İnsana en çok ne lazım?
Mülteci kimdir?
Birleşmiş Milletler’in 1951 tarihli kurucu anlaşmasında, mülteci şu şekilde tanımlanmaktadır: “ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönmeyen veya dönmek istemeyen kişi”.
Dünyada kaç mülteci var?
Bugün, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük göç dalgası ile karşı karşıyayız.
BMMYK 2016 verilerine göre, dünyada 65.6 milyon insan zorla yerinden edilmiş durumda.
- Bunların yaklaşık 22.5 milyonunu mülteciler oluşturuyor. Mültecilerin 17.2 milyonu BMMYK tarafından kayıt altında ve 5.2 milyonu da UNRWA yani Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı koruması altında.
- Toplan mülteci nüfusunun yarısı, 18 yaş altında.
Yerinden edilen insanların 10 milyonunu ise vatansızlar olarak tanımlanan, yani herhangi bir egemen devletten kimliği bulunmayan insanlar oluşturuyor. Bu kişiler eğitim, sağlık, çalışma gibi pek çok temel haktan yoksun bir hayat sürmek zorunda kalıyorlar.
Ortalamaya vurduğumuzda, her 1 dakikada 20 kişi yerinden ediliyor.
Mülteciler nereden geliyor?
Mülteciler yoğun olarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nden geliyorlar. Bugün en çok mülteci, 5.5 milyon ile Suriye’den geliyor. Afganistan, 2.5 milyon ile en çok mültecinin geldiği ikinci ülke, üçüncü sırada ise 1.4 milyon ile Güney Sudan yer alıyor. Bu üç ülke, dünyadaki mülteci nüfusunun % 55’ini oluşturuyor.
Mülteciler nereye gidiyor?
- Bölgeler
Mülteciler genel olarak menşei ülkelerine yakın ülkelere iltica ediyorlar. Bu nedenle % 30 ile Afrika ve % 26 ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesi ilk iki sırada yer alıyor. Üçüncü sırada % 17 ile Avrupa, hemen ardında % 16 ile Kuzey ve Güney Amerika kıtaları ve son olarak % 11 ile Asya Pasifik Bölgesi yer alıyor.
- Ülkeler
Bugün en çok mülteci ülkemizde yaşıyor. BMMYK’nin Türkiye Cumhuriyeti’ni kaynak gösterdiği verilere göre 2017 Haziran ayı sonunda Türkiye’de 2.9 milyon mülteci yaşıyor.
Diğer ülkelerdeki sıralama ise 2016 verilerine göre şöyle: Pakistan’da 1.4 milyon, Lübnan’da 1 milyon, İran’da 979 bin 400; Uganda’da 940 bin 800 ve Ethiopia’da 791 bin 600 mülteci yaşıyor.
Türkiye’de hangi ülkelerden mülteciler yaşıyor?
2017 Kasım sonu verilerine göre Türkiye’de en çok Suriye’den gelen mülteci yaşıyor. Suriyeliler dışında en fazla Irak ve Afganistan’dan mülteci geliyor. Geriye kalan görece küçük bir yüzdeyi ise İran, Somali ve diğer ülkelerden gelen kişiler oluşturuyor.
Türkiye’de mültecilerin yasal statüsü nedir?
Türkiye’de tanımlardaki bazı farklılıklar kafa karıştırıcı olabilir. Ancak konunun cevabı uluslararası hukukta.
Yukarıda söylemiştik, mülteci tanımı, BM’nin kurucu anlaşması olan 1951 Cenevre Sözleşmesi’de dayanıyor. Bu sözleşme, II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yoğun göç dalgasına cevaben hazırlanmış. Ancak o dönemde, zaman ve mekan kısıtlaması getirilmiş. Yani mülteciler, sadece II. Dünya Savaşı sonrasında yerinden olan ve sadece Avrupa’dan gelen insanları kapsayan bir kavram olarak ortaya çıkmış.
Daha sonra 1967 yılında bu zaman ve mekan kısıtlamaları kaldırılmış. Türkiye, zaman kısıtlamasını kaldırırken, mekan kısıtlamasını uygulamaya devam ediyor: yani Türkiye’de mülteci statüsü, sadece Avrupa ülkelerinden gelen kişilere veriliyor.
Bu durumda, yukarıda saydığımız ülkelerden gelen mülteciler, “uluslararası koruma başvurusu sahibi” statüsünde yer alıyor. Sığınmacı olarak Türkiye’de sağlık ve eğitimden yararlanabiliyorlar, altı ay yaşadıktan sonra çalışma iznine sahip olabiliyorlar ve uluslararası koruma kapsamında yaşamlarını sürdürebiliyorlar.
Suriyeliler ise “geçici koruma” diye adlandırılan farklı bir statüde yer alıyorlar.
Mülteciler Türkiye’de nerede yaşıyorlar?
