Mary Poppins ile İlk Randevu
Vivian Maier ile nasıl tanıştım?
Geçtiğimiz Ekim ayına Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD) sanat galerisi Willy-Brandt-Haus’a yeni bir sergi geldi. “Vivian Maier. In her own hands” (Vivian Maier. Kendi ellerinden) isimli fotoğraf sergisi, daha evvel duymadığım bir kadın fotoğrafçıya ait olduğu için dikkatimi çekmişti. Gri bir cumartesi gününde Maier’in siyah-beyaz dünyasına adım attım ve kente yeniden bakmak için ilham aldım. Tam zamanlı bir dadı olarak Mary Poppins’le yarışırken, yarı zamanlı bir fotoğrafçı olarak geçtiği kentlere benzersiz bir bakış açısı ile yaklaşması beni çok etkiledi.
İşte Vivian Maier ile bu şekilde tanıştım.
Sıradan Bir Hayat: Vivian Maier
Vivian Maier’in hayatı, tam bir bilmece… Ölümünden sonra keşfedilen bir sanatçı olduğu için, yaşamına dair pek çok detay da bir gizem perdesinin arkasında kalıyor. Araştırmacıların ortaya çıkarttığı kadarıyla, yaşantısı hayli ilginç.
Kır ve Kent Arasında…
Vivan Dorothy Maier, 1 Şubat 1926’da Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde dünyaya geldi. Fransız bir anne ve Austuryalı bir babanın kızıydı. Çocukluğu boyunca Fransa ve ABD arasında gidip geldi. ABD’de New York’un kentsel ve kozmopolit havasını deneyimledi; Fransa’daysa Alpler’deki Saint-Bonnet-en-Champsaur isimli kasabada kırsal hayatın renkleri ile tanıştı.
1930’dan itibaren bir süreliğine, babası, Vivan ve annesini terk etti. Bu sürede Vivian ve annesi, heykeltıraş ve fotoğrafçı Gertrude Vanderbilt Whitney ile aynı evde yaşadı. Bu yönde hiçbir kanıt yok, ancak belli ki Vanderbilt Whitney ile aynı evde yaşamak, genç Vivian’a sanat aşkını aşıladı. Bu yıllarda Fransa ve ABD arasında gidiş-gelişler devam etti.
ABD’ye Yeniden Merhaba
25’ine geldiğinde, Vivian Maier New York’a döndü, ancak bu sefer tek başınaydı. Merdiven altı bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Bir süre sonra da Chicago’ya taşındı ve dadı olarak çalışmaya başladı. Tam 40 yıl boyunca dadılık yaptı.
Gerçek Bir Mary Poppins
İngiliz yazar P. L. Travers’ın efsane kahramanı Mary Poppins, çocuklarla çok iyi anlaşan ve büyülü yeteneklere sahip olan bir dadıdır. Vivian Maier de bakıcılık yaptığı çocuklar tarafından bu hayali karaktere benzetilmiş. 15 seneden fazla beraber yaşadığı Gensburg ailesinin çocukları; onlara, dünyada yaşadıkları banliyödeki seçkin hayattan daha fazlası olduğunu gösterdiği için Maier’i özel olarak sevdiklerini ifade etmişler.
Maier’in kendini saklamaya olan ihtiyacı, onu sık sık kimliği hakkında yanlış bilgi vermeye yönlendirmiş. Maier’in işverenleri ve onların çocukları, dadılarının yabancılara kendini çeşitli aksanlarla, isimlerle ve yaşamına dair farklı detaylarla tanıttığını kaydetmişler.
Çocuklarla iyi anlaşan, onları seven ve onlara bir şeyler katmak isteyen biriymiş Maier. Bunun yanı sıra özel hayatı hakkında konuşmayan, kendi içinde yaşayan, boş zamanlarını fotoğraf çekerek değerlendiren sakin bir insanmış. Hayatına tanıklık edenlerin ifadesi bu şekilde.
Dünya Turu
1959 ve 1960 yılları arasında; Maier, New York, Chicago ve Fransa Alpler’i dışında kalan dünyayı görmeye karar verdi. Los Angeles, Manila, Bangkok, Şanghay, Pekin, Hindistan, Suriye, Mısır ve İtalya ziyaret ettiği duraklar arasındaydı.
Dünya seyahatinden sonra ABD’nin önde gelen talk show sunucularından Phil Donahue’un yardımcısı olarak çalıştı.
Hayatının son yıllarında, dadılık yaptığı ailelerden birinin desteği ile yaşadı. 21 Nisan 2009’da ise hayata veda etti.
Sıra Dışı Bir Sanatçı: Vivian Maier
Hikaye buraya kadar devam etmiş olsaydı, sıradan bir dadının pek de heyecan verici olmayan hayatı olarak sona ererdi… Ancak Maier’in hikayesi tam da öldükten sonra başlıyor!
Ölümden Sonra Gelen Şöhret
Maier’in çektiği fotoğrafların baskıları ve negatifleri, Chicago’da bir depoda bulunuyordu. Yaşamının son yıllarında deponun ödemelerini yapamayınca, eşyaları açık arttırma ile satıldı. Fotoğraflar üç farklı alıcı arasında paylaşıldı. Alıcıların amacı, bu fotoğraflar üzerinden para kazanmaktı. İlk alıcının 2008’de internete yüklediği fotoğraflardan bir sonuç alınamadı.
Alıcılardan bir tanesi, Chicago’nun mahallelerinden Portage Park üzerine araştırma yapan John Maloof’tu. Maloof, satın aldığı kutunun üzerindeki Maier ismini araştırmaya karar verdi. Bu şekilde Vivian Maier’in bir gazetede çıkan ölüm ilanına, oradan da dadılık yaptığı ailelere ulaştı. Edindiği bilgilerle kaleme aldığı kısa biyografi fotoğraflarıyla birlikte yayımlanınca büyük bir sansasyon yarattı. Maier bir gecede “internet fenomeni” haline geldi.
Bugün Vivan Maier’in fotoğraf, baskı, film ve öteki eserlerinin %90’ı John Maloof’un yönetiminde. Bu şekilde sergileniyor ve dünya Maier ile tanışabiliyor.
Sıradan İnsanların Yaşantısı
Vivian Maier’i ilham verici yapan en önemli unsur, fotoğraflama tercihleri… Chicago’nun Polonya ya da Afrika asıllı sakinleri, sokaklardaki ilginç olaylar, bir anlık göz göze gelişler, hikaye anlatan fotoğraflar… Maier’in fotoğraflarında fotoğrafçının varlığını hissedebiliyoruz. Sanki biz de onunla birlikte o kareye o deklanşörden bakıyoruz ve yakaladığı anın keyfini çıkarıyoruz. Sıradan insanların sıra dışı hayatları, bu şekilde kayda geçmiş oluyor. Ve Maier bu şekilde, kente yeniden bakma ilhamı veriyor.
Bugünlerde fotoğrafın bizim için anlamı çok değişti. Ellerimizdeki akıllı telefonlar her anı kaydetme imkanı veriyor. Bazıları bunun anın tadını çıkarmanın önüne geçmeye neden olduğunu düşünüyor. Oysa doğru kullanıldığında, sıradan fotoğraflar zamanın tanıklığını yapabilir. Tıpkı Maier’in işlerinde olduğu gibi.
Ankara’nın gündelik hayatına dair bir tanıklık için bu yazıya göz atabilirsiniz.
Tüm fotoğraflar Vivian Maier adına yapılan internet sitesinden alınmıştır. Hiçbir telif hakkı ihlali tasarlanmamıştır.