1 Kitap: Georges Perec- Uyuyan Adam
‘Kayboluş’ romanında hiç ‘e’ harfi kullanmamış olmasıyla bilinen Perec’in ‘Uyuyan Adam’ romanı bu haftaki kitabımız.
İnsanlardan uzak duran ve bilinçli bir uzaklaşmanın sonucu yalnızlaşan ve sık sık kendisine yalnız olduğunu hatırlatan bir kişinin kendiyle konuşmasını okuyoruz kitapta. Bazen kafamızın içinde sesler duyarız, konuşur konuşur o sesler (hayır şizofren değilim itiraf edin hepiniz duyuyorsunuz o sesleri) evden çıkmadan hiçbir şey yapmadan durmak ya da yaptıklarımızı sorgulayıp değiştirmek isteriz. Uyuyan Adam bu durumların ve insanları, insan olmanın yaşamanın doğal getirisi olarak bizlere sunulan gündelik(!) aktiviteleri sorgulayanların zaman zaman reddedenlerin kitabı.
Kitap, Kafka’nın Günah, Acı, Umut ve Doğru Yol Üzerine Düşünceler‘inden bir alıntıyla başlar: “Evinden çıkman gerekmez. Masandan kalkma ve dinle. Hatta dinleme, yalnızca bekle. Hatta bekleme bile, kesinlikle sessiz ve yalnız ol. Dünya, maskesini düşüresin diye, gelip kendini sunacaktır sana, başka türlü olamaz; kendinden geçmiş bir halde eğilecektir önünde.” Yayın evi de ‘George Perec’ten, acı , umut ve doğruluğa dair bir roman…’ olarak tanıtmaktadır kitabı.
‘Önemli olan tek şey yalnızlığın: Ne yaparsan yap, nereye gidersen git, gördüğün hiçbir şeyin önemi yok, yaptığın her şey boşuna, aradığın her şey sahte. Var olan tek şey yalnızlık, her seferinde er ya da geç karşında bulduğun, dost ya da yıkıcı yalnızlık; onun karşısında, her seferinde yalnız kalıyorsun, yardımdan yoksun, şaşkın ya da afallamış, umutsuz, sabırsız.
Konuşmaktan vazgeçtin ve sana cevap veren tek şey sessizlik oldu. Ama bu sözcükler, boğazında takılıp kalan bu binlerce, milyonlarca sözcük, arkası gelmeyen sözcükler, sevinç çığlıkları, aşk sözcükleri, budalaca gülüşler, peki onları ne zaman bulacaksın yeniden?
Şimdi sessizliğin dehşetinde yaşıyorsun. Ama sen herkesten daha sessiz değil misin?‘
(Metis Yayınları, 2013, s.79)
1 Etkinlik: Burn Sonance Festival
Lavarla olarak “Sosyal Medya” sponsoru olduğumuz dünyaca ünlü birçok DJ’yi 14 saat kesintisiz olarak dinleyeceğimiz ve Ankara’nın uzun zamandır ihtiyacı olan festival açlığımızı giderecek Burn Sonance Festival 30 Ağustos Club Mirador‘da gerçekleşecek. Burn Sonance’da görüşmek üzere, ayrıntılar Lavarla’da…
1 Albüm: Sezen Aksu – Sezen Aksu’88
Bir albüm düşünün yıllar yıllar sonra dahi albümle aynı yaşta olanlar tarafından (ki bu ben oluyorum) ve hatta albümden daha genç olan insanlar tarafından tüm şarkıları bilinsin. Bir albüm düşünün ki şarkılarının yarısından çoğu başka müzisyenler tarafından coverlanıp albümlerine girmiş olsun. İşte bu albüm Sezen Aksu’nun Sezen Aksu’88 albümü Onno Tunç ve Sezen Aksu başyapıtı. Ayrıca Aysel Gürel, Atilla Özdemiroğlu, Kayahan gibi önemli isimlerin de söz ve bestelerini içeren, Metin Altıok’un ‘Kavaklar’ şiirinin Onno Tunç tarafında bestelendiği bu albümü tanıtmaktan çok hatırlatmayı seçtim bu hafta sizlere keyifli dinlemeler.
1 Film: Locke (2013)
Tek mekan filmleri zordur. Tek karekter filmleri ise çok daha zordur. Steven Knight Locke’da hem tek mekan hem tek karakter kullanarak durumu iyice zorlaştırmış fakat kamera açısı, ışık ve Tom Hardy’nin başarılı oyunculuğuyla bu zorluğun altından kalkılmıştır. Film bir arabanın içinde geçer ve Ivan Locke (Tom Hardy) dışında diğer karakterler telefonun ucundaki sesler olarak yer alır filmde.
‘Tom Hardy’nin başrolünde olduğu film kariyerinin en önemli gününde hiç kimseye bir şey demeden ortadan kaybolan Ivan Locke’un hikayesini anlatıyor. Locke’un hayatı adeta bir rüya gibidir; mükemmel bir ailesi ve sevdiği bir işi vardır. Bunlara ek olarak bir sonraki gün kariyerinde uzun zamandır beklediği adımı atacaktır. Fakat aniden gelen bir telefon Locke’un bütün hayatını kabusa çevirecek ve her şeyi bir kenara bırakmasına neden olacaktır. Locke’un hayatını bir arada tutma çabası adeta zamana karşı bir yarış başlatacaktır.‘
Keyifli haftalar…