Türkiye’de mültecilerin yoğun olarak yaşadıkları şehirler, haritada koyu renkle belirtilmiş. Sınır şehirleri ve büyük şehirler ön planda. Türkiye’de kamp sistemi kapsamlı olmadığı icin, mülteciler de şehirde yaşıyorlar.
Suriyeli olmayan mülteciler, şehirlerdeki yoğunluğa göre, ikamet etmeleri için belirli bir yere yönlendiriliyorlar. Suriyeli mültecilerin yasal statü farkı sonucu böyle bir zorunluluğu yok. Başkent olması dolayısıyla Ankara, mülteciler tarafından tercih edilen bir şehir. Eğitim ve sağlık gibi hizmetlere erişimde, ve bürokratik işleri halletmek için sık sık Ankara’ya yolları düşüyor.
Neden Türkiye’ye geliyorlar?
İşte cevap vermesi en zor, anlaması en karmaşık soru bu. Pek çok kişinin aklında yankılanıyor sanırım: Neden Türkiye’deler? Neden ülkelerinde kalmıyorlar? Neden başka ülkeye gitmiyorlar?
Bu soruya benim cevap vermem mümkün ve doğru değil diye düşünüyorum. Ancak cevabı bulabileceğimiz bir yer biliyorum:
https://www.facebook.com/NedenTurkiyedeyim/videos/501044483564767/
Hikayelerin devamı için siteyi ziyaret edebilirsiniz.
Mültecilere nasıl yardım edebiliriz?
Bu yazıyı yazmaktaki asıl amacım, mültecilere yardım etme yöntemlerini paylaşmaktı. Bu uzun ve bilgi dolu girizgahın sebebi, konuya dair bilgi edinmenin önemine inanmamdan geçiyor.
Mültecilere yardım konusuna yaklaşırken, durumun siyasi olduğu kadar insanı olduğunu da göz önüne almak gerek. Görüşlerimizden tamamen sıyrılamayacağımızı biliyorum, ancak konunun insan olduğunu hatırlarsak, mültecileri iktidar veya muhalefete dair sav üretme malzemesi olarak değil, insan olarak değerlendirebiliriz. Ülkemizde yolunda gitmeyen şeylere olan öfkemizi, mültecilerden çıkarmaktan vazgeçebiliriz.
Türkiye’de son dönemdeki siyasi iklim itibariyle sivil toplum kuruluşlarının halka açık etkinlikleri epey azalmış durumda. Yanlış kişinin yanında durmaktansa kimsenin yanında durmamayı tercih ediyoruz çoğu zaman. O yüzden bu, sıradan bir “katılım sağlanarak yardım edilebilecek etkinlikler listesi” olamadı ne yazık ki… Ancak, yine de üzerimize düşen bazı şeyler var. İşte onlarsan benim aklıma gelenler.
- Biz artık birlikte yaşıyoruz. Önce bunu kabul edelim. Herkes için değişiklik korkutucu evet, ancak birbirimizi tanıyana kadar böyledir bu… Beraber yaratabileceğimiz güzel bir hayata odaklanmak, her şeyin başında geliyor.
- Niyeti belirledikten sonra ikinci adım, bilinçlenmek. Mültecilerin gelme sebepleri, Türkiye’deki durumları, yasal statüleri ve haklarındaki gelişmeleri takip etmek. Bu konudaki gelişmeleri takip etmek için BMMYK’nin istatistiklerini takip edebilirsiniz ve çevrenizdekileri bu konuda bilinçlendirebilirsiniz.
- Bu konuda çalışmalar yapan kurumlara bağış yapmak, yardım etmenin en kolay yolu! Faaliyetlerini bağışlarla sürdüren sivil toplum kuruluşları, kısa vadede resmi kurumların yetersiz kaldığı alanlarda mültecilere hizmet sağlıyor ve uzun vadede devletin kapasite geliştirmesine yardımcı oluyor. Özellikle 2015 sonrası ülkemizde bu konuda faaliyet gösteren kurumların sayısı oldukça arttı. Sitelerine gitmek icin isimlere tiklayabilirsiniz.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği – Türk Kızılayı – Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği – AFAD – Danimarka Mülteciler Konseyi – Concern Worldwide – Hayata Destek Vakfı
- Eğer bağışlarınızı sporla desteklemek isterseniz, maratonlarda bu STK’lar icin bağış toplayabilirsiniz. Detaylı bilgi adimadim.org‘da.
- Yaşadığınız çevrede yardıma ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz kişileri hakları ve yardım almaları konusunda yönlendirebilirsiniz
- Son olarak kendi şehrinizde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçip onlar için gönüllü olabilirsiniz.
- Ankara’da faaliyet gösteren STK’lardan bazıları;
KAOS GL – Insan Hakları Derneği – SGDD – Türkiye Insan Hakları Vakfı
Türkiye’deki diğer STK’lara da linkten ulaşabilirsiniz.
İnsana en çok insan lazım.