçe “çene çalmak” demek. Japonya’da Klein Dytham Mimarlık firmasının başlattığı Pecha Kucha etkinliği, tasarım kültürünü yayma ve yaratıcı girişimciliği geliştirme amaçlı bir araya gelmiştir. PechaKucha Night’ta sunum yapan her konuşmacı, yaratıcı üretimini ya da ilham veren hikayesini 20 saniyede kendiliğinden değişen slaytlarla 20 görselde anlatmak zorunda. Bu neyi sağlıyor? Samimi bir ortamda 6 dakika 40 saniyelik, dinamik ve eğlenceli bir sunum!
İnanmazsınız, Ankara’da yeni bir şeyler yok diyenler için üstelik şimdi Ankara’da da düzenleniyor! Ankara’ya yapışan “gri şehir” metaforundan sıkılmış, her fırsatta Ankara’yı öven bir kaç insanın çabasıdır Pecha Kucha Ankara. Merak etmeyi, öğrenmeyi, deneyimlemeyi, deneyimleri paylaşmayı baz alır. Hataları, başarıları, denemeleri, yeni yolları takdir eder. İnsan odaklıdır, bilgiyle kaynaşmak, kaynaştırmak ister. Etkileşimi arttırıp, fikirlerin, deneyimlerin türevlerinin ortaya çıkmasını arzular. Üretimin farklı beslenme kanallarına ihtiyaç duyduğunu düşünür. Farklı disiplinlerin bir araya gelmesini; ilhamın, içgüdünün, besin kaynaklarının -nasıl adlandırmak isterseniz- ana kodu olarak görür.
Pecha Kucha Ankara etkinlikleri 3 temel amaç üzerinden ilerler:
- Introduce (Tanıtım): Yaratıcı sektörlerde iş yapanları tanıtmak, hikayelerinin, deneyimlerinin daha fazla insana ulaşmasını sağlamak
- Improve (Gelişim): Yaratıcı sektörlerden bireylerin, oluşumların birbirleriyle etkileşimini arttırmak.
- Impact (Etki): Bireysel üretimlerde deneyimlerden feyz almak, kazasal çarpışmalara vesile olup kolektif üretimlere fırsat yaratmak.
Her etkinlik farklı bir konsept üzerinden “Yaratıcı fikir ve tasarım kültürüne dair neler oluyor? Yaratıcı alanlarda kim ne üretiyor, ilham verici hikayeleri ne?” sorularını cevaplandırır.
PechaKucha Ankara bu kez, beşinci etkinliği ile 30 Mart Cumartesi “Agents of disruption/distraction” temasıyla CoZone’da. Nasıl ve neden kendimize engeller koyuyoruz? Peki bu engelleri nasıl atlatıyoruz, taktikleri nedir? Kendi engellerini yıkıp, kendine daha geniş alan açabildikten sonra neler oluyor? Bundan sonrası nasıl yönetiliyor? gibi sorular sorduk yanıtlarını beraber aramayı teklif ediyoruz.
Yine aklına fikrine güvendiklerimizden dinleyelim, birlikte tartışalım, kendimize yol tarifi çıkartabilelim istiyoruz. Dileğimiz 30 Mart’ta etkinliğin, herkes kendi yolunda devam ederken kaybolduğunu hissettiğindeki iç rahatlatan o ses olması: “300 metre sonra çatalın solundan devam edin.” Sonra isteyen çatalın sağından yine devam etsin ama içi rahatlasın, kaybolmadı kimse.
Takip etmek isterseniz Instagram hesabı @pechakuchaankara, Twitter hesabı ise @pechakuchankara.
Beyza Yılmaz
Lavarla’nın PechaKucha deneyimini izleyebilirsiniz.