Bayan Smith: Bütün erkekler birbirinin aynı zaten! Sana gelince, ya ağzında bir sigara bütün gün öyle oturursun, ya yüzünü pudralarsın, ya ruj sürersin ya da viski içersin.
Bay Smith: Ya bir de böyle mi yapsaydık? Kadınlar gibi bütün gün sigara içip, pudralanıp, boyanıp, viski mi içseydik?
Yakîn Tiyatro’nun sergilediği son oyunu izleme teşrifine eriştik. Kel Kantocu’ya gelmeden önce tiyatrodan biraz bahsedelim. Ankara’da devlet tiyatrolarının yanı sıra özel tiyatroların sayısı artarken Yakîn Tiyatro’nun tarzı farklı kalıyor.
Yakîn Tiyatro
Yakîn Tiyatro, 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Drama Topluluğu mezun tiyatrosu olarak kurulmuştur. Vücut merkezli oyunculuk çalışmaları yürütmüştür. Sahne üzerinde oyunculuğun salt ezbere metin okumanın da ötesinde ekip, vücut çalışmalarına başlamıştır. Tiyatro bir süredir vücut merkezli oyunculuk tekniğini devam ettirmektedir. Akro-Tiyatro tekniğini kullanarak sergiledikleri oyunlar da mevcuttur. Ayrıca ismine gelince Yakîn Tiyatro (The Theatre of Certainty) ismini Martin Lings`in Yakîn Risalesi (The Book of Certainty) eserinden almıştır.
Kel Kantocu
Absürt tiyatro geleneğinin öncülerinden olan Eugène Ionesco’nun 1950 yılında yazmış olduğu Kel Kantocu oyunu tekrar seyircisiyle buluştu. Bay ve Bayan Smith’in kahvaltı masasında başlayan konuşmaları, Bay ve Bayan Martinlerin katılımıyla devam eder. Hizmetçileri Mary’nin ve son sahnede İtfaiyeci Şefi’nin konuşmalarından sonra oyun sona erer.
Oyun kişileri arasında diyaloglar monolog niteliğinde, sorulan sorulara verilen cevaplar karşılığı değildir. Kişiler birbiriyle konuyormuş gibi dursa da aslında bakıldığında anlamsız cümleler bütünlüğü görülür. Oyunun adıyla bir ilgisi son kısımda İtfaiyeci Şefi’nin “Haa, sırası gelmişken Kel Şarkıcı’dan ne haber?” sorusuna karşılık, Bayan Smith “Saçlarını hep aynı biçimde tarıyor” demesinin dışında başka bahsi geçmemektedir.
Yakîn Tiyatro ise Kel Kantocu ismiyle anmasının dışında vücut oyunculuğunu kullanarak etkileyici ve eğlenceli bir oyun sergilemiştir. Biletleri alıp salona geçince bir bölmede müzik ekibi, sahnenin önünde oyuncular oturmuş, çaylarını içip sohbet ederler. İlk dakikalar yanlış mı geldim acaba sorusu aklınızı kurcalarsa bekleyin. Sahne başlangıcı, sahne geçişleri ve bitişi tasavvuf hikayeleriyle yapılmaktadır.
Yakîn Tiyatro, bu oyununda Ionesco’nun absürtlüğü karşısında tasavvufi hikayelerin saçmalığının bir karşılaştırmasını bizlere sunuyor. Gösterişli kostümlerin aksine günlük kıyafetlerinin üzerine taktıkları temsili kıyafetleriyle rolleri belli olmaktadır. Bu sayede oyun kişileri iki boyuta indirgenmiş oluyor. Araya İngilizce kelime ve birkaç ufak cümlelerle oyuna farklı bir hava katılmıştır. Oyuncuların yüz mimikleriyle oyuna şekil vermesi etkileyicidir. Böylece, Kel Kantocu’da vücut merkezli oyunculuğun temel alındığını görmekteyiz.
Oyunun yönetmeni Öncü Beyle sohbet etme fırsatını yakalayınca “Neden Kel Kantocu?” sorusunu sormadan geçmedik. Öncü Bey ise aslında kantocunun kelime anlamın “kadın şarkıcı” olduğunu ifade etti. Bu şekilde kullanıldığı sürece diyaloğun absürtlüğünün ortaya çıktığını da. Ayrıca Yakîn Tiyatro’nun mekan olarak küçük olması size oyunun içinde hissi veriyor. Tiyatroya gelirken kapısında müzisyenleriyle karşılaşabilir, oyun sonrası çıkışta oyuncularla konuşabilirsiniz. Tiyatronun bu farklı işlenişine bir göz atın derim.
Adres: Yakîn Sahne – 102/A Necatibey – Çankaya
Bilgi & İletişim:
[email protected]
0541 559 25 46