Menu Kapat
Kapat
Ara
Close this search box.

1970’li Yıllarda Futbol: Köseleden Krampon

Filmekimi
Okuma Modu

“Futbol sadece ayakla oynanmaz; futbol yürekle oynanır.”
Oktay Arıca

“Taraftarı olmayan kulüp ölmeye mahkûmdur.”
Hasan Şengel

 

14 Mart 1923: Ankara Sultanisi’nden (bugünkü Atatürk Lisesi) bir grup öğrenci, beden eğitimi öğretmenlerinin yaptığı takımı beğenmeyip bir futbol kulübü kurmaya kalkıştılar. Sonra öğretmenleriyle sulh oldular, beraber kurdular kulubü: Gençlerbirliği doğdu. Bir rivayete göre Ankara gelinciğinden esinle, bir başka rivayete göre o sırada Karaoğlanoğlu Hanı’ndaki dükkânlarda başka renk kumaş olmadığından, kırmızı-siyahı seçtiler.“*

Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir Cumhuriyet takımı Gençlerbirliği. Birçok zorluğa göğüs gererek gelmiş bugünlere. Deplasmanlara şehirlerarası otobüslerle gidildiği, oyuncuların birbirinden farklı formalarla maça çıktığı günler çok gerilerde kaldı belki ama o günlerde yaşanılanlar hiç unutulmadı.

1960’lar, “Köylü” Selçuk’un, “Büyük Tevfik”in, “Paçoz” Oktay’ın, “Rüzgarın Oğlu” Zeynel’in fırtına gibi estiği yıllar oldu. 1970’li yıllarda ise, küme düşen Gençlerbirliği’nde durum gittikçe kötü bir hal alıyordu. Bu gidişe “dur” diyen ise Hasan Şengel oldu. 1977’de kulübe başkan oldu ve kendisinden sonra yeniden İlhan Cavcav’ın kulüp başkanı olmasını sağladı. Amatör lige kadar düşme noktasına gelen Gençlerlerbirliği bir mucize yaşadı. O yıl düşmenin kaldırılıp 2. Ligin genişletilmesi ile Kırmızı Karalar’ın yükselme dönemi başladı.

Efsane başkan Hasan Şengel’in; “Bu kulüp yaşadı; ama nasıl yaşadı? Onu bir Allah, bir de bizler biliriz,” sözü, aslında yaşanılan zorlukların ne derece çetin olduğunu gösteriyor. 1977-1980 yılları arasında yaşanılan bu zor şartların aşılmasında büyük rolü olan Vehbi Koç, Gençlerbirliği için bir yurt ayarlıyor. Üstelik o dönem şartları için mucize niteliğinde bir imkânla; haftada üç gün sıcak su var bu yurtta. Bulunmaz bir nimet!

Futbolculuk, takım kaptanlığı, altyapı sorumlusu görevlerini yapan Cemalettin Sakallıoğlu’nun Afyonspor’a transfer olup, transfer parasını Gençlerbirliği’nin transferlerine harcaması, dönemin Gençlerbirliği ruhunu en iyi açıklayan örnek sanırım. Yaşanılan bütün bu zorluklara sadece Gençlerbirliği sevgisi ile tahammül eden, ne olursa olsun Kırmızı Kara’dan vazgeçmeyen efsane başkanlar, futbolcular ve futbol sevdalılarıyla Atılım Üniversitesi Ankara Dijital Kent Arşivi olarak yaptığımız söyleşiyi izleyerek, siz de bu döneme tanık olabilirsiniz.


*genclerbirligi.org.tr

Artnova

Paylaş:

İlginizi Çekebilir