‘Ankara’ya yakın bi Beypazarı var’ cümlesine inat Ankara’nın çevresinde biraz daha gezindik ve yolumuz Taraklı’ya çıktı. Ankara’ya Beypazarı kadar yakın olmasa da sizi onun kadar mutlu edebilecek bir kasaba. Aslında siz orayı reklamdaki Mümkünlü Köyü olarak biliyorsunuz.
Sakarya iline bağlı olan Taraklı, Ankara’ya 2,5 saat uzaklıkta şirin bir kasaba. Kasabaya girer girmez sizi 3 katlı Geleneksel Türk Konutları karşılıyor. Yamaca yerleştirilmiş bu konutların arasında çizimini Mimar Sinan’ın yaptığı (ama hiç gelip görmediği) Yunuspaşa Cami, Osmanlı’dan kalma restore olmayı bekleyen küçük bir hamam, 700 yıllık bir çınar ağacı ve güler yüzlü Taraklı halkı sizi selamlıyor. Her kasabada olduğu gibi anneanne tarifleriyle yapılan yöresel yemeklerin yanında, şimşir kaşık ve tarakları da görülmeye değer. Zaten Taraklı eski adıyla ‘Yenice Tarakçı’ Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yazdığına göre ismini bu şirin taraklardan almış.
Daha Taraklı’ya varmadan gözünüze ilk cumbalı, Osmanlıdan kalma ahşap 2-3 katlı evler takılıyor. Kasabanın bu dokusunun bozulmaması için yeni evler de ahşap görünümlü ve eski evlerin oran ve biçimlerine uygun olarak inşa edilmiş. Evlerden hemen sonra sizi uçsuz bucaksız yeşillik etkilemeye başlıyor. Öyle bir yeşillik ki sanki evlerin aralarına itinayla serpiştirilmiş. Yavaş yavaş kasabaya girdiğinizde arnavut kaldırımlı dar sokaklar ve her kasabada olan insan ölçeğine uygun küçük bir meydan görüyorsunuz. Bu meydandan ister yemek yemek için küçük restoranlara, ister tarak ve kaşık almak için dükkanların olduğu yere isterseniz de biraz yokuş tırmanıp kalacağınız butik otellerden birine gidebiliyorsunuz. Yokuşlardan iyice yukarılara tırmandığınızda sizi güzel bir manzara bekliyor olacak.
Taraklı’nın diğer önemli özelliği ise İtalya’dan dünyaya yayılmış olan Sakin Şehir (Cittaslow) unvanına sahip olması. Türkiye’de sadece 13 kasabanın sahip olduğu bu unvanın ana amacı belli büyüklüğe kadar olan yerleşim yerlerinin kendine özgü mimarisini, kültürünü ve yaşam biçimini korumasına destek olmak. Sakin Şehir olmanın en güzel getirilerinden biri de yok olmuş veya yok olmaya yüz tutmuş kültürümüzün bir parçası olan yemeklerin ve el sanatlarının tekrar yapılmaya başlanması. Taraklı’da da bu kapsamda artık çok az yapılan ve neredeyse unutulmak üzere olan Taraklı Bezi’nin üretimine başlandı. Bunun dışında büyük anne tarifleriyle yapılan keşkek yiyebilir üzerine “buğdaydan da tatlı mı olurmuş” sorusuna cevaben Uhut tatlısının tadına bakabilirsiniz.
Eğer Taraklı’da 2-3 gün geçirmeye karar verirseniz hemen yakınında bulunan Göynük’e uğrayabilir, ilçeye 20 km mesafe bulunan mağaraları gezebilir, yamaç paraşütü yaparak doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ya da Taraklı’nın girişinde bulunan termal tesiste bütün gün sıcak suyun tadını çıkarabilirsiniz.
Ankara’nın çevresinde görülmeye değer diğer yerleri keşfetmek için bu yazımızı okuyabilir, Beypazarı Kurusu yazımız ile Beypazarı’nı yeniden keşfedebilirsiniz.
Kapak fotoğrafı için Tuğçe Gürbulak Kalaycı’ya sonsuz teşekkürler